37. Bölüm

23K 1.6K 331
                                    

MERHABA SEVGİLİ OKUYUCULARIM;

BUGÜN 19 MAYIS ATATÜRK'Ü ANMA GENÇLİK ve SPOR BAYRAMINI KUTLAMAK İÇİN BÖLÜMÜ ERKEN YAYIMLIYORUM. BENİ BİLEN BİLİR ATASINA BAYRAĞINA VATANINA AŞK DÜZEYİNDE BAĞLIYIMDIR. ALLAH MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve SİLAH ARKADAŞLARINDAN BİNLERCE KEZ RAZI OLSUN. BU MÜBAREK RAMAZAN GÜNÜ AKŞAMA KADAR HEPSİNİN RUHUNA DUA ETTİM. BİZE BU GÜZEL VATANI EMANET ETTİKLERİ İÇİN HEPSİNE MİNNETTARIM.

*MİLLİ BAYRAMLARINI KUTLAMAYANLAR DİNİ BAYRAMLARINI KUTLAYACAK BİR VATAN BULAMAZLAR. Bu cümleyi çok beğendim. Çünkü sanki milli bayramlarımız ayıp ya da günah gibi davrananlar var. Öyle güzel özetlemiş ki yazanın yüreğine sağlık...

Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.

"Allah benim belamı versin. Allah benim belamı versin!"

Cihat'ın bütün hıçkırıkları yine acı verdiği kadının boynunda kaldı. Kendinden tiksiniyordu. Bu kadın ne kadar yüce gönüllüydü. Bir kere bile yüzüne vurmamıştı. Eğer o anlamasa birlikte olana kadar da söylemeyeceğine emin oldu. Hıçkırıklarının arasında söyledikleri Ecem'i de ağlatmaya başladı. Teselli edemiyordu. Bakire olmasının onu sarsacağını biliyordu. Ancak böylesine kendini bırakmasını beklemiyordu. Cihat ilk defa kendini açıklıyor, içten özürlerini sunuyordu.

"Yemin ediyorum seni tanıdığım dönemde, kupkuruydum. Sadece yaşamak için yaşıyor, zaman geçirmek için birileri ile birlikte oluyordum. Ailemin, arkadaşlarımın mutluluklarıyla mutlu olmaya çalışıyordum. Ben içten huzurun ne olduğunu unutmuştum. İlk bakışmamızda kupkuru hayatıma bir yağmur damlası gibi sızdın. O damlanın başlattığı huzuru başka şeylere yordum. O damlanın büyüyüp büyüyüp sağnak yağmur olmasından korktum. Ben senden çok korktum."

Ecem, sessizce ağlarken bir taraftan da acı çeken adamının saçlarını okşuyordu. Sırtını sıvazlıyor sesi çıkmasa da hareketleri ile önemli değil demek istiyordu. Birkaç defa Cihat'ın kafasını kaldırmak istedi. Ancak öyle kaskatı olmuştu ki kendi istemezse bunun mümkün olmadığını anladığında vazgeçti. Tükenene kadar içini dökmesini beklemeye karar verdi.

"Seni deli gibi kıskanıyordum. Herkesle ilgilenip, benimle konuşmamana hem çok sinirleniyor hem de senden uzak durmama sebep olduğun için şükür ediyordum. Ben kalbimi mühürlemiştim, kendimce bir daha kimseye değer vermeyecektim. Belki diğer insanlar bunu aşk olarak yaşadı ama bende kardeşim dediğim adamları kendim yüzünden kaybetmiştim. Herkes senin suçun değil dese de benim suçumdu işte. Affedemiyordum. Yaşadığım herkes, her şey göstermelikti. İçten bir huzur içten bir mutluluk hissedemiyordum.

Senin gözlerin, senin sinirli hallerin, etrafındaki herkese verdiğin ışık çok güzeldi. Biliyor musun? Gülerken güller açıyor yüzünde, sevgini sunarken o kadar bonkörsün ki benden esirgemene hem çok kızdım hem de teşekkür ettim. Kuruyan çöllere dönmüş kalbime sular getirdin. Karanlığa gömülmüş yüreğime ışık getirdin. Ben sadece bunları kabullenmekte çok zorlandım.

Sana yaptıklarıma gelince inan sebebini hala bilmiyorum. Sadece o dönemde ruh halim buydu. Yaptıklarımın nedeni yaşadığım acı olamaz. Çünkü hıncım kadınlara değildi ki, benim hırsım yaşıyor olmamaydı. Seni sevmek istemedikçe tutuldukça hırçınlaştım, gaddarlaştım.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now