43. Bölüm

18.9K 1.5K 326
                                    


Lütfen hikayeye başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

İYİ OKUMALAR SİZLERİ SEVİYORUM.


"Yanından ayrılmayan adamlardan birini vurun gitsin. Zaten kardeşlerim demiyor muydu? Kardeşlerinden biri gebersin de bir daha karşıma çıkamasın şerefsiz."

Palanın adamları, patronlarının lafını ikiletmeden odadan çıktılar. Uygun zamanı kollamaya başladılar. Öyle bir zamanda bu işi yapmalıydılar ki, Cihat aklını yitirecek pozisyona gelmeliydi. Pala adamlara, birini demişti. Ancak patronlarının gözüne girmeyi planlayan işgüzar adamlar, Kaya ve Doruk'u aynı anda vurmak için araştırmaya başlamışlardı.

Aradan geçen birkaç günde Cihat ve diğerlerinin çok iyi korunduğunu anlayan adamlar, daha organize bir plan için sürekli palaya bilgi veriyorlardı. Bu süreçte, Kaya ve Cihat'ı iki günlük seyahatte bile takip etmişlerdi. Ancak İstanbul'a dönüşlerinde bu işi bitirmenin daha doğru olduğuna karar verdiler.

Cihat yine seyahate gitmişti. Ecem'den ayrılmak gittikçe zorlaşıyordu. Düğün tarihi içinde baskı yapamıyordu. Çünkü o kadar çok çalışıyor ve şehir dışına çıkıyordu ki, ikna çabaları yetersiz kalıyordu. Ecem'e odaklanmak ve sevgilisi yaz dese de en fazla bahara düğününü yapmak istiyordu. Bu yüzden zorunlu olmadıkça, seyahate çıkmayacaktı. Toplantıları video konferans yapmaya karar verdi. Normalde, Ecem'in onun iş yaşantısına alışması gerektiğini düşünüyordu. Fakat son zamanlarda ki seyahatlerden sonra mutsuz olduğunu hissetti. Artık hayatına bir düzen getirmek istiyordu. Bu yüzden Kaya ve Doruk'la konuştu. Emanetlerinin bu düşünceleri, onlara da çok mantıklı geldi. Bununla ilgili bir telekomünikasyon şirketi ile görüşmeye başlardılar.

Günler hızla geçerken, hafta başı olması nedeniyle erken bir saatte merkez ofis olarak kullandıkları Maçka otellerinin önüne arka arkaya, birlikte geldiler. Arabalardan inip, otopark görevlisine anahtarları verip, otele doğru yürümeye başladılar. Kaya birden durdu. Sessiz bir küfür savurdu. Hemen arkasına döndü. Arabasını çalıştırmış görevliye baktı. Sonra Cihat'a seslendi.

"Telefonumu yan koltuğa koymuştum. Unutmuşum, siz devam edin. Geliyorum."

"Çocuklar getirir,"

"Yok yok ben alırım siz devam edin."

"İyi, peki o zaman restoranda oluruz biz. Kahvaltıyı hazırlatıyoruz," diye konuşan Cihat, Doruk'a sadece bir baş hareketi ile hadi yaptı. Kaya arabasının arkasından otoparka doğru sert adımlarla yürümeye başladı. Cihat kapıda ki güvenliğe hal hatır sorarken, Doruk'un arkasında olmadığını fark etti. Arkasını döndüğünde, Kaya ile ayrıldıkları yerde telefonuna baktığını gördü.

O sırada yola hızla giren siyah arabayı fark etti. Camdan kendini çıkaran ve silahla kolunu uzatmış adamla kaşlarını çatarken, çok hızlı bir şekilde Kaya'ya baktı. Kaya'ya da diğer yönden gelen bir arabanın içinden silah doğrultulmuştu. Doruk, telefonda işini bitirmiş kafasını kaldırmaya kalmadan Cihat, koşmaya başladı. Bir kişinin daha kaybına dayanamazdı. İçi korkuyla sarsılırken, o korkudan aldığı güçle nasıl olduğunu bilmediği bir hızla Doruk'un yanına ulaştı.

"Doruk! Doruk! Yere yat!" diye koşarken, bağıran sesinde, yürek parçalayan ton vardı. Canhıraş dedikleri bu olsa gerekti. Doruk ne olduğunu anlamadan, silahlar patladı ve Cihat kendini Doruk'un üzerine attı. Aynı anda yere düşerlerken, Cihat koşarken zaten bir kurşun yemişti. Hiç durmadan atılan kurşunlardan kime, ne kadar geldiğini çözmek mümkün değildi. Doruk basbas bağırıyordu.

GURUR SAVAŞI Güzel Seven Kadınlar Serisi 2 (Bitti)Where stories live. Discover now