'Gerek yok orangutan.'

229K 4.1K 715
                                    

MEDYA : ÖMÜR

Ritim tutarak yolda ilerliyordum. Heyecanlıydım. Hem de çok. Buluşmak için sözleştiğimiz kafenin önüne geldim. İçeri girdim ve etrafı taradım. Ordaydı, fosforlu pembe tişortü onu görmeme yetmişti.

'Yeni ev arkadaşım! Selam olsun!'

Yanına oturdum.Hazal benim liseden arkadaşımdı. Sarışın, mavi gözlüdür kendisi. Ben mi? Ben Ömür. Kumralım ve kahverengi gözlerim var aman ne hoş. Hazal benim can dostum, en yakınım.Yani babaannemden sonra. Annem ile babam 6 sene önce öldüler. Araba kazasıydı ve orda kurtulabilen tek kişi kim? Tahmini pek de zor değil.Konumuz bu değil. Neyse. Artık 12. sınıfa geçmiş bir birey olarak yeni bir eve taşınıyordum. Tabiki Hazal ile.

'Merhaba sümüklü! Pasta siparişimizi verdim. Seninki çikolatalı, sevdiğin gibi.'

'Sağol kardeş.' Sandalyeye oturdum ve devam ettim.

'Ev işi ne oldu? Sordun mu babana?'

'Evet kanka her şey tamam. Ev eşyalarını falan da halletmiş babam. Tapu da hazır. Babam gerisini siz halledersiniz dedi ve Almanyaya geri döndü.'

Hazal'ın annesi ve babası Almanya da yaşıyorlar ve bayağı zenginler. Bütün evi, eşyaları sağolsun Haluk Amca halletmiş.

'Oo süpermiş ya, sevindim.' dedim o sırada pastalarımız geldi ve hunharca yemeğe başladık.

***

'Hazal bu ev harika dostum!'

'Ömür ağzını kapa sinek kaçıçak hahaha.'

Şaşkındım ya. Ev iki katlı falan süper bir şeydi. Ben bunları düsünürken yukarıdan bi ses geldi.

'Lan Poyraz bu ev harika. Supersin be bro!'

'Aynen Rüzgar iyiki almışız.'

Şaşkınlıkla onlara bakarken Hazal lafa girdi.

'Pardon, almışız derken?'

'Bu evi satın aldık bayanlar, başka kapıya.' dedi sarışın olan. Genel olarak sarışın beğenmezdim ama bu çocuk fena değildi.

'Ne demek ya biz aldık burayı.' dedi Hazal bi hışımla.

'Tapu burda.' Sarışın olanın saçları hafif dalgalıydı ve masmavi gözleri vardı.Diğeri ise kumral ve kıvırcıktı. Yemyeşil gözleri vardı. Herkes renkli gözlüydü. Ben hariç. Süperr. Düsüncelerimden sarışın olanın bana seslenmesiyle kurtuldum.

'Beni incelemen bittiyse tapuya bak güzelim.' (Piç smile)

'Seni ne incelicem be.'

'Vay, benden hoşlanan tüm kızlar bunu söyler. (Ultra piç smile)

'Kusura bakma tipim değilsin.'

'Bu arada ben Poyraz bu da arkadaşım Rüzgar.'

'Ben Ömür bu da arkadaşım Hazal.'

'Tanıştığımıza memnun oldum ama artık işimiz var.'

Hazal araya girdi.

'Bu evi babam satın aldı. Tapusu da burda.'

Rüzgar ilk defa konusuyordu.

'Nasıl ya, ara şu adamı Poyraz.' Poyraz adamı arıyordu ama adam açmıyordu. Neler oluyor?

'Ee ne yapıcaz?' dedim.

'Yarın hallederiz geç oldu.' dedi kankacığım.

'İsterseniz bırakalım?' dedi Poyraz. Yavşak mısın nesin?!?

'Gerek yok orangutan çok şükür ayaklarımız var.'

'Orangutan mı? Peki sen bilirsin güzellik.'

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now