'Yaşıyacak mı doktor?'

74.6K 2.7K 365
                                    

MEDYA : HAZAL

Sabah erkenden kalktım. Cumartesiydi bugün kimse erken kalkmazdı. Ama ben... Kimsenin olmadığı düşüncesiyle aşağı ay dedeli pijamalarımla indim. Mutfağa girdim. Dolaptan papates çıkardım. Yıkadım iyice. Kabuklarımı soyup küp küp doğradım. Tavaya koyup hafif kızarttım. Üstüne rendelediğim kaşarları serptim. Baharat olarak pul biber serptim. Sofrayı kurmaya başladım. Bardaklara yukarı koymuş salak Poyraz. Sandalyeye çıktım ve tahmin edin ne oldu. Hayır sandalyeden düşmedim. Bardakta kırmadım. Ben sandalye tepesindeyken POYRAZ ÜSTÜ ÇIPLAK BİR ŞEKİLDE MUTFAĞA GİRİŞ YAPTI.

'Ne yapıyorsun orda?' Güldü.

'Sence ne yapıyor gibi gözüküyorum?'

'Bilmem.' Cevap vermeden üzerini inceledim.

'Ne o çok mu hoşuna gitti?'

'Ne saçmalıyosun ya git giyinde görüntü kirliliği kalksın!'

'Hı şey hiç öyle dememişti. '

'Kim?' Neden bahsediyordu?

'Şey ya..'

'Kim dedim?'

'Ne o kıskandın mı bebeğim?'

Bebeğim kelimesi bana itici geliyordu ama o söyleyince... şey..hoşuma gitti. İlginç.

'Seni mi kıskanıcam?'

'Bu arada pijamaların aşırı seksi.'

'Komik şey seni.' (Göz Devirme)

'Bu yanık kokusu ne?'

'Haaaaaa patteslerim. Olamaz yaa.' derken hoppala. Sandalyeden düşme keyff.

'Gülme salak.' Ayağı kaltım ve onu ittim. ÇIPLAK VÜCUDUNA DOKUNUP İTTİM. Sonra patteslerimin yanına gittim.

'Yaşıyacak mı doktor?' dedi Poyraz

'Biraz yanmış ama yenebilir.'

'Hayatta yemem. Kızım daha ilk günden evimizde yangın çıkarıyordun!'

'Bok ye Poyraz tamam mı bok ye.'

'Seni yemek mi? Hiç sanmam .'

Göz devirdim ve sofrayı kurmaya devam ettim.

'Orda öküzün trene baktığı gibi bakıcağına gel yardım et.'

'Trensin yani.' (Güldü)

'Öküzsün yani. ' (Anırdım)

Rüzgar koşarak aşağı indi.

'Ne oluyor? Su aygırı sesi duydum sanki.'

Ve BAM. Poyraz gülmekten yerlere yatar. Bu olmadı Rüzgar. Hem de hiç olmadı.

'Sadece güldüm.' Dedim. Pof

Sanki hayatında su aygırı gördü de. Konuşuyor orda pis. Arkadan Hazal indi ve mutfağın kapısında dondu. Gözleri..Poyrazın vücuduna bakıyordu. Sonra gözlerinin içinin parladığını gördüm. Ardından 'Günaydın!' dedi gülümseyerek. Fazla neşeliydi. Acaba neden?

'Ya Ömür Hanım hiç bana yardım etmedi üstüne patatesleri yaktı. '

Ağzım tam anlamıyla 'O' harfini aldı ve bu halim Poyrazı güldürdü.

'Hadi karnım aç sofraya geçelim.' Bunu su aygırı uzmanı Rüzgar dedi. Poyrazın yanına geçecektim ki Hazal benden önce davrandı. Ben de Poyrazın karşısına oturdum. Çenem durmuyor ki:

'Sen o ağzındakiyle nasıl yiyosun?'

'Sorun olmuyor. ' dedi gülerek. Piercing sevmem ama ona yakışmıştı. Yani sevmediğim tüm özelliklerin çoğu onda vardı ama yakışıyordu. Hatta onun sayesinde o özellikleri sevmeye başladım. Nedenini bilmiyordum.

Kahvaltıyı bitirdik. Rüzgar ve Poyraz'ın işleri varmış. Çıktılar.

'Kanka alışverişe gidelim mi?'

'Yok be Hazal istiyorsan sen git.'

'Tamam o zaman ben birkaç mağaza bakıyım. '

Herkes gitmişti. Sıkılınca telefonumu karıştırmaya başladım. Resimlerime girdim 15.746 fotoğraf. Oha hafıza dolmuş resmen. Bazılarını siliyim derken en baştan resimlere bakmaya başladım. İlk resim bebekliğim. Ne çirkinmişim be. Sanki şimdi çok güzelim de. Resimler ilerledikçe annemi babamı hatırladım. Anılarımızı hatırladım. Gözlerimden yaşlar akmaya başlarken odama gidip hıçkırıklara boğularak ağlamak istiyordum. Merdivenden koşarken düştüm ve olduğum yere oturdum. Kapının açılmasıyla Poyrazı gördüm. Yüzündeki şaşkınlık ifadesi onu çok tatlı yapmıştı.

'Ö-ömür ne oldu?' Yanıma gelip oturdu.

'Hiçbir şey. ' dedim gözlerimden yaşlar akarken.

'Bak anlatmak istemezsin anlarım, ama anlatırsan rahatlarsın. '

'Tamam anlatıcağım. '

'Dur kahve yapıcam daha iyi olur güzellik. '

'Tamam limon. ' dedim gülümseyerek.

Yaklaşık 5 dakika sonra elinde kahvelerle yanımdaki merdivene oturdu.

'Burası bizim dertleşme yerimiz olsun mu güzellik?'

'Olsun limon.'

Ev ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin