Ev Arkadaşım

'Ölürsek ne olur?'

'Ha?'

'Evet. Bak bu aralar baya kötü olaylar yaşadık. Ben de 3 gün bi Antalya tatili planladım.'

'Ciddi misin?'

'Yok şaka. Hadi hazırlan. Yarın gidiyoruz!'

'Ne?'

'Evet bebeğim. Kalk hazırlan!'

Şaşkınlıkla merdivenlerden çıkmaya başladım. Poyraz ve ben baş başa. 😛

'Ha Ömür. Söylemeyi unuttum. Rüzgar Hazal ve Bulut da geliyor. Bulut Güneşi yalnız bırakamam dedi yani Güneşte gelicek.'

Hayallarim YIKILDI.

Bu Güneş malı her bokta çıkıyor. Ben de şans olsa zaten..

'Peki.'

Dedim. Haklıydım ama. Neyse yukarı çıktım ve bavulumu hazırlamaya başladım. Birkaç tişört, pantolon, hırka, bikini, iç çamaşırı derken makyaj malzemelerine yer kalmadı. Hazala versem onunda bavulu büyük ihtimalle dolu olucaktı.

Pıtır pıtır Poyrazın odasına gittim.

'Ne oldu Ömür?'

'Ebenin şeyi.... Tövbe ya. Benim bavulumda makyaj malzemelerine yer kalmadı da senin bavu..'

'Hayır.'

'Neden ya?'

'Bende de yer yok.'

'Ya Poyraz sen erkeksin ne koyucaksın ki?'

'Of tamam ver.'

Makyaj çantamı ona uzattım ve yanağına öpücük kondurdum.

Odadan çıktım.

Hazal da bavulunu hazırlıyordu.

'Süprizi öğrenmişsin. Aslında baş başa gitmeniz daha iyi olurdu!'

İÇ SES : 'O ZAMAN NEDEN GELİYOSUNUZ?'

DIŞ SES : ' Aa hiç olur mu? Çok eğlenicez. '

Hazal da bavulunu hazırladı ve birlikte abur cubur yemeye başladık.

'Ömör, öslöndö bölöttö fönö dögöl.'

'Öğzöndö bör şöy vörkön könöşma!'

'Diyom ki Bulut iyi biri?'

'Nerden vardın bu kanıya?'

'Bilmem.'

'Of Hazal.'

'Kes be!'

'Hadi uyuyalım.'

'Tamam be. İyi geceler sümüklü!'

'İyi geceler sümüksüz!'

****

'Ya ben hayatta binmem.'

'Yanında ben olucam Ömür.'

'Banane. Uçağın düşmesin engel olamazsın sen!'

'Abarttın ya. Nolabilir ki en fazla?'

'Ölürüz Poyraz ölürüz.'

'Hepimiz seni bekliyoruz farkındaysan.' dedi Güneş.

'Bekleme sana bekle diyen mi var?' diye bağırdım. Çünkü sınırlarımı ciddi anlamda zorluyordu bu sürtük.

'Ömür, kaşınma.'

'Sana alerjim var ondan kaşınıyorum Güneş.'

'Yeter.' diye araya girdi Rüzgar.

Evet şu anda havaalanındaydık ve birazdan uçak kalkıcaktı. Hayatımda hiç uçağa binmemiştim dolayısıyla azıcık(!) korkuyordum.

'Ömür bir şey olmayacak. Bana güven.'

'Of tamam ya.'

Uçağa bindik. Cam kenarına oturamazdım. Oraya Poyraz geçti. Diğer yanıma da Hazal geçti.

'Uçuyormuyuz şimdi?' dedim gözlerim kapalı.

'Daha değil.'

Gözlerimi kapadım ve bu anın hemen geçmesini diledim......

'Kalkıyoruz.'

'Durun durun! Hazır değilim.'

Derken uçak kalktı.

'Bismillahirrahmanirrahim. Allahım sen büyüksün. Ölmek istemiyorum. Daha çok gencim. Lütfen ölmeyeyim. Allahım yardım et sen bana.'

'Ömür sakin ol sadece uçak.'

'Sadace uçak mı? SADECE UÇAK MI? Kaç metre yukarıdayız senin haberin var mı?'

'Yok.'

'İyi olsun. Eğer düşersek ölürüz.'

'Ee? Ölürsek ne olur?'

'Ölürüz.'

'Ömür, eninde sonunda öleceğiz. Eğer yaşadığımız zaman öleceğim diye geçirirsek bi anlamı kalmaz ki bebeğim.'

'Haklısın. Şimdi gözlerimi kapatıcam ve inene kadar da açmıcam.'

Gözlerimi kapadım ve bu anın bitmesini diledim.

(Bitmedi)

***

'Geldik kalk hadi.'

Poyrazın beni dürtmesiyle uyanmaya çalıştım.

'Odun musun? Ne dürtüyorsun. Allahım insan sevgilisini öperek uyandırır bu beni dürtüyor.'

'Ay yesinler.'

Uçaktan indik ve yeri öpmemek için kendimi zor tuttum.

Buraya yani Antalyaya ilk gelişimdi. Kışın ortasındaydık ama soğuk değildi.

Olum bizim YGS LYS var biz geziyoruz.

Onlara da bi ara çalışırız(!)

Hep birlikte resepsiyona gittik. Biz kızlar, koltuklarda otururken de kekolar odalarımızı ayarlıyordu.

'Kızlar anahtarınız.' diyerek Bulut anahtarı uzattı.

Güneş ile aynı anda anahtarlığa uzandık.

Kendimi çölde karşılıklı kalmış kovboylar gibi hissettim. 🔫

Ani bi refleksle anahtarı kaptım. Bu konuda iyiyimdir. Ve Güneşi yine göt ettim arkadaşlar...

Önden havalı bi şekilde çıkmaya başladım. Odamız 671 numaralı odaydı. Poyrazlar ise hemen karşıda 673 numaralı odadalardı.

Odaya girdiğimde çiçek kokusu odayı sarmıştı. Üç tane yatak vardı. Hemen duvar kenarını kaptım.

'Orda ben yatıcam.' dedi Güneş.

'Farkında mısın bilmiyorum ama ben kaptım.'

'Umrumda falan değil.'

'Of Güneş. Seni sırf Bulut için çekiyoruz zaten. Adam ol.' diyerek banyoya girdim.

Bu kız kendini bi bok zannediyordu. Aslında doğru çünkü bi boktu.

Bana gelen en iyi şey. BANYO!

Hemen suyu açtım ve içine girdim. Şarkı eşliğinde bıcı bıcı yapıyordum.

'Ömür! Biz aşağı iniyoruz bebek. Banyonu bitirince yemek yerine gel!'

'Tamam kankey.'

Saçımı yıkayıp kremledikten sonra güzelce duruladım. Dolaptan çıkardığım mor havluyu üzerime geçirdim.

Kimse olmadığına göre rahat davranabilirdim!

Kapıyı açmaya çalıştığımda açamadım. Zorladım ama açılmıyordu. Aha kilitli kaldım!

Karnım gurulduyor + ıslağım + kilitliyim + telefon çantamda.

Sizcede süper bi kombo değil mi?