'Aşık mı oldum?'

54K 2.2K 267
                                    

MEDYA: POYRAZ VE GÜLÜŞÜ

'Ömür lütfen yardım et. Yalvarırım.'

'Ne oldu Bulut?'

'Güneş merdivenden yuvarlanmış. Kafası kanıyor. Lütfen gel. '

Kan mı? Ben yapamazdım.

'Hayır o gelemez.' Poyraz net bi şekilde dedi.

'Poyraz lütfen. ' Bulut ağlıyordu.

'Oğlum hastaneye aradın mı?'

'E-evet.'

'Tamam geliyorum. Ömür sen içeri.'

'Ama...'

'İçeri dedim Ömür.' bana bağırdı. Gözlerim dolmuş bir şekilde içeri girdim. Onlarda Bulutlara. Hayır efendim. Kimse bana emir veremezdi. Ben Ömür Erdem, giderdim. Gidicektim ve gidiyorum. Gittiğimde kapı açıktı. Hafif itirerek içeri girdim. Poyraz ve Bulut Güneş in yanındalardı. Güneş ise yerde baygındı, kanlar içinde. Hayır bu sefer ağlayamazdım. Engel olmalıydım ama olamadım. Gözümden yaş aktı. Poyraz beni fark etti ve sinirle yanıma geldi.

'Sana gelme dedim. Anlamıyor musun? Gerizekalı mısın Ömür? Kıt mısın?'

Ağlamam o an durdu işte. Bu lafları benim daha da çok canımı yaktı. Bir şey diyemedim, düşünemedim çünkü beymim uyuşmuştu. Bir şey demeden yürümeye başladım. Kolumu tuttu. Durdum.

'Ömür..Ben...ben seni düşündüm..Kötü olucağını bildiğim için.'

'Bir daha beni düşünme Poyraz. Eğer beni böyle düşünceksen hiç düşünme tamam mı?'

Bir şey demesine fırsat vermeden gittim. Koştum ve hemen odama çıktım. Hazal evde yoktu bu benim için iyiydi. Kendimi yatağa attım. Hıçkırıklarla ağlıyordum. Canım çok acıyordu. O cümleler aklımdan çıkmıyordu. Neden böyle olmuştu ki? Ben kimseyi kafama takmazdım. Ben kimseyi kıskanmazdım. Ben kimseyle birlikte olunca heyacanlanmazdım ki.

Bunun adı nedir ki? Hayır bu mümkün değil. Yani şey...

Ben Poyraz'a aşık mı oldum?

POYRAZ'IN AĞZINDAN

Ya ben ne salağım. Gerçekten öküzüm ben. Kıza nasıl davrandım. Ama ona gelme dedim çünkü biliyordum kötü olucaktı. Kan gördüğünde olanları biliyoruz. Sadece o anları tekrar yaşasın istemedim. Korksun istemedim. Üzülsün istemedim en önemlisi ağlasın istemedim. Çünkü ona gülmek bu kadar yakışıyorken ağlaması biraz haksızlık. Ama şimdi nasıl ağlıcağını biliyorum. Sinirime hakim olamadım. Burada daha fazla kalamazdım.

'Bulut ben gidiyorum. Ambulans gelir.'

'Güneş bu haldeyken mi?'

'Umrumda mı?'

Beni aldattığı günden beri her gün özür diliyordu. Ama benim nefretim gitmiyordu

'Ama o senin eski sevgilin.'

'Evet adı üstünde eski. Artık bitti. Ondan nefret ediyorum anlıyor musun? O benim için sürtükten farksız.'

Son lafım ağırdı. Yüzüme yumruk geçirdi. Yere yığıldım. Güçsüzdüm. Ömürün ağladığını düşündükçe daha da eriyordum. Kalktım ve eve gittim. Lanet olsun. Anahtarımı evde unutmuştum. Mecbur kapıyı çaldım. Kimse bakmadı. Daha sonra merdiven sesleri. Ve kapı açıldı. Karşımda..Ömür. Ağlamaktan şişmiş gözler, kıpkırmızı bir surat, dağılmış saçlar..

Bu kadar tatlı olmak zorunda mısın?

*******

YORUMLARINIZ OYLARINIZI BEKLİYORUM DMDMDMDM

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now