'Poyraz nerde?'

41.4K 1.6K 108
                                    

1 HAFTA SONRA.

Yavaş yavaş alışmaya başladım. Çok zor, farkındayım ama başka bi çarem yok. Kendimi sınavıma odakladım. Sürekli derslerle ilgilenmek bana unutturuyordu. Kendime düzenli bi program hazırlamıştım ve 1 haftadır bu programa uyuyordum. Sabah 6 da kalkıp koşuya çıkıyordum. Eve gelip, duş alıyor ardından kahvaltımı edip okula gidiyordum. Okuldan gelince biraz dinlenip derse oturuyordum ve uyuyuncaya kadar çalışıyordum.

Evde tektim ve korkmuyordum. Hazal birkaç güne gelicekti zaten. Kısacası eski hayatıma dönmüştüm. Sıkıcı ve Poyraz olmayan hayatım.

Şu anda nerde, kimle,ne yapıyor bilmiyorum ve bu bana çok koyuyor. Ama yapıcak bir şey yoktu.

Şimdi yeni koşudan geldim. Patates kızarttım ve kahvaltımı yapıyorum.

Dikkat ettimde sabah koşusunda tek değilim. Yani her sabah bi cocukta parkta oluyor. Aslinda onu önceden görmüş gibi hissediyorum ama çıkaramıyorum. Kıvırcık bir şey.

Neyse zaten şu komşumuz olan Güneş ve Bulut yani ikiz dingiller ortalıklarda yok. Belki de ben görmüyorumdur. ama ne biliyim. Görmeyeyim zaten yelloz kafalıyı.

Çantamı aldım ve kapıyı kapattım. Kulaklığımı takıp yavaşça yürümeye başladım. Müzik iyi hissettiriyordu.

Karşıdan karşıya geçerken aniden biri kolumu tuttu ve çekti. Aniden ona dönünce kulaklığım düştü. Bu oydu. Bakışmalarımızı korna ve fren sesi bozmuştu. Az önce bi arabaya çarpıyordum ve beni o kurtardı. Arabaki adam tip tip baktı ve birkaç küfür savurduktan sonra devam etti. Kurtarıcama baktım. Bu her gün koşuda gördüğüm kıvırcık çocuktu.

'Teşekkür ederim.'

Sesim titremişti. Olayın şoku ile kalp atışım hızlanmış ve derin nefes almaya başlamıştım.

'Dalmışsın?' dedi gülümseyerek. İçtendi bu Poyraz gibi. Aman banane.

Yalnız her boka Poyraz diyorum. Aslında doğru diyorum çünkü Poyraz bi BOK.

'Yok yani müzikten duymamışımdır. Ben ve dalgınlık zıt kelimeleriz.'

Hayır zıt değiliz.

'Merhaba ben Mert.'

'Ömür.' dedim tebessüm ederek. Yapmacıktım ama hiç çoktan iyidir.

'Tanıştığıma mennun oldum.'

'Ben de.'

Hiçbir şey demeden durduk öyle. Yüzünü inceledim ve bu yüz bana gayet tanıdık geliyordu.

'Ya şey senle daha önce tanışma ihtimalimiz var mı?'

Diyiverdim. Meraklıyım ben yani.

'Şey sen çimlerde uzanıyodun.'

Aaa tabi. Poyraz beni bıraktıktan sonra ben çimlere uzanmıştım. Yanıma gelip ambulans çağıralım mı demişti. Hatırladım.

'Oo doğru. Tamam ya.'

Tebessüm etti.

'Okula mı gidiyorsun?'

Başımı salladım.

'Birlikte yürüyelim mi?'

'Olur.'

Yürümeye başladık.

'Sitede mi oturuyosun?' dedi.

'Evet, sen?'

'10 gün önce taşındım.'

'Hayırlı olsun.'

'Sağol.'

Biraz soğuk gibiydik. Bu gayet doğaldı çünkü daha yeni tanışmıştık. Okula vardığımda teşekkür ettim ve sitede görüşmek için anlaştık. Tolga yanıma geldi ve öptü. Gülümsedim.

'Poyrazdan sonra bu mu?'

'Unutamadığımı biliyosun.'

'Bebeğim yapma.'

'Olmuyor Tolga onu özlüyorum.'

Soğuk bir ses.

'Kimi özlüyorsun?'

Arkamdan gelen sese döndüm. Bu Güneşti. Şaşırdım. Allahın şempanzesi kaç gündür yoktu. Spastik özürlü.Döl israfı. Manyetik beyinli.

Allahım milyon tane sperm varken neden bunun ki denk gelmiş ki?Sakinim.

'Sanane.' dedim. Atarlı olmak bunu gerektirir. Ov ye.

'Poyraz nerde?'

Onu takmadan okula doğru yürüdüm. Saçımdan tuttu ve bana diz çöktürdü.

Bahçedeki herkes bize bakıyordu.

'Nerde dedim!'

Tolga ittirdi onu.

'Kızım belanı arama. Şimdi yürü git.'

'Korumamı tuttun sürtük?'

Yanına geldim ve karnına tekme geçirdim. Saçından tuttum ve kulağına yaklaştım.

'Birincisi ben sürtük değilim.' diye bağırdım. Saçını çektim ve acıyla inledi.

'İkinci olarak Poyraz cehennemin dibinde.'

İnlemelerine devam etti. Sinirimi kontrol edemiyorum.

'Üçüncüsü de defol.'

Diyerek ittirdim. Saçımı ve formamı düzelttim. Bahçede gelen fısıltılara aldırmadan gülümseyerek;

'Güneşciğim, Buluta selamlar.'

Ev ArkadaşımOnde as histórias ganham vida. Descobre agora