'Depresyon günü.'

40K 1.8K 289
                                    

Oh içimin yağları eridi. Pis şıllık. İyi oldu geber. Varya Güneşi elime verseler ilk önce o saçlarını tek tek yolarım. Yolduklarımı alır ağzına sokarım. Soktuğumda kusar ve o kusmuğunu ona yedirtirim. Bir daha kusar ve suratını o kusmağa yapıştırım. Bu yaptıklarımdan sonra midem bunu kaldıramaz ve ben onun üstüne kusarım. Valla süperim ha.

Bu sinirle bana bakan o meraklı gözleri aldırmadan okuldan çıktım ve sahile yürümeye başladım. Her şey o kadar çabuk oldu ki. Şimdi ne olcak hiçbir şey bilmiyorum.

Poyraz şu anda arkadamdan gelse 'Ömür seni seviyorum, affet beni.' dese düşünmeden affederdim. Arkamdan bi ses geldi.

'Ömür?'

Arkamı döndüğümde karşımda Poyraz.. Görmedim tabiki. Mal Tolga bu.

'Tolga rahat bırakır mısın?'

'Hayır. Gel sinemaya gidelim.'

'Poyrazla da sinemaya gitmiştik. Ya ağağa.'

'Tamam yemek yiyelim?'

'Poyrazla da yemek yemiştik. Ya ağağa.'

'Tamam o zaman yürüyelim?'

'Poyrazla da yürümüştük. Ya ağağa.'

'Ee ebesinin...'

'Deme öyle ayıp ya.'

Sessizlik olmuştu. Bu sessizliği ben bozdum.

'Tolga ben onu unutamıyorum.'

Ona sarıldım çünkü kankalar bugünler içindir.

'Bak Ömür. Aşk bu senin ağzına sıçar ve sen toparlanamazsın. Ben seni çok iyi anlıyorum. Sen güçlüsün bunu biliyorsun. Kızım sen bunu mu atlatamıcaksın? Sen Ömür Erdemsin! Aptallık etme!'

Aşk-ı memnundan dizi repliği çalınca kıkırdadım.

'Sen aşk-ı memnu mu izliyordun?'

'Belki.. Yani biraz...Azcıkın ya...Evet hepsini izledim.'

Gülümsedim. Tolga bana iyi geliyordu,hep iyi gelmişti. Başımı omzuna koydum ve bi müddet öyle kaldık.

'Ömür, sen eve git ve dinlen bebeğim.'

Olumlu anlamda kafamı salladım. Birlikte evime yürüdük.

'Gelsene.'

'Yok okula gidiyim ben.'

'Geç kaldın zaten la.'

'Olsun yine de gidiyim ben.'

'İyiki varsın.'

'Sen de bebek.'

Sarıldım ve yanağına öpücük kondurdum.

Kapıyı açtım. Çantamı kenara kuul bir şekilde attım. Kuul değildim tabikii. Defterlerim fışkırdı bütün bi de onları düzelttim ya. Neyse. Yukarı çıktım. Poyrazların odasına girmek istiyordum. Ama yapamazdım. Unutmaya başlamışken olmazdı. Pek başlamış sayılmazdım ama neyse Kapının çalmasıyla aşağı indim. Bu salak Tolga neyi unuttu acaba?

'Kim o?'

'Sümüklüüü.'

'Hazaaaaağll.'

Sonunda geldi. Şükürler olsun. Sarıldık. Ay valla bu iyi oldu benim için.

'Kızım. Almanya da neler oldu yaa. Ee bizimkiler nerde?'

Tabii o olanları bilmiyordu.

'İçeri gel. Her şeyi baştan anlatıyım.'

Şaşkınlıkla içeri girdi. Salona geçtik ve olanları anlattım. Her şeyi. Poyrazla olan olayları. Bırakıp gidişini, her şeyi.

Şaşkınlıkla bana bakıyordu.

'Öyle işte.'

'Bugünü depresyon günü yapalım mı sümüklü?'

'İyi olur da sana ne oldu?'

'Ben sanırım, aşık oldum.'

'Ne ne ne ne. Kim kim kim kim. Ne zaman ne za-.'

'Almanya da. Adı Alex.'

'Nasıl ya.'

'Ya bu annemlerin karşı komşusunun oğlu. Allahım görsen bi tatlı bi tatlı. Kumral böyle kanka varya. Türkçe de biliyordu bayağı kaynaştık biz bununla işte. Ondan sonra Almanyayı gezdirdi falan kızım. Numarası falan aldım hep ya.'

Bizim kızın yine geçici heveslerinden anlaşılan. Neyse. O zaman depresyon günü başlasın! Yukarı çıktık ve pijamamızı giydik. Saçımızı topuz yaptık ve depresyon hırkamızı giydik. Aşağı indik dolaptan; pasta, nutella, çikolata, ice tea, cips, kek, çubuk kraker vb abur cuburları yere taşıdık.

Yerimize geçtik ve hunharca yemeye başladık.

'Ya ben Alex i istiyorum.'

'Ben de Poyrazıı.'

'Kumral saçları...'

'Sarı saçları....'

'Kahve gözleri.....'

'Mavi gözleri....'

'Gülüşü.....'

'Gamzesi.....'

'Ah Alex ah.'

'Ah Poyraz ah.'

Kalkıp romantık bi film açtım. Yanımıza peçete kutumuzu aldım.

Filmin etkisiyle ağlamaya başladık. Kız ve erkek çok tatlılardı ve biz böyle değildik. Lanet olsun.

Kapının çalmasıyla ayaklandım. Tipime bakmadan kapıyı açtım. Gördüğüm manzara karşında ŞOK.

'Mert?'

******

Arkadaşlar çok zorlanıyorum dersler falan yetişmiyor. Bu yüzden +50 yorum ve +125 vote olunca yeni bölüm gelir. Umarım hemen aşmassınız :)

Ev ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin