'Ondan uzak dur!'

44.2K 1.8K 163
                                    

'Çocuk musun ya.' diye söylendi Poyraz.

'Ne alaka ki. Hem eğlenmiş oluruz fena mı.'

'Bana uyar.' dedi Rüzgar.

'Tamam o zaman.'

'Oley.'

Lunaparkı çok severdim. Orda çocuklaşmak en büyük zevkimdi diyebilirim.

'Ee neye binelim?'

'Çarpışan arabalara!'

Gidip jetonlarımızı aldık. Sıraya geçtik ve düt sesiyle herkes arabalara doğru koşmaya başladı. Poyraz mavi Rüzgarsa turuncu bi arabaya bindi. Ben etrafıma bakındım ama bana araba kalmamıştı.

'Hanımefendi siz diğer tura.' dedi görevli.

'Ömür yanıma gel.' dedi Poyraz. Görevliye piçimsi gülüşümü attım ve Poyrazcığımın yanına oturdum.

'Emniyet kemerini bağla.'

'Çocuk muyum Poyraz ya.'

'Ömür.'

'Tamam ya. Off.'

Emniyet kemerimi bağladım ve dıt sesiyle başladık. Poyraz kullanıyordu. İlk önce kızlara çarptı sonra;

'Pardon fıstıklar.' Dedi. Kızlarda kıkırdadılar. Bu ne şimdi?

'Ben eve gitmek istiyorum.'

'Ömür iyi misin sen getirdin bizi buraya.'

'Iyi ya.'

'Ne oldu kıskandın mı?'

'Ne be-ben mi? Of kes ya.'

Güldü.

'Poyraz gülme de arabalara çarp.'

'Tamam bebeğim kızma.'

'Hi bu anı ölümsüzleştirmeye ne dersin?!

'Beni mi öpüceksin?'

'Saçmalam salak, fotoğtaf çekilcez.'

'Şu oyun bitsin.'

Bir sürü kişiye çarptık. Çok güldüm ya bir kere kafamızda çarptı. Sonunda bitti.

'Hadi çekilelim.' dedi.

'Tamam.'

'3 saniye yap rahat olur.'

'Tamam hazır mısın. Bastım 3.2....?!?!?!'

Ben resimde dudak büzmüştüm. Poyraz ise gülümsedi. Sonra düğmeye bastım ve son saniyede Poyraz beni öptü. Heyecanlandım mı? Evet. Çok mu? Evet.

'Ne oldu hoşuna mı gitti?'

'Ya sen neden öptün?'

'Canım istedi.'

'Her canın istediğinde beni öpücek misin?'

'Evet.'

'Hayır.'

'Evet.'

Biz böyle didişirken görevli yanımıza geldi. Biz de indik. Ama Rüzgar yoktu.

Nereye gitmişti mi bu?

'Rüzgar yok.'

Aradık ama açmadı.

'Bi sorun mu oldu Poyraz?'

'Ömür sen taksiye atla eve git.'

'Ama..'

'Ben bulurum onu. Hadi git.'

'Tamam. '

Taksiye bindim ve bana bakan Poyraza el salladım. Eve geldiğimizde eve girdim ve elimi yüzümü yıkadım. Sonra salona geçip telefonumuzu çıkardım. Fotoğrafımızı açtım. Mutluydum. Onunla olmak, onunla zaman geçirmek gülmek, eğlenmek. Hatta onunla ağlamak bile güzel. Ben Poyraza alıştım. Belki de ilk defa bi erkeğe alıştım ilk defa bi erkeğe güvendim. Onunla didişmek en sevdiyim. Resminize baktım ve gülümsedim. Twittera atmak istedim.

'Limon ile güzel bi gün'

Yazıp resmi paylaştım. Mutluydum. Çünkü o vardı. Ona alıştım ve sanırım onsuz olmazdı. Anında fav aldım. Favlayan kişi Güneş mi?

Hastaneden çıkmış olmaydı. Evden çıkıp onlara gittim. Kapıyı açtı. Kafasında sargı vardı.

'Nasıl oldun Güneş.'

'İçeri gel.' dedi soğuk bi sesle.

İçeri girdim ve etrafa baktım. Bulut yoktu.

'Otursana.' dedi.

'Nasılsın.'

'Hiç iyi değilim Ömür.'

'Sorun ne? Iyileşmedin mi?'

'Sorun sensin.'

'Ben mi?'

'Evet.'

'Ne saçmalıyosun.'

'Poyrazdan uzak dur.'

'Güneş..'

'O beni seviyor hala tamam mı?! Ondan uzak dur. Ben ona aşığım. O da bana.'

'Bunu onu aldatmadan önce düşünecektin.'

Şaşırmıştı.

'Sen nerden biliyosun?'

'Sanane ya. Hem ben Poyraza yakında olurum uzakta. Bu seni ilgilendirmez.'

'İlgilendirir.' dedi ve masadaki soda şişesini aldı.

'Ondan uzak durucaksın.'

'Hayır.' diye bağırdım.

Kafamdaki acıyla birlikte yanağımdan süzülen bir şey. Bacaklarım tutmadı ve yere yığıldım. Ve karanlık.

*****

UMARIM BEĞENİRSİNİZ. ^^

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now