'Ben senin yanındayım.'

69.7K 2.5K 346
                                    

MEDYA : ÖMÜR

Uyandığımda bir adet boyun ağırısı ve bir adet de uyuyan Poyraz'la karşılaştım. Allahım o kadar masum ki...

'POYRRRAĞĞZ HADİ KALKSANA BURDA UYUYAKALMIŞIZ!'

'Ya 5 dakika daha. '

'Of iyi be zıbar banane. '

Kalktım, hafif bir rüzgar çıkmıştı. İçeri girdim. Poyraz ise yatıyordu hala. Ya üşürse? Ay banane gebersin. Yok ama hastalanır ya. Aman banane. Of neyse ben insanlık namına üstünü örtiyim de sonra bana laga luga yapmasın diyerek üstünü örttüm. Aşağı indiğimde Rüzgar salonda uyuyordu fakat ayak seslerime uyanmıştı.

'Günaydın özür dilerim uyandırdığım için.'

'Yok ya kalkardım zaten. Poyraz nerde?'

Yüzü solgun gibiydi sanırım bir şey olmuştu.

'Salıncakta uyuyor. '

'Yalan söyleme güzellik burdayım.' Arkamı döndüğümde Poyraz bana bakıp piç smile yaptı.

'Ya bugün bir şeyler yapalım. ' heves ile söyledim çünkü artık okullardan falan fırsat kalmıcaktı.

'Tamam ilk kahvaltıya gidelim. Sonra sinema ardında bowlinge gidelim mi?'

'Vay limon bu harika bi fikir!'

'Bana da uyar. '

'Tamam o zaman herkes hazırlanmaya 10 dakikanız var!' diyerek odama çıktım. Hazalı aradım.

'Kanka dışarı çıkıyoruz gelcen mi?'

'Nereye?'

'Sinema yemek falan. '

'Tamam bana uyar geliyorum eve bekle.'

'Çabuk ol sümüklü'

Telefonu kapatıp hazırlanmaya başladım. Altıma kot bir pantolon ve üzerine gömlek giydim. Saçlarımı salık bıraktım ve hafif bi makyaj. Ben eyeliner falan çekemiyorum. Bi göz kalemi o da alt kısma. Biraz rimel tamamdır. Hazırdım. Aşağı indiğimde beni koltukta bekliyorlardı.

'12 dakika oldu. Geç kaldın. ' dedi Poyraz 32 diş sırıtarak.

'Ama şey Hazalı ara-.'

DİN DAN DON

'Bak işte geldi. ' dedim göz kırparak.

'Ee hadi çıkalım o zaman.'dedi Rüzgar.

Yola çıktık. Poyraz kullanıyordu. Bizi şirin bir kafeye getirdi. Masalara oturduğumuzda yine Rüzgarın yanına oturdum çünkü Poyrazın yanı kapıldı. Aman ne önemli (önemli). Garson yanımıza geldi ve bana gülümsedi. Sevimli bir çocuktu. Poyraz boğazını temizledi ve bana baktı. Sonra çocuğa baktı.

'Ben akdeniz salatası alıcağım. Yanında da su. '

'Ben de. ' dedi Hazal.

'Ben kahvaltı tabağı alıyım. Ve çay. 'dedi Rüzgar ve sıra bana geldi.

'Ben patates kızartması alıyım ama küp küp olsun. Menemen de istiyorum ama biberler acı olmasın. Sosis istiyorum ve ayrıca kahvaltı tabağı ve içecek olarak.. hmm.. çikolatalı süt.' dedim en sevimli halimle. Herkes bana 'Ayı mısın' bakışı atarken ben de onlara ' Sizene olumm' bakışı atıyordum.

'Onların hepsini yiyebilcek misin Ömür?' Poyraz şaşırmıştı.

'Tabiki. Ben Şadan Erdemin torunuyum!'

Yemekler geldiği zaman başladık. Poyraz sosisimden çalmaya çalışınca eline vurdum.

'Hey canım acıdı!'

'Canında ne tatlıymış be arkadaş!'

'Aynen benim gibi :).'

'Çok mütevazisin Poyraz ya :).'

'Sağol güzelim. '

Yemeklerimizi bitirdik. Ben de bitirdim hani ve hepsi kapak oldu. Şimdi ise sinema zamanı!

Sinemaya gittik. Bir sürü film vardi. Hangisine giricektik ki?

'Bence KORKU ODASI.' dedi Poyraz. Ama ben korkarım ki.

'Yok ya komedi olsun. ' dedim.

'Ne oldu korktun mu güzelim. '

'Ben mi? Güldürme beni. '

'Tamam o zaman Korku Odasına alıyorum?'

'Al limon al. '

Bilet aldık. Ve büfeye gittik.

'4 tane patlamış mısır, 4 kola. ' dedi Rüzgar.

Abur cuburlarımızı aldık ve gittik. En arkada oturuyorduk. Rüzgar-Ben- Poyraz- Hazal şeklinde oturuyorduk. Abi şu sinemada 30 dakika reklam ya. Daha film başlamadan patlamış mısırımı bitirdim ve Poyrazdan çalmaya başladım. Neyse film başladı.

Filmde ; Bi kız var. Güzel falan. Evde koşuyor yani bi adamdan kaçıyor falan. Sıkıcı bir film. Adam eline bir silah alıyor ve kızı kafasından vuruyor. Kızın başından yavaş yavaş kan süzülüyor. Kan, her yer kan. Kızın üstü başı kan. Tıp ki... annem gibi. Gözlerimden yaşlar süzüldü. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Tıp ki... kazadaki gibi. Elimde bir sıcaklık hisstettim. Elime bakınca Poyrazın elimi tuttuğunu fark ettim ve ona döndüm.

'Hişt ağlama. Ben senin yanındayım.'

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now