Ev Arkadaşım

'Normal Değil.'

Sırt ağrısıyla uyandım. Dün bayağı hastane de kalmıştık. Daha sonra Bulut kendine gelince eve geldik. Saat 1.24tü ve saat şimdi 7.11. Yataktan kalktım çünkü okul vardı.

'Hazal kalk'

'Hıı.'

'Hadi geç kalıcaz.'

'Hıhı.'

'Kalksana gerizekalı.'

'Of.'

Ve kalktı. Banyoya gittim. Kapıyı açtığımda Poyraz musluğa eğilmiş ve yüzünü yıkıyordu. Altında pijama üstünde ise hiçbir şey yoktu.

'Günaydin.' Dedim gülümseyle.

'Sana da.' Dedi ve çok soğuktu. Normal Poyraz 'Ne o etkilendin mi?' derdi. Ben de egosuyla dalga geçerdim. Öyle olurdu. Yani normal değildi.

Aşağı indiğimde Rüzgar sofrayı kuruyordu. Geldiğimi görünce

'Günaydın.' Dedi gülümseyerek. Poyraz ona döndü ve baktı.

'Günaydın.' Dedim yapmacık bir gülümsemeyle.

Neyse sofraya oturduk. Yemek yedik kimseden çıt yoktu. Herkes sofradan kalktı ve toplamak bana kaldı. Topladıktan sonra odama çıkarken erkeklerin odasından sesler duydum. Onların odasına doğru gittim.

'Sen kurala uymuyorsun!'

Ne kuralıydı bu? Anlamadım. Sonra fısıldaşmalar falan oldu. Ses kesilince koştura koştura odama gittim ve hazırlanmaya başladım. Saçımı falan taradım işte.

'Hazal hadi çıkalım.'

'Tamam bebek.'

Aşağı indiğimizde kimse yoktu. Bugün sinirliydiler üstlerine gitmemek lazım diyerek kapıdan çıktık ve otobüs durağına ilerledik.

***

Okula geldiğimizde Tolga bizi bahçede karşıladı ve uykusuz gözüküyordu.

'Güneş nasıl olmuş?'

'Aramaya fırsat bulamadık ki. Hem daha erken okul çıkışında ararız.' Dedim. Hiçbir şey demeden sınıfa ilerledik. Biz en arakada Hazal ile otururken, Tolga bizim önümüzde Can ile oturuyordu. Can iyi biridir çok komik ve ayrıca yakışıklı. İlk ders Matematik. Ay Allahım ölücem. Hoca geldi falan tahtaya soru yazdı.

'Evet kim çözsün bakalım.' Diyerek sınıfa baktı. Aha bana bakıyordu. Lütfen beni kaldırma lütf-.

'Ömür, gel bakalım'

Tahtaya kalktım. Allahım ben daha soruyu anlayamıyorum nasıl çöziyim. Tahta ve ben iki aşık gibi bakışıyorduk.

'Ee hadi.'

'Yok ben yapamicam.'

'Sen bu aralar çok düştün Ömür. Farkında mısın bilmem ama önünde bir üniversite sınavı var ve sen daha bu soruyu çözemiyorsun. Çok çalışman gerek çook.'

Yerime oturdum. Evet sınav vardı ama ben pek takmıyordum. Ya şurda 5 ay kalmışsa ne olmuş? Zaten 12. Sınıflara zaman veriyorlar. Aman salla ölüm yok ki ucunda canım.

Zilin çalmasıyla kantine indik ve kendime hamburger aldım. Bizi bekleyen 7 ders vardı. Ve benim kafam karışıktı. Poyraz neden öyleydi? Tüm ders bunu düşünmüştüm. Anlayamıyordum. Derslerin hemen gecmesini diledim. Ama kabul olmayacak gibi gozukuyordu.

*****

Eve geldiğimizde evde kimse yoktu. Hala okuldalardı demek. Neyse. Bulutu aradım. Açıkçası Güneş nasıldı merak ediyordum. Sonuçta vücudunda benim kanım vardı ;)

'Alo. Merhaba Bulut nasılsın?'

'İyiyim Ömür, sen?'

'Ben de iyiyim. Şey, Güneş nasıl oldu?'

'Gayet iyi. Çok sağol senin sayende. Birkaç güne taburcu olabilirmiş.'

'O sevindim.'

'Şey, ben doktorla konuşmaya gidicem de sonra konuşsak olur mu?'

'Tabii sen işini hallet.'

'Sağol. Görüşürüz.'

Telefonu kapadım ve merdivenlerden çıkmaya başkadım. Bizim odaya giricektim ki...... Poyrazların odasına girmek istedim. Merak ediyordum kaç gündür bu evdeyiz ama inanar mısınız hiç odaya girmedim. Sadece dışından görmüştüm. Kapıyı yavaşça açtım. İçeri girip kapattım.

Allah'ım bu odada ne böyle ?!?!?!?

*****

UMARIM BEĞENİRSİNİZ. YORUMLARINIZI VE OYLARINIZI BEKLİYORUM.

^^

*Sizce Ömür erkekler odasında ne ile karşılaştı?*