'Sus limon kafa!'

124K 3.3K 477
                                    

MEDYA : ÖMÜR VE GİYDİĞİ

Allahım ya bu nasıl bir yağmurdu? Nasıl bir soğuktu? Peki ya Hazal'ın çenesine ne demeli? Evet ultra kıyamet.Yok neden onlar getirmemiş, yok ne ukalaymışım. Yok çok ayıp yapmışım bla bla bla.

'Hazal yeter la.'

'Tamam be. Onu bunu bırakta şu Poyraz tatlıydı he.'

Poyraz tatlıymış. Hmm peki Hazal.

'Şu sarışın olan mı?'

'Evet saçlar falan fenaydı, diğeride sevimliydi.'

'Olabilir ne yapalım yani?'

'Of sana bir şey anlatılmıyor he.'

Genel olarak erkeklerden konuşmak istemezdim. Nedenini bilmiyorum ama sevmiyorum yani. Zaten şu ana kadar erkek arkadaşım olmamıştı. He bir kere 2. sınıfta Kerem vardi birkaç gün çıktık falan ama sonra üstüne kustum diye beni bıraktı. Sonra ben de bonibonlarımla intihar girisiminde bulunmustum. Bi de lisede olmuştu. Kısacası erkekler salaktır ve aşk hiçte bana göre değil.  Kapının çalınmasıyla düşüncelerimden kurtuldum. Ayten Teyze'ymiş yani Hazal'ın babaannesi. Bu gece onlarda kalıcaktık.Ayten Teyze elinde sıcak süt ve damla çikolatalı kurabiylerle gelmişti. Hmm en sevdiklerim.

'Ellerine sağlık sultanım.'

'Yiyin yavrum. Zaten iki deri bir kemik kaldiniz. Siz şimdi yeni eve taşınıcaksınız napıcaksınız yemekleri.....'

O konuşurken aklıma ev işi geldi. Cidden ne yapacaktık? Poyrazlarda o evi satın almışlardı ve tapuları vardı. Bunları düşünürlen Ayten Teyze çoktan gitmiştı.

'Hazal ev işi nolcak?'

'Ya babamı aradim. Açmadı halledicez bi şekilde.'

Gece boyunca dedikodu falan takıldık. Bakalım yarın ne olucakti yani ev işi? Poyraz gelicek miydi? Tabi gelicekti ne saçmalıyorum ben. Sanırım uykum geldi. Uyumalıyım.

****

Sabah erkenden kalktım ve duş aldım. Çıktığımda Hazal hala uyuyordu. Dolabını açıp kendime kıyafet baktım. Kıyafet mağazasında bile bu kadar kıyafet yoktur yemin ederim tabi insan zengin olunca. Hava biraz soğuktu.İçime siyah bir badi giydim. Üstüme mavi bir gömlek. Altıma siyah bir kot pantolan ve botlarla oldu bu iş. Aksesuar olarak kolye ve güneş gözlüğü tercih ettim. Saçımı kuruttum ve hafif bi şekil verdim. Hafif de bir makyaj tamamdır. İyi de ben makyaj yapmam ki? Bu hazırlıkta neydi
anlam veremedim ama icimde bi heyecan vardı. Sebebi Poyraz falan değil. Ev yani yeni bir ev alcam yani olucak ya hani işte öyle ya. Sizde ne yersiniz bunu şimdi!

'Sen ve makyaj?'

'Biraz değişiklik iyi olur. '

'Bir anda ne değişikliği bu?'

'Beni sorgulacağına kalk hadi gidicez.'

'Doğru, tamamen unutmuştum '

***

Taksiden indigimizde bizi bekleyen Poyraz ve Rüzgâr'ı gördüm. Allahım, sen mavi giyme Poyraz, gözlerin ortaya çıkmış Poyraz, ölücem Poyraz.

'Ne oldu yine beni mi inceliyosun?'

'Saçmalama be.'

'Uu asi kız, sevdim bunu. '

Hazal konuyu değiştirmek istercesine hemen konuştu;

'Ne oldu? Haber aldınız mı?

'Maalesef ya. Adam evi hem bize hem size satmış ve kaçmış. Aslında bu sözleşmede varmış ama hiç birimiz dikkat etmemişiz. Bu yüzden adam suçsuz olarak gözükecek. Kısacası hanımlar ev ortak.' Rüzgar sakince bunları söyledi. Şansa bak ya valla cidden. Çok üzüldüm şimdi.😈

'Ne yapacağız ki ya şimdi.'

'Ya bizimle kalın ya da bay bay.' dedi
Poyraz.

'Neden biz? Siz gidin!' Tamam biraz atar yaptım kabul.

'Hıı.' demekle yetindi.

'Sus limon kafa!'

'Susmazsam?'

'Gençler sakin. Bakın bu evi para vererek aldık. İsteyen kalır istemeyen gider. İki oda var( koskoca evde 2 adet yatak odası var ) bir oda sizin bi oda bizim bu kadar basit. ' dedi Rüzgar

'Aslında mantıklı.' Hazal ne saçmalıyordu anlamadım ama başka çaremiz yoktu.

'Kabul. ' dedim. Başka çare yoktu. Bu evi istiyordum. Sitedeydi, güvenliydi, havuzluydu. Her şey tam iken vazgeçemezdim.

'O zaman eve geçelim.'

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now