'Sana ihtiyacım var.'

58K 2.2K 220
                                    

Karşımda duran Poyraz'a şaşkınlıkla bakıyordum. Ağzı kanıyordu ve sanırım bunun farkında değildi. Şu anda kan falan umrumda değildi. Onun canı yanıyordu ve bu benim canımı yakıyordu.

'Ömür ben özür dilerim.'

'Po-poyraz ağzın kanıyor.'

Elini ağzına götürdü. Eline baktığında kanı gördü ve:

'Ömür ben bilmiyordum. Görmemelisin diyerek.'

Arkasını döndü. Bu çocuk mal mı? Küçücük kandan nolucak ki? Sanki hiç kan görmüyordum. Oğlum her ay regl oluyorum ben. Bu ayda şu sıralar olucaktım. Neyse ya.

'Ya saçmalama Poyraz, gel şuraya' diyerek kolundan tuttum. Az önce bana saydıran birine şu anda yardım ediyordum. Yüzsüzlük buydu sanırım. Ama bilmiyorum, onun canının yanması benim canımı yakıyordu. Salonda oturdu ve ben de banyodan ilk yardım çantasını getirdim. Pamuk aldım o kahverengi şey varya mikrop kapmasın diye adı neyse artık ondan döküp dudağına bastırdım. Gözlerini kapadı ve dişlerini sıktı.

'Acıyor mu?'

'Hayır. Aslında evet. Ama canımı acıtan şey ne biliyor musun? Seni ağlatmam. Ömür, ben sana değer veriyorum ve seni korumak istedim. Onu kanlar içinde görünce kötü olucağını biliyordum ve bu yüzden gelme dedim. Ama sen yaramazsın beni dinlemedin. Ben çok ahmağım o şeyleri sana söylememeliydim. Ben çok üzgünüm.'

Bana değer veriyormuş. Ama kırgınlığım hala geçmemişti. Pişmandı bunu fark ettim. Üzgün müydü? Evet. Affetmeli miydim? Sanırım. Hafifçe tebessüm ettim ve ;

'Alıştım artık senin bu öküzlüklerine.'

'Vay öküz olduk demek?'

Güldüm.

'Sen sakın ağlama tamam mı? Gülmek sana yakışıyor.' Dedi.

Bunu demesine şaşırmıştım. Sonra bence dediğinden pişman oldu ki kafasını eğdi. Utangaç şey seni. Neyse biz bu pozisyondayken yani fesat olmayın ben ona pasuman yaparken kapıdan Rüzgar girdi.

'Olanları duydunuz mu? Güneş hastayane kaldırılmış ve çok kan kaybetmiş.'

Oha. Tamamen bunu unutmuştum. Güneş nasıl olmuştu?

'Hadi hastaneye gidelim o zaman. ' dedi arkadan gelen Hazal.

'Siz gidin, ben gelmiyorum. ' dedi Poyraz net bi şekilde. Haklıydı.

'Poyaz Güneşin sana ihtiyacı var.' Rüzgar dedi bunu.

'Ne alaka?' Dedi Hazal. Tabii olanları bilmiyordu.

'Yani hastane de ya o yüzden.' Diye geçiştirdi Rüzgar.

'Siz gidin biz Poyrazla sonra gelicez.' Dedim ve gittiler.

Bir süre sessizce oturduk. Sessizliği Poyraz bozdu.

'Sana güveniyorum. Sana değer veriyorum. Sen yanımdayken olanları unutuyorum. Sana ihtiyacım var Ömür.'

Sana ihtiyacım var demek Seni seviyorum ya da Sana aşığım demekten daha önemlidir bazen. Bana ihtiyacı var biliyorum, benim de ona ihtiyacım var bunu biliyor. Bizim birlikte olmaya, birbirimize ihtiyacamız var. Güldüm ve ona sarıldım.

'O zaman birbirimizi hiçbir zaman bırakmak yok. Söz mü?'

Dedim. Beni bırakmasını istemiyordum. Hep onunla olmak istiyordum. Bana baktı ve gülümsedi.

'Söz.'

******

UMARIM SEVDİNİZ CANLAR :] ☆★☆

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now