Ev Arkadaşım

'Sen benim meleğimsin.'

Birinin beni dürtmesiyle kalktım. Kıvırcık biri.

'Hanımefendi iyi misiniz? Ambulans çağırmamı ister misiniz?'

'Yok teşekkür ederim.'

Ayağı kalktım ve etrafa bakındım. Rüya değildi kabus değildi bu. Hepsi gerçekti, Poyraz beni bırakıp gidicekti. Belki de onu bir daha göremicektim. Ama ona çok alışmıştım. Etrafıma bakındım ama yoktu.

Birkaç gece babaannemde kalmak en iyisiydi. Hem onuda özlemiştim. Taksiye bindim ve adresi söyledim. Çantamdan aynamı çıkardım. Gözlerim kıpkırmızydı. Hafif bi pudra sürdüm ve gözlerime kalem çektim. En azından böyle biraz kapanabilirdi.

Hazır olduğumu hissettiğimde kapı ziline bastım. Babaannem şirin gülümsemesini takındı.

'Hoşgeldin yavrum. Seni nasıl özledim. Bak iki deri bi kemik kalmışsın.'

'Ben de seni özledim babaannem.'

'Sen hasta mısın? Solgun görünüyorsun. Üşüttün mü yoksa?'

'Yok babaanne turp gibiyim maşallah.'

'Yok yok sen iyi değilsin. Geç eve gir sıcak bi duş al ben de sana yemek hazırlıyım yiyip yatarsın.'

'Kulağa muhteşem geliyor sultanım.'

Eve girdim. Odamdan gerekli eşyalarımı aldım Allahtan kıyafet falan bırakmıştım. Duşa girdim ve küvete oturdum. Ağlamaya başladım. Ağlamak insaları rahatlatır. Olanları düşündüm. Poyraz beni kandırdı. Beni hiçbir zaman sevmemişti. Ben ise ona inandım. Ona güvendim. O ise gitti. Beni bırakıp gitti.

*****

'Ellerine sağlık sultan.'

'Afiyet olsun canım benim bi tane daha karnıyarık ister misin?'

'Yok babaanne ben biraz dinlenicem.'

Yanağından öptüm ve odama gitti. Yatağıma uzandım ve üstümü örttüm.

Hiçbir şey düşünmeden uyumak istiyordum. Sadece uyumak. Ama tabiki uyuyamadım.

Kafamı yastığa koyduğum an aklıma Poyrazla yaşadıklarımız geldi.

İlk tanışmamız.

Tartışmalarımız.

Sinemaya gidişimiz.

İlk fotoğrafımız.

Dertleşmelerimiz.

Kavgalarımız.

Yemek yapmalarımız.

Lunaparka gidişimiz.

Ağaç evde yaşadıklarımız.

Bisiklet sürüşümüz.

Paraşüt atlayışımız.

Uçurtma uçuruşumuz.

Güneş batışını izlememiz.

Beni bırakıp gitmesi...

******

'Ömür hadi kalk güzellik.'

'Po-poyraz? Sen buraya nasıl geldin?'

'Pencereden tırmandım.' Güldü.

'Sen gitmedin mi? Beni bırakmadın mı?'

'Sana aşığım Ömür. Seni nasıl bırakabilirim?'

'Ama sen gittin?'

Yanıma geldi. Sarıldı. Alnımdan öptü.

'Sen benim meleğimsin.'

*******