'Ben gidiyorum.'

46.5K 1.9K 166
                                    

POYRAZIN AGZINDAN.

Ömürü uğurladıktan sonra arabama bindim. Rüzgar yalnız kalmak istemişti. Bunu anladım. O yalnız kalmak isteyince ağaz evimize gider. Bizim yazlığın orda bi ağaçevimiz var. Rüzgarla yapmıştık onu. Sıkıldığımızda, üzüldüğümüzde hep oraya giderdik.

Yaklaşık yarım saat sonra vardım. Ağaca tırmanmaya başladım. Kapı açılmıştı. Tahmin ettiğim gibi Rüzgar burdaydı.

'Rüzgar?'

'Senin burada ne işin var?'

'En yakın arkadaşım burda.'

'En yakın mı? Güldürdün Poyraz.'

'Neden en yakınım değil misin?'

'İnsan en yakınına böyle mi yapar?'

'Ne yaptım?'

'Poyraz görmüyor musun? Ben bittim artık. Dayanamıyorum. Ömüre bu kadar yakın olup bi o kadar da uzak olmama tahammül edemiyorum. Ben sadece onu istiyorum. Yanlış kişi biliyorum ama engel olamıyorum.

Sinirler elindeki bardağı fırlattı.

'Rüz-.'

'Lanet olsun tamam mı? Ondan uzak durmayı denedim. Emin ol ki denedim. Çünkü biliyorum sen de onu seviyorsun. İlk defa benden başka birine güvendin ve onu kaybetmek istemiyorsun. İnan ki seni anlıyorum ama elimde değil Poyraz. '

Biz ilk defa bi kız için tartışıyorduk. Kuralımızı falan hep ihlal ettik. Takmadık.

Telefonu çıkardı. Birkaç şeye girdi ve bana doğru uzattı.

'Sen onu öperken. İşte sizi öyle gördükten sonra içim gitti benim. Şimdi bunu paylaşmış limonla harika gün diye. Ben de ordaydım ama o farkında değil. Yani öyle görüyor. Bilemiyorum.

'Rüzgar sakin ol bak.'

'Sakin falan olamam ben. Ömürü seviyorum.'

Ben de seviyordum ama bir şey diyemedim.

'Bak sende seviyosun biliyorum. O da seni seviyor. Ve siz çok mutlu olucaksınız. Olmalısınız. Sen benim en yakınım o ise sevdiğim kişi. Hep sizi böyle hatırlayacağım.

Şaşırdım.

'O ne demek şimdi?'

'Ben gidiyorum Poyraz.'

*****

ÖMÜRÜN AĞZINDAN.

Gözlerimi araladığımda beyaz bi ışık gördüm. Ve bu koku... Hastane kokusu. Başım acıyordu ne oldu ne bitti hatırlamıyorum.

'Uyandı!' Evet bu sesi hatırladım. Cırtlak Güneşti. bu. Yanıma geldi.

'Ömür iyi misin?'

Doğrulmaya çalıştım.

'Hey rahatına bak. '

Gülümsedim ve etrafa bakındım. Herkes burdaydı. Poyraza baktım. Endişeliydi.

'Ne oldu bana?'

'Şey Ömür ben üzgünüm. Merdivende şakalışıyorduk. Sen düştün işte.'

'Ama doktor cam kırıkları görmüş.' dedi Poyraz.

'Ya merdivenelrin sonunda vazo vardı kafası oraya çarptı. Hatırlamıyor musun?'

'Hayır. Hatırlamıyorum hiçbir şey.'

'Neyse kendini zorlama dinlen sen.' Bulut demişti bunu.

Yatağıma yattım ve gözlerimi kapadım. Kendimi hala yorgum hissediyordum.

*****

'Ömür.'

Gözlerimi ovaladım.

'Kalk hadi ilaç vakti.'

'Poyraz dur ya.'

'Hadi kalk ama.'

Kalktım. Hala yorgundum.

'Acıyor mu?'

'Hayır.'

Çenesini kafama koydu. Sonra eğilip almımı öptü.

'Sen öyle yatarken çok korktum. Hareketsiz ve sessiz.'

'Ama şimdi iyiyim.' dedim. Yüzüm göğsündeydi ve parfümünün kokusu içime siniyordu. Çok güzel bir duyguydu bu. Ona çok yakındım. Pozisyonumuzu o bozdu.

'İlacı içersen daha iyi olucaksın.'

Hapı ağzıma koydu ve suyu uzattı. İlacı içtikten sonra baktım. Hani bazen susarsın sadece gözlerin konuşur ya öyle oldu. Yüzümüz çok yakındı. Nefesini suratımda hissediyorum. Bu beni inanılmaz derece heyecanlandırıyordu. Yaklaştı. Kulağıma fısıldadı.

'Seni seviyorum.'

*******

UMARIM BEĞENİRSİNİZ ^^

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now