'Bırak beni.'

34.8K 1.5K 440
                                    

ÖMÜRÜN AĞZINDAN.

(3 SAAT ÖNCE)

Üzerimdeki yorgunluk tarif edilemez türdendi. Hayatımda kendimi bu kadar çaresiz hissetmemiştim.

Gözlerimi zar zor açtım. Oda içersinde, yatakta yatıyordum. Etrafa bakındığımda normal bir odaydı. Kaçabileceğim bi pencere vardı ama önünde demirlik vardı. Hemen kaçış planı düşünüyordum ne zekiyim.

Düşünelim.

En son Güneşi aramak için tuvalete gitmiştim. Daha sonra bu adam ile karşılaştım. Sonra beni kaçırdı.

Allahım bir şey sormak istiyorum. Niden ben? Niden Poyraz gelmişken kaçırılıyorum? Niden. Niden. Bu Niden demek zevkliymiş.

Tamam ekşınlı(!) bir hayatım olabilir.. Ama bu kadarı fazla.

Burası bi kulübe gibiydi. Tabi dıştan nasıl gözüküyordu bilemiyorum.

Doğruldum. Belim hafif ağrıyordu. Başımın ağrısını hiç hesaba katmıyorum. Odaya göz attığımda yararlananilecek türden bir şey olmadığını görünce umutlarım yıkıldı.

Kapının açılmasıyla o adam geldi. Bu adam bana tanıdık gelmiyordu? Kimdi neyin nesiydi hiçbir fikrim yoktu.

'Uyanmışsın?' dedi gülerek. Ay bi de pişmiş kelle gibi gülüyor. Pişmiş derken, sanırım acıktım.

'Kimsin? Ne istiyorsun benden?'

'Hey sakin ol.'

'Bırak beni.'

'Oo bırakıcam merak etme. Ama önce bi işimiz var.'

Sadece baktım. Ne işi? Umarım tahmin ettiğim türden değildir. Yok ya ben fesatım. Ya öyleyse? Yok canım.

Yanıma geldi. Saçlarımdan tuttu ve çekmeye başladı.

'Yaa bı-bırak saçımı.'

'Hişşt. Sessiz ol.'

'Ya bırak canımı yakıyorsun!'

'Oo Poyraz aşkın kurtarsın seni.'

'İmd🐴!'

'Burda kimse yok.'

Adam, benden uzun ve iri yapılıydı. Kumral mıydı sarışın mı karanlıktan pek anlayamıyordum. Ama vücut çalıştışığı kesindi. Allam kol kaslara bak!

Ya ben kaçırılmışım ne diyorum?

Evden çıktık ve garaj gibi bi yere girdik. İttirdi beni ve yere yapıştım. Resmen yeri öptüm ve acıyla inledim. Tanıdık gelmiştir belki. Poyraz ayağımdan tutup düşürmüştü falan. Aşkım(!) ya ne yapıyordur şimdi.

BANANE YA KURTARSIN BENİ!

Adam, suratında alaycı bi gülümeme ile boşluklarıma tekme geçirdi ve nefesim kesildi.

Destek alarak kalkmaya çalıştım ama gücüm tamamen tükenmişti. Suratıma yumruk atmasıyla iyice kendimden geçmiştim. Burnumdan akan kanı hissedebiliyordum.

Poyraz sayesinde kan fobimi atlatabilmiştim ama bu kadarı fazlaydı.

Ben Ömür Erdem güçlü biri değildim. Sadece o, Poyraz varken ben güçlüydüm. Ama yoktu.

'Bu kadar yeterli mi?'

Alaycı gülümsemesini tekrar takındı.

'Bence yetmez Ömür! Devam edelim.'

Saçlarımdan tutup yerde sürüklemeye başladı. Saç köklerim uyuşmuştu artık. Sanki beyin hücrelerim tek tek ölüyor, bedenimi kaybediyordum.

Kaldırdı beni ve duvara yasladı.

'Son bi hamle canım ya.'

Diyerek ağzıma bir yumruk geçirdi. Dişlerimin kırıldığını sandım. Bilincim kaybetmek üzereydim. Öksürürken ağzıma gelen tat midemin bulunmasına sebep oluyordu. Gözlerimi kapadım ve bu olayın hepsinin hemen şimdi bitmesini diledim.

******

(3 saat sonra)

'Hey uyanıyor.'

Bu ses tanıdıktı. Bu benim sümüklümün sesiydi.

Rüyamıydı bunlar? Hayır değildi. Hepsi gerçekti.

Gözlerimi araladığımda başımda duran Poyraza baktım. Görmem bulanıktı ama parlayan mavişlerden o olduğunu anladım.

Başım çok ağrıyordu. Elimi yüzüme götürdüğümde burnumda ve ağzımda sargı bezlerinin olduğunu anladım.

'Nasılsın?' sesi tedirgindi limonumun.

'İyiyim.'

'Bir şey hatırlıyor musun güzelim?'

'Bi adam. Ah başım-.'

'Hişt zorlama kendini. Geçti.'

Gülümsedi. Gülümsedim.

'Ben nasıl geldim?'

'Kapının önünde bırakmış seni o piç. Her tarafın yara bereydi. Merak etme ben pansuman yaptım. Ama kötüysen doktora gidelim?'

'Yok ben iyiyim.'

'Siz inin ben de geliyorum.' dedi Poyraz diğerlerine. Hepsi teker teker odadan çıktılar.

'Çok korktum. Sensizlik, sensiz olmak beni korkuttu.'

'İnan bana ben de korktum. Ama şu anda birlikteyiz. Önemli olanda bu.' dedim.

Gülümsemeye çalışmıştım ama pek başaramadım galiba.

'Seni seviyorum.'

'Teşekkür ederim.'

'Seni çok seviyorum.'

'Olur öyle şeyler Poyraz.'

'Seni deliler gibi seviyorum.'

'Tamam hadi git. Uyucam.'

Biri odun mu dedi? Evet. Benim!

Gülümsedi ve alnıma öpücük kondurdu.
O öpücük acılarımı hafifletmişti.

O da aşağı inince olanları düşünmeye başladım. O adamın amacı neydi? Kimdi? Beni nereye götürdü? Ve en önemlisi bana neden zarar verdi?

Hiçbir şey anlamıyordum ama korkmuştum. Poyrazdan uzak kalmaktan korkmuştum. Ve o da korktu.

Olanlar aklımdan çıkmıyordu. Lanet olsun o kimdi? Benden ne istiyordu?

***
BÖLÜM GECİKTİ. ÜZGÜNÜM. SINAVLAR BAŞLADI. :(

DİĞER BÖLÜMDE GECİKEBİLİR.

Sizi seviyorum.

Bu bölüm hakkında düşünceleriniz?

Ev ArkadaşımWhere stories live. Discover now