Ev Arkadaşım

'Şey...ben.'

'Tamam hadi gidelim o zaman.'

Arabaya bindik ve yola çıktık. Yol boyu sessizdik. Poyrazın bana yaptıklarını düşünüyordum. Ne oldu da böyle yakınlaştık? Sevgili miydik? Yani sonuç olarak öpüştük değil mi? Çok karışık ya. Beni sevdiğini söyledi ve ben de onu seviyorum. Umarım her şey çok güzel gider.

'Geldik.'

'Burası ne?'

'Görürüsün.'

El ele yürümeye başladık. Bura da bizim yaşımız da insanlar vardı ve inanmam. O bir paraşüt mü?!

'Paraşüt?!'

'İster misin?!

'Evett yani sanırım. Ben korkarım.'

'Korkucak ne var Allah aşkına?'

'Hiç yapmadım ki Poyraz.'

'İlk benle denersin fena mı.'

Omuzuna vurdum. Güldü salak. Yani korkuyordum ama yapmak da istiyordum. Biraz adrelanin fena olmazdı. Gerekli işlemleri yapmak için merdivenlere çıktık. Görevli giymemiz için kıyafetleri verdi ve atlayıştayken neler yapmamız gerektiğini anlattı.

'Hazır mısın?'

'Evet?'

'El ele tutuşmamızda sorun olur mu?'

Dedi Poyraz görevliye.

'Malesef. '

Hayal kırıklığı yaşayarak yerime geçtim. Poyrazda benden birkaç metre uzak duruyordu. Bizim yaptığmuız sanırım yamaç paraşütüydü. Neyse hazırdım. Adam;

'3,2,1'

Ve bam. Gözlerimi açmamla uçuyordum. Bu inanalımaz.....derece korkunctu. Bok kafalı Poyraz nereye getirdi ya. Ya valla incem ben. İndirdin beniii. Gözlerimi kapattım ve ölümü bekledim...

****

'Abartma ya eğlenceliydi.'

'Poyraz ödüm bokuma karıştı.'

Arabada didişmeye devam ediyorduk.

'Tamam Ömür.' dedi gülerek. Salak.

'Ee eve mi?'

'Hayır. Günümüz devam ediyor.'

Gülümsedim. Yaklaşık 10 dakika sonra park gibi bi yere geldik. Her yer yemyeşildi ve çok güzeldi.

'Uçurtma uçuralım mı?'

'Eveeet.'

Birlikte uçurtma satan amcanın yanına gittik.

'Hangisi olsun?'

'Iii sey su renkli olan güzel bence.'

Uçurtmayı aldık. İlk deneme bendeydi.

'Tut şunu ve uzaklaş.' Biraz uzaklaştı.

'Biraz daha Poyraz.' Biraz gitti.

'Biraz dahaa.' Gitti.

'Yuh çok uzaktasın.'

'Ömür hadi.'

'Tamam hazır mısın. 1.2.3.'

Diyince ikimizde koşmaya başladık. Daha sonra o uçurtmayı bıraktı ve ben koşmaya devam ettim. Uçurtma gökyüzünde süzülmeye başladı. Daha yukarları gitmesi için ipi saldım. Poyraz bana arkamdan sarıldı.

'Vay süpersin güzellik.'

Birlikte uçurtmayı uçurmaya başladık.

'Ee şimdi?'

'Bisiklet sürme zamanı?'

'Oha süper.'

Uçurtmamızı bi ağaca bağladık. Ve yürümeye başkadık. Yeşillik alandan sonra bankların olduğu ve kenarda nehirin olduğu bir yere geldik. İleride yana dizilmiş bisikletler vardı.

'Hangi renk alalım?'

'Limonun sarısıı.'

'O zaman ben de meleğin beyazı.'

Bisikletlerimizi kiraladıktan sonra sürmeye başladık. Değişik yollar vardı ve çok zevkliydi. Bi ara yarış yaptık ama öküzcüğüm kazandı. Yokuş çıktık ve rahat 10 kilo vermişimdir. Çok yorulmuştum.

'Yoruldun mu güzellik?'

'Evet ya.'

'Tamam o zaman son olarak güneşin batışını izleyelim.'

Banklardan birine oturduk ve izlemeye başladık. Başımı onun omzuna koydum. Burası en güvenli yerdi benim için. Hatta en huzurlu. Kafamı kaldırdım ve ona baktım.

'Ömür sana bir şey söylemem gerek.'

Stresliydi. Yani çıkma teklifi falan mı edicekti. Yani ne biliyim heyecanlandım.

'Evet?'

'Şey..ben.'

'Evet.'

Yüzünü eğdi. Derin bir nefes aldı vee.

'Ömür ben gidiyorum.'

*******

Begendiniz mi canlar ;)

*Ömürün tepkisi ne olucak sizce?'