37. Mutlu yıllar.

2.4K 209 119
                                    

Chanyeol'ün gidişini izlemek, bana geçmişi anımsatmıştı. Kyungsoo da aynen böyle gitmişti; gözlerimle ona yalvarmış, gitmemesi için saatler boyunca ağlamıştım ama o, 'baba' demeye dilimin varmadığı adamın arkasından gitmeyi kafasına koymuştu bir kere. Beni oracıkta, ıslak gözlerimle bırakmıştı ve benim tek yapabildiğim, hayatımdaki en sevdiğim insanlardan birinin, yıllarca taciz ve hatta bazı zamanlar daha da ilerisini gördüğüm adamın peşinden gitmesini izlemekti. Ben annemin kollarında ona bağırırken yüzüme kısaca bakmış, özür diler gibi hafifçe gülümsemiş ve kapıyı arkasından yavaşça kapatıp gitmişti. O günden beri her şey daha da kötüleşmişti.

Chanyeol de bambaşka bir kapıyı yüzüme çarpmıştı ve basıp gitmişti; başka biriyle, gözlerimin içine baka baka. Öyle güçsüz ve zavallı hissediyordum ki... Bana olan bakışı, sözleri, davranışları öyle nazikken karşılığını verememiştim. Ben de ona elimden geldiğince naif ve hassas davranmaya çalışsam da amaçlarımız farklıydı. O gerçekten bir şeyleri umursuyordu, bense altına yatmaya çalışıyordum.

Oysa ne de hatalıydım. Ellerimin arasından uçup gitmesine izin vermiştim. Daha kendi içimdekileri çözemeden, onu başımdan atıp aramızdaki bütün iplere daha da kötü düğümler atmıştım ve her şey karmaşıklaşmıştı.

"Baekhyun? Kapıdaki neyi bu kadar ilginç buldun?"

Sehun arkamdan dolanıp kolunu omzuma attığında hafifçe ürpererek kendime geldim. Tanıdık kokusu burnuma doldu ve ben inanılmaz bir suçluluk hissettim ancak bu suçluluk Sehun'u aldattığım için değil, Chanyeol bana güvenirken onu yarı yolda bıraktığım içindi.

Bir adım gerileyerek Sehun'a baktım. Kaşları çatıldı ve yüz ifademi dikkatlice izlemeye başladı. "Sorun ne?"

Derin bir nefes aldım. "Bak Sehun, ben iğrenç biriyim, hep böyleydim. Hoş bulduğum insanlarla yatarım, rastgele kişilerle çıkarım, umut veririm, sözlerimi tutmam, dik başlıyımdır ve daha sayamadığım bir sürü iğrenç özelliği bünyemde bulundururum. Kız kardeşini de aldattım ancak anlaşılan kimle olduğundan haberin yok." Konuşmanın gittiği yeri anlamasa da kafasını iki yana salladı ancak devam edemedim ve kısa süreli bir sessizlik yaşandı.

Sehun birkaç saniye konuşmadı, sonra etrafına bakındı. İnsanların tepkilerini ölçmeye çalışıyor gibi bir hâli vardı. Derin bir nefes alarak konuşmaya başladı. "Nereye gelmeye çalıştığını anlamıyorum, Baekhyun."

"Seni de aldattım, Sehun. Hem de az önce." Gözlerine açıkça belli olan bir şaşkınlık çökerken dudaklarımı yaladım. Bunu yapmak zordu ama devam etmeliydim. "Seninle birlikte olmadan önce hep hayalini kuruyordum. Benim için mükemmeldin. Yakışıklı, zeki, düşüncelisin. İnsanlara her daim nazik yaklaşıyorsun ve bir gün birilerini çok mutlu edeceksin ama bu kişinin ben olmadığımı fark ettim. Her şey için teşekkür ederim ve aynı zamanda da özür dilerim. Bunların hiçbirini hak etmemiştin. Çok üzgünüm. Ayrıca sen ve Luhan arasında bir şeyler var sanırım. Belki de denemelisiniz."

Ona doğru uzandım, son bir kez sarılacaktım ama aldığım karşılık, kolumdan sertçe tutulması oldu. Gözleri kararmış, yüzü sinirden kızarmıştı. "Şimdi iyilik meleği mi oldun? Senin kim olduğundan haberim yok muydu sanıyorsun? Kardeşimi nasıl aldattığını bilmiyor muydum?" Duraksadı ve kolumu sertçe kendine çekerek beni bedenine yaklaştırdı. "Senin nasıl bir sürtük olduğunu tüm okul biliyor,  söylediklerinin hiçbiri yeni değil bana. Ama bunlara hakkın yok, Byun Baekhyun. Sen beni terk edemezsin."

"Sehun saçmalamayı kes ve kolumu bırak da gideyim!"

"Park Chanyeol'ün kim olduğunu gerçekten biliyor musun?" diye sorduğunda şaşkınlıkla gözlerimi açtım. İsmi konuşmada bile geçmemişken bir şeylerin onunla alakalı olduğunu nasıl anlamıştı ki? Yoksa Irene ona anlatmış mıydı? "İnsanlar neden arkasından 'katil' diyorlar, hiçbir fikrin var mı?" Malum kelimeyi duyunca hafifçe titredim ve Sehun bunu fırsat bilerek daha da yakınıma geldi. Kolumu kıracağından korksam da, dışarıdan bakan biri, iki sevgilinin oynaştığını düşünürdü sadece. "O çok sevgili babana sor bunu, en iyi o bilir. Beni aldattığın adamın nasıl biri olduğunu sana anlatsın. O piçi nasıl deştiğini-"

Moth - ChanBaek ✔Where stories live. Discover now