26. BÖLÛM

430 30 2
                                    

NEHİR

Söylediği kelimeler bende bomba etkisi yaratırken öylece donakalmıştım, ne bir tepki verebiliyordum ne de itiraz edebiliyordum.

Elimin karıncalanması ve terlemesiyle bakışlarımı çakıl taşlarından kaldırıp elime çevirdiğimde Burak'ın elimi tuttuğunu fark edip heyecanlanmaya başlamıştım bile fakat bunu umursamamaya çalıştım çünkü daha önemli bir sorunum vardı.

Söylediği kelimeler bir kez daha beynimde yankılandığında irkilmeden edemedim.

" Sevgilim, hatta nişanlım "

Hala aklım almıyor. Bunu neden dedi ki? Ne demek oluyordu bu şimdi? Ayrıca o adamda kimdi? Tamam evliydik ama bunun mecburi evlilik olduğunu o da çok iyi biliyordu.

Beni dûşûncelerimden ayıran Burak' ın elimi sıkmasıydı. Ne ara bakışlarımı tekrar çevirdiğiml bilmediğim çakıl taşlarından kafamı kaldırdığımda o adamın uzaklaşıyor olduğunu fark etmemle hızla Burak' a dönmem aynı saniyede gerçekleşmişti. Bu tepkim istem dışıydı ve ben bile şaşırırken Burak oldukça rahattı.

Tam ağzımı açmıştım ki Burak' ın sesi konuşmama izin vermedi.

- Ya tamam diyeceklerini tahmin edebiliyorum. Sen sormadan ben cevaplayayım. Bak o adam pisliğin teki. Sevgilim demeseydim sana asılmaya ve daha sonrasında senİ kendisine çekerek zarar vermeye çalışır. Bundan adım gibi eminim. Hadi gidelim.

Uzun konuşmasını tek solukta o kadar hızlı tamamlamıştı ki takip etmekte zorlanmıştım.

Ben söylediklerini idrak etmeye çalışırken o çoktan ayağa kalkmıştı.

" O adam pisliğin teki "

Madem pisliğin tekiydi o zaman o adamla ne işi vardı? Ayrıca ne konuşmuşlardı? Onları dinlememiştim bile.

Uzun zamandır kendisini belli etmeyen iç sesim konuştuğunda onu umursamamaya çalıştım. " Peki bundan sana ne? " Aslında iç sesim bir yandan da haklıydı. Zaten ne zaman haksız olurdu ki?

Beni dûşûncelerimden ayıran şey yine Burak' ın sesi olmuştu.

- Hey daldın gittin. Hadl gidelim

Bana soru sorar gözlerle baktığında silkelenerek kendime gelmeye çalışıp yavaşça ayağa kalktım. Beynim donmuştu resmen ve hızlı haraket etmemi engelliyordu.

Duyduklarımı hâlâ idrak edememiştim ki ayağa kalktığımda kendimi kötü hissetmiş ve haflf başım dönmûştû ama bunu duyduklarımın şokunu hâlâ atlatamadığıma bağladım.

Bunu fark eden Burak bana yardımcı olmak ister gibi nazikçe elimden tuttu ama ona o kadar sinirliydim ki elimi elinden hemen çektiğimde sonrasında yine iç sesim devreye girince lanetler okudum.

" Ama o seni korumaya çalıştı " lanet olsun ki iç sesim yine haklıydı ve bende dediklerini umursamayarak ona haksızlık ediyordum.

Burak önüne dönüp yûrûmeye başladığında onu takip etmeye başladım. Kendimi suçlu gibi hissediyorum. O orada beni korumaya çalışırken ben onu terslemiş ve itmiştim.

Özür dilemeliydim ama nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum fakat bir yerden başlamalıyım.

Burak hlç dönüp bana bakmıyordu ve hızlı bir şekilde, yani en azından benim ona yetişebileceğim bir hızda, önden yûrûyordu. Sanırım bana kırgındı ve bunda da çok haklıydı.

KARANLIĞIN İÇİNDEN ( BİTTİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin