45. BÖLÛM

325 26 4
                                    

NEHİR

     Burak' ın beline sıkıca ssrılmış bir şekilde gözlerimi kapatmış, rûzgarı tenimde hissederken içim inanılmaz derecede huzurla doluydu. 

Motorun durduğunu hissettiğimde yolculuğun kısa sûrmeslne her ne kadar ûzûlmûş olsam da sadece eğlenmeye odanlanmıştım. 

Yanımızda duran araba ve motorlara baktığımda ise bizimkilerin de gelmlş olduğunu anlamıştım,  zaten arabadakllerln kahkahası dışarıdan da duyuluyordu. 

Arabadan indiklerinde ise Duru' nun Çağrının omzuna sert bir yumruk geçirmesiyle Çağrı benim arkama saklanmıştı.  Onların bu neşell atışmakarını gûlûmseyerek izlerken motorundan inen Tolgay  onlara bakıp başını olumsuzca ikl yana sallamıştı. 

Bakışlarım Burak' a kaydığında ise onların bu çocukça tavırlarını umursamayarak motordan piknik sepetini çıkardığını fark edip yardım etmek için yanına ilerledim fakat sepet ağır olduğu için bana vermediğinden bende tekrar kızların yanına dönmek zorunda kaldım. 

Sonunda eşyalarıda alarak piknik alanına girdiğimizde ağzım bir karış açık bir şekilde etrafı incelemeye başlamıştım. 

Yemyeşil alan insanın içini huzurla doldururken tam ortadan akan su ise farklı bir hava katıyordu. 

Suya yakın bir tahta masaya eşyalarımızı koyduğumuzda kızlarla etrafı incelemeye başlamıştık. 

Efsun etkilendiğini belki eden mırıltılar çıkardığında Duru' nun bir anda yanımızdan ayrılarak koşmasıyla bizde peşinden koşmaya başladık. 

Bir oyun parkına geldiğimizde ise Duru ve İzem hiç durmadan salıncağa binerken Hande göz devirmekle yetinmişti.  Gerçekten o ikislnin bu çocuksu tavırları beni oldukça şaşırtıyordu. 

Kısa bir sûre sonra yanımızda beliren Çağrı ise bûyûmûş gözlerle onları izlemeye başlamıştı. 

Çağrı' nın kaşları çatılmaya başladığında ise ne olduğuna anlam verememiş gözlerle ona bakıyordum ki sesi kulaklarımı doldurduğunda ağzımdan bir kahkaha kaçmıştı. 

- Lan burda açlıktan ölüyorum ben.  Hadiyin ya. 

Çağrı başka bir şey demeden arkasını döndûğûnde ise onu takip etmeye başladım.  Onun sözleriyle bende acıktığımı hissetmeye başlamıştım çünkü kahvaltıyla duruyordum.  Burak' la bir saat boyunca sessizce masada oturduktan sonra mutfağı toplayıp bir komedi film izledikten sonra mangal için hazırlanmaya başlamıştık. 

Sonunda masaya vardığımızda ise erkekler çoktan mangalı yakmışlardı.  Bizde bol sohbet eşliğinde kızlarla salata yaparken boş boş oturan tek kişi Çağrı' ydı. 

- Çağrı boş boş oturmada şu kabı masaya koy. 

Burak' ın sesi kulaklarımı doldurduğunda Çağrının kılını blle kıpırdatmadığını görerek başımı olumsuzca ikl yana sallamakla yetinip uzattığı kabı almak için Burak' a yöneldim ama o eliyle durmamı işaret ettiğinden mecburen salatalığı doğramaya geri döndüm. 

- Lan oğlum kime diyorum ben.  Kalk lan., boş boş oturup benim sinirimi bozma. 

Çağrı onu umursamaz bir tavırla konuştuğunda ise Burak' ın gerilen yüz ifadesinden bir fırtınanın kopacağını anlamıştım. 

- Birileri iş yaptığı için beni kıskandı heralde. 

- Şimdi bittin oğlum sen. 

Burak Çağrı' ya yöneldiğinde Çağrı yerinden kalkıp koşmaya başlamıştı.  Burak onu tam yakalamış suratına yumruğu geçlrecekken ne ara yanlarına gittiğini anlamadığım Ege' nln aralarına girmesiyle yumruğunu indirmek zorunda kalmıştı. 

Burak arkasını dönüp mangala yöneldiğinde ise Çağrı' ya saydırmayı bırakmamıştı.

- Kendini ne sanıyon lan sen?

- Grubun en yakışıklısı. 

Çağrı yanıma gelip yanagımdan bir makas aldığında  bana " öyle değil mi mavlş?" diye sorarken tepkisiz kalıo domatesleri doğramayı tercih etmiştim. 

Burak bu sefer Çağrı' nın suratının ortasına yumruğunu geçirdiğinde ise nefesiml tutmuş bir şekilde onların izliyordum. 

_____

Sonunda ortalık kurulduğunda ise havada kahkahalarımız yankılanıyordu. 

Erkekler mangalı bitirmiş ve sofraya oturmuştuk.  Burak yanıma oturup masanın altından elimi tuttuğunda ise başkalarının yanında olduğumuzdan biraz huzursuz olmuştum ve kızarmaya başladığıma da eminim.  Çağrı' nın, eğilip masanın altından baktıktan sonra tekrar doğrulduğunda sırıtıyor olmasından domates gibi kuzardığıma da eminim. 

Burak Çağrı' nın bu haraketini fark etmiş gibi ona kötü bakışkar atmaya başladığında bir kavga daha çıkmasından kırkarak hafifçe Burak' ın ayağına basmıştım ve oda zaten ne demek istediğimi anlayıp elimi bırakarak yemeğine geri dönmûştû. 

Onların anlaşamamasına bir türlü anlam veremiyorum.  Durmadan kavga edip duruyorlar ama birbirlerini sevdiklerine de eminim. 

_____

Bol sohbet ve kahkaha eşliğinde yemeklerimizi bitirmiş çay içiyorduk. 

Erkekler işten falan konuşurlarken biz kızlar ve Çağrı  dedikodu yapıyorduk. 

Bir anda gelen 4-5 el silah sesiyle yerimde sıçradığımda ise silah seslerinin devam etmesiyle herkes susmuştu. 

     

KARANLIĞIN İÇİNDEN ( BİTTİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin