40. BÖLÛM

357 29 3
                                    

NEHİR

     Hayat bana oyun oynuyordu sanki.

Uçurtma Avcısı' nda da dediği gibi;
" Bazen hatalarımızın bedelini başkaları öder, çeker. "

Çok doğruymuş. Babamın geçmişte yaptığı hataların bedelini ben çekmek zorundaydım.

Duyduklarımın şokuyla öylece kalakalmıştım, bir tepki bile veremiyordum. İşin hangi kısmına yanacağımı bile şaşırmıştım.

Burak endişeli bir şekilde vereceğim tepkiyi beklerken ben ise öylece kalakalmıştım.

Yanaklarımı ıslatan yaşları fark ettiğimde ne zaman başladığını bilmediğim ağlamam şiddetlenmeye başlayınca Burak bana sarılarak sakinleştirmeye çalıştı ama işe yaramadı.

Koltuktan kalkmak istediğimde Burak beni şaşırtarak izin verdi. Ne yapacağımı bilemez bir şekilde delirmişçesine ayağa kalktığımda etrafıma bakınıp duvara fırlatacak bir şey aradım ama bulamayınca bir çığlık dudaklarımdan firar etti.

Çok fazlaydı, bir günde öğrendiklerim çok fazlaydı. Neden ama? Kaçıp gidebilirdik buradan, yurt dışına kaçabilirdik. Aslında babam benim için çok büyük bir fedakatlık yapmış ama intihar etmesine gerek yoktu, gidelirdik işte. Ailemizi, mutluluğumuzu başka bir ülkede de devam ettlrebilirdik.

Sonunda bitkin dûştûğûmde olduğum yerde, hareketsizce kalakaldım. Bir anlık başım döndûğûnde Burak yanıma gelmek için hamle yaptı ama elimle gelmemesi için onu engelledlm.

Tekrar başım dönûpte gözlerim kararmaya başladığında yere dûşmeden
önce iki kol beni sıkuca sardı ve karanlığa teslim olmadan önce son hatırladığım onun portakal kokusuydu.

_____

Keskin baş ağrısıyla birlikte gözlerimi hafifçe araladığımda elim istemsizce başıma gitti.

Nihayet başımın arısını zihnimin bir kenarına atabildiğimde gözlerimi etrafta gezdirmeye başladım.

Yattığım fazlasıyla yumuşak ve rahat yataktan, odada siyah ve beyazın hakim olmasından Burak' ın odasında olduğumu anlamam pek te uzun sürmedi aslında.

Yataktan kalkmak istediğimde ne yazık ki başımın ağrısı buna izin vermedi. Zihnimi zorlamama gerek yoktu çünkü en son neler olduğunu gayet net hatırlıyordum. Zaten bayıldığım sûre zarfında rûyamda da o anı defalarca kez görmûştûm.

Bir 5 dakika daha yatakta uzanmamın ardından başımın ağrısının hafiflediğini hissettiğimde yavaşça doğrularak ayaklarımı soğuk fayanla buluştırduktan sonra zorlanmadan tek seferde ayağa kalktım.

Kapıyı açıpta merdivenlere yöneldigimde evin sessiz olmasına şaşırarak salona yöneldim fakat Burak burada da değildi. Baygınken beni evde tek başıma bırakıp gitmiş olamazdı degil mi?

Zilin o tiz sesi kulaklarımı doldurduğunda istemsizce yerimde sıçramıştım. Tam kapıya yöneleceğim sırada Burak' ın kapıya gittiğini görmemle şaşırmam bir olmuştu. Oysa ben onu evde değil saniyordum, ne kadar da aptaldım. Tabiki de beni bırakıp gitmezdi.

Meraklı biri olduğumu söylemişmiydim? Merakıma yenilerek bende Burak' ın arkasından kapıya yöneldiğimde daha kapının yanına gitmeden Burak' ın şaşkınlık dolu sesini duyduğumda neler olduguna anlam verememiştim.

- Anne... Baba...

_____

Suanda karşımdaki orta yaşlı çifte saşkınlık dolu bakışlarımı gönderirken bakışlarım Burak' a kaldığında onun kaşlarını çatmış oldugunu fark ederek neler olduğunu bilmediğimden benimde kaşlarım çatılmıştı bile.

KARANLIĞIN İÇİNDEN ( BİTTİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin