39. BÖLÛM

342 28 2
                                    

NEHİR

     Bakışlarım bir saniye bile Burak' ın yüzünden ayrılmazken yan yatmaktan artık hem kolum uyuşmuş hemde boynum ağrımaya başlamıştı.

Gece sadece iki saat uyuyabilmiştim çünkü şimşeklerin sesi uyumama izin vermemişti, tüm gece delicesine korkmuştum ve sadece yanımdaki sevdiğim adama odaklanmaya çalışmıştım. Her ne kadar uyuyor olsada onun varlığı bile bana huzur vermeye yetiyordu. Tüm gece onu izlemiş ve eşsiz kokusunu lçime çekmiştim.

Uyanmış ve saatlerdir gözûmû bile kırpmadan uyuyan Burak' ı izliyordum.

Saat şimdi 8.00' dı ve yağmur gûneşin doğuşuyla bir durmuştu, tabikl de şimşekler de durmuştu.

Artık kolum dayanamayacağım şekilde ağrımaya başladığında sırt üstü yatmak için dondum ama o sırada haraketim yüzünden Burak' ta uyanmıştı.

- Günaydın.

Sesi kulaklarıma dolduğunda gûlmemek için kendimi zor tuttum çünkü ben hiç uyumamış onu izlemiştim. Uyurken daha da tatlıydı.

- Ne?

Dediğinde artık kendimi tutamayarak gûlmeye başladım. Burak gûlmeme anlam veremezken gözünü devirerek yataktan kalktı. Bende yataktan kalktığımda hlç konuşmadan dolaptaki ıvır zıvırlarla geçiştirme bir kahvaltı yaptık.

Sofrayı topladıktan sonra ise piknik sepetini alarak evden çıktık. Bu sefer benim dediğlm yollardan gidecektik çünkü Burak' ı dinlediğimizde başımıza geleni görmûştûk.

_____

Sonunda caddeye çıktığımızda Burak şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

- Buraya daha önce geldin mi?

Sorusunu başımı iki yana sallamakla yetindim. Şaşkınlığı artarken bu surat ifadesine gûlmemek için kendimi zor tutuyordum. Ayrıca hislerim her zaman kuvvetlidir ve hislerime uyarak bulmuştum yolu.

Biraz bekledikten sonra ilk önûmûzden geçen arabayı, kamyoneti durdurarak bizi şehire götûrûp götûremeyeceğinl sorduk. 50' li yaşlardaki amcada zaten kamyonetin arkasındaki meyveleri satmak için şehire gidiyotmuş.

Bu arada orman İstanbul'un biraz dışındaydı.

Arkaya, meyve kasalarının arasına oturduğumuzda çeşit çeşit meyvenin kokusu rûzgardan burnuma dolarken istemsizce gûlûmsemiştim bile.

- Amca meyvelerden biraz yememizde sakınca var mı?

Burak' ın sesi kulaklarımı doldurduğunda şaşkınlıktan ağzım açık kalmıştı. Aslında hoşuma gitmedi de değildi çünkü gerçekten canım çekmişti.

Burak amcanın onayını aldıktan sonra bir kasadan incir alıp soymaya başladı ve bende tam eliml kasalara uzatmış incir alacağım sırada beni durdurmuş ve soyduğu inciri kendisi yedirmişti bana.

İncirin tatlı tadı ağzımı doldururken çok lezzetli olduğuna karar verdim ama incirin lezzetli olmasında Burak' ın parmaklarının da rolu vardı.

Benim mutlulukla ağzımdaki inciri çiğneyişiml Burak büyük bir zevkle izliyordu. Şuan çocuk gibi görûndûğûme eminim.

_____

Nihayet eve gelebilmiştik. Şehir içinde kamyonetten inip bir taksiyle gelmiştik eve. Gece de uyumamanın etkisiyle yorgunluk üstüme çökmûşken eve gelir gelmez banyoya girip sıcak bir duş almış şimdi ise ayıcıklı pijamalarımla yatağımda yatıyordum. Gözlerim kapanırken son hatırladığım yağmurun cama vururken çıkardığı o güzel sesti.

KARANLIĞIN İÇİNDEN ( BİTTİ )Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt