9.BÖLÜM

4.1K 342 34
                                    

Ömer sırt çantasını yere, parke taşların üzerine bıraktı ve kollarını göğsünde kavuşturdu. Karşımızda, yolun ortasında öylece duruyor. İnanamıyorum o bizim yolumuzu kesti. Daha önce bizi takip etmiş olmalı. Bu yolu kullandığımızı biliyor. Ne yapmak istiyor? Yüzünden birşey anlamakta mümkün değildi:

"Çocuklar galiba Yağmur'un arkadaşı olduğumuz ve çok şey bildiğimizi düşünerek üçümüzü de öldürmeye karar verdi." Diye fısıldadı Akif:

"Yok oğlum zannetmiyorum. Öyle bir şey yapacak olsa, bizi teker teker kıstırırdı." Dedi Selim:

"Oğlum sırt çantasına baksana, kesin susturucu takılı silahı falan vardır. Üçümüzü de öldürmesi birkaç saniyesini almaz."

"Saçmalamayın çocuklar. Bence aksiyon filmi izlemeyi azaltmalısınız." Dedim.

"Kaçsak mı acaba?" Dedi Akif.

"Akif kanka harika bir fikir. Üç deyince ardımıza dönüp koşalım. Yağmur sen hızlı koşabilir misin?"

"Bence konuşmalıyız. Cinayetler psikolojimizi etkiledi. O yüzden bu aşırı düşüncelere kapılıyoruz. Onun tehlikeli biri olduğunu zannetmiyorum."

"Ya da sen kızsal duygularının etkisinde kalıyor da olabilirsin?" Dedi Selim:

"Kızsal mı? Kızsalsa sen nasıl biliyorsun Selim. Seninde kız olman gerekmez mi?"

"Akif haklı." Dedim.

"Hemen atla Yağmur. Akif kardeşim olmadık zamanlarda şu zeka patlamaların yok mu beni deli ediyorsun."

"Yağmur ile konuşmak istiyorum, yalnız." Dedi biranda Ömer.

Ömer'e bakıyoruz. Benimle konuşmak istiyor. Ne konuşacak ki? Okulda neden konuşmadı?

"Olmaz, Yağmur'la bizim acil bir işimiz var. Hemen gitmemiz lazım." Dedi Selim.

"Bırakalım da buna Yağmur karar versin." Dedi Ömer ve bana baktı:

"Sokağın başında seni bekleyeceğim." Dedi. Kaldırımın üzerindeki çantasını sırtına geçirdi ve yürümeye başladı. Üçümüzde onun ardından öylece bakıyoruz:

"Şuna bak, seninle konuşacağından nasılda emin." Dedi Selim.

"Acayip bozulacak, göt olacak."

"Akif kanka süpersin. Çak kardeşim."

"Onunla konuşacağım çocuklar." Dedim. Elleri havada kaldılar. Bana şaşkınca bakıyorlar:

"Şaka yapıyorsun?"

"Hayır Selim. Gayet ciddiyim."

"Yağmur saçmalama lütfen." Omuz silktim:

"Hiçte saçmalamıyorum Selim. O da bizim gibi duyguları olan bir insan. Onu dışlamayacağım. Üstelik kötü birşey söylemedi. Sadece konuşmak istiyor." Selim ellerini birbirine vurdu:

"Hayda! Of Yağmur ya, galiba anlamak istemiyorsun ama o bir ka-til."

"Evet Yağmur bu yaptığın şey çılgınlık!" Dedi Akif.

"Evet abi, çılgınlık ya! Yağmur lütfen bir düşün, şimdi seni bizden ayırdı. Tenha bir yerde rahatlıkla seni öldürebilir. Sen daha ne olduğunu anlamadan, güvercin gibi incecik boynunu anında kırar. Üstelik okulda neden seninle konuşmadı da şimdi bu tenha sokak arasında konuşmak istiyor? Bir düşün."

"Ama siz varsınız..."

"Hiç arkasında iki tanık varken yapmaz filan deme! Belki de seni gömeceği çukuru dahi çoktan kazdı. Öldürdüğü gibi içine atacak, böylece sen kayıp kız olarak yıllarca aranacaksın."

İYİ, KÖTÜ VE AŞK(Kitap Olacak. Haziranda bölümler kalkıyor.)Where stories live. Discover now