14.BÖLÜM

3.9K 310 38
                                    

Halamın evinden az önce çıktım. Otobüs durağına doğru yürüyorum. Serin bir rüzgar esiyordu. Akşam o pencereyi kapatmam gerektiğini biliyordum. Hasta olacağım galiba. Kağıt mendil alsaydım keşke, burnum akıyor. Durağa yaklaşıyorum. Akif ile Selim gelmişler. Yine gözlerini telefon dikmiş ikisi de, neye bakıyorlar kim bilir. Geldiğimi de fark etmediler. Yanaklarını sıkıyorum:

"Günaydın çocuklar"

"Günaydın." Dedi Akif gözü telefonda:

"Günaydın kız gel bak adamlar ne filmler yapmışlar inanamazsın." Dedi Selim.

"Valla Yağmur harika ge..., Offff! O nasıl efekti lan."

"Abartma Akif film işte."

"Ah ah, öyle deme Yağmur. Başrolünde Angelina Jolly oynamış. Ne müthiş bir kadın. Keşke ölmeseymiş." Dedi Akif.

"Angelina Jolie ölmüş mü?" Dedim.

"He Yağmur duymadın mı? Valla bende duymadım. Haberlerde falanda yazmıyor ama Selim Amerika'da hemşire olan kuzeninden bu sabah duymuş." Gözlerimi devirdim:

"Akif üzgünüm ama Selim yine seni kandırmış." Selim gülüyor. Akif kızgın görünüyor:

"Lan it Selim, yemin ederim demedin mi İT!"

"Yemin değilde Yemil ederim demiş olabilirim Akif kanka."

"İyi de neden yaptın Selim, neden duygularım ile oynadın!" Akif'in omzuna kolunu koydu Selim:

"Akif kardeşim sencede biraz abartmıyor musun?"

"Lan Selim aslında haklısın lan bana ne oluyorsa sanki."

"İşte bu kanka. Sıradaki fragmanı açta izleyelim."

"Peçeteniz var mı çocuklar?"

"Hasta mı oldun yoksa Yağmur?"

"Bilmiyorum Selim dün gece pencere açık yattım. Biraz halsizim."

"Hadin lan hastaneye gidiyoruz hemen."

"Gerek yok Akif sadece biraz halsizim."

"Akif haklı Yağmur, şimdi çok kötü olmayabilirsin ama akşama ilerleyebilir."

"Endişelenmeyin çocuklar iyiyim ben. Ama acil peçeteye ihtiyacım var."

"Dur bende var." Dedi Selim. Uzattığı peçeteyi aldım. Burnumu siliyorum:

"Yanaklarında kızarmış Yağmur. Ateşin yüksek olmasın?" Dedi Selim.

"Bizim teyzeoğlu Faruk var. Onunda yanakları böyle kız gibi kızarıyordu lan Selim."

"Sonra ne oldu Akif kanka."

"Kız Faruk diye dalga geçiyorlar pandik falan atıyorlardı. Sonra doktora gitti. Kanı fazlaymış. Bir torba kan verdi de düzeldi."

"Kız Yağmur sende Akif'in amcaoğlu gibi olmayasın?"

"Of Selim. Siz film izlemiyor musunuz?"

"Hayır fragman izliyoruz." Gülüyorlar. Gözlerimi devirdim:

"Ha ha çok komik... olamaz... Ömer!"

"Hı, ne Ömer'i kız? Niye gözlerin kocaman oldular öyle?" Dedi Selim.

"Günaydın."

Ömer hemen yanımızda durmuştu. Hiçbirimiz konuşmuyoruz. Ömer'e bakıyoruz. Durağı nasıl öğrendi? Neden buraya geldi ki? Yine benimle konuşmak mı istiyor?

"Günaydın Ömer."

"Nasılsın Yağmur?"

"İyiyim. Teşekkür ederim."

İYİ, KÖTÜ VE AŞK(Kitap Olacak. Haziranda bölümler kalkıyor.)Where stories live. Discover now