Wattys 2022 Paranormal/Fantastik Kazananı 🏆
•Vampirler, cadılar ve avcılar •
Herkesin söylediğinin aksine kalbinde hiç sevgi taşıyor musun, Teo?
Donuk bakışların ve sert tavırların etrafındaki herkesi uzaklaştırırken bundan öyle memnun görünüyorsun...
Aşağıdaki fotoğrafı beyaz ekrana uyumlu olarak yaptım, o şekilde de bakın 🖤🕸️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Hayatım boyunca kim olduğumu arayarak uykusuz geceler geçirmiştim. Yatağımın içinde ayaklarım üşürken bakışlarım penceredeki çıplak ağaç dallarını bulur ve içimdeki duygulara tutunurdum. Kimdim ben? İtilip kakılan ve gölgelerin içinde sessizce bekleyen bir figüran mı, yoksa dünyanın ağırlığını omuzlarında taşıyan zavallı bir kız mı?
Ormanın soğuk sislerinin içinde Teoman ile ayakta durduğumuz o süre içinde çok yoğun ama kısa bir şeyi hissettim. Ne bir figürandım ne de zavallı küçük bir kız. İzin vermeyecektim, kader denen yazgının beni itip durmasına izin vermeyecektim. Bu kadar yeterdi!
Belimdeki hançeri çıkarıp kılıfından kurtardım. Bana doğru hızla atılan adam bunu beklemiyormuş gibi son anda gözlerini açsa da kurtulamadı. Elimdeki kesici aletin adamın etine saplandığını iliklerime kadar hissetmiştim, tam kalbine saplanmıştı. Hançeri çıkarırken ağır çekimde onun düşüşünü izledim. Bıçağın ucu kan ile kaplanmıştı.
Bunu beklemiyordum işte, diye düşündüm. Teninin bir şeyin saplanmasına izin verecek kadar yumuşak ve kanının sıcak olmasını beklemiyordum.
Teoman, ustaca hareketlerde darbelerden uzaklaştığında aynı anda bana doğru gelen adamın üzerine atıldı ve onu yere devirdi. Kadınlardan biri diğerlerinden ayrılıp bana doğru geldi. Teoman, birini suratına vurduğu yumrukla, diğerini de karnına savurduğu hızlı ve sert bir tekme ile uzaklaştırdığında bana yönelen iki kişiden birini çekti.
Ben bana doğru gelen kadına karşı elimdeki hançeri sıkıca tuttum. O da bunu bildiği için temkinli bir şekilde hareketlerimi izledi. Teoman adamlardan ikisinin başını birbirine vurduğunda az önce yere düşen diğerleri kalktı. Kadın bana atıldı ve kolumu tutarak bıçağı hareket ettirmeme engel oldu. Eli çok güçlüydü, bileğimi tutan bir çelik adar sertti.
Teoman diğerlerinden daha güçlü olsa da iri adamın dediği gibi, sayıları fazlaydı. Ben kadının dengesini bozmak için karnının ortasına dizimi geçirsem de o düştüğü yerde kolumu sıkıca tutmaya devam etti. Ardından dişlerini göstererek bacağıma yöneldi, korkuyla gerilediğim an hançer elimden düşüp yerde metalik bir ses çıkardı.
Kadından uzaklaşınca Teoman'ın dikkati dağılarak bana yöneldi. Arkasında duran iki adam ona yöneldi, Teoman bunu fark edene kadar çok geç olmuştu. Kaşına aldığı darbeyle sendeleyip yere düştü. ''Teoman!'' diye istemsizce bağırdım. Sesim korku dolu bir kabusu içinde saklıyordu.
Benim düşürdüğüm hançeri yerden alan kadın iri adama baktı. Diğer adam Teoman'a vurmaya devam etti, ayağa kalktığında da yüzüne sert bir yumruk indirdi. Teoman olduğu yerde dudağındaki kanı elinin tersiyle sildi. Onlara karşı neden böyle davrandığını, neden hançerini çıkarıp hiçbirini öldürmediğini anlayamıyordum.
