40-Şiir

5.5K 554 497
                                    

"Bölümü dönüp düzenlemedim. Çok yoğun olduğum için olduğu gibi yayınlıyorum. Yanlışlarım olursa bilgilendirin bebeklerim."

Müziği açmayı unutmayın, keyifli okumalar cadılarım 🪐

İthaf -florensia  bebeğim için ❤️

İthaf -florensia  bebeğim için ❤️

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

40-Şiir

"Kimse içindeki savaşı bilmek istemez."

Kendimi rahatsız edici, yapış yapış bir uykunun kollarında buldum.

Gözlerim derin bir karanlığa bulanıp kapalı kalmaya devam ettiğinde, yüzümde gezinen bir el hissettim ama kim olduğunu anlayamadan his kayboldu, sanki hiç var olmamış gibi.  Birkaç ses, birkaç hava geçişi... sonra tekrar karanlık.

Karmaşık uykularından beni uyandıran şeyin ne olduğunu bir süre anlayamadım.

Kendimi bir an uzamış sonbahar başaklarının içinde, bir anda yüksek bir gökdelenin çatısında buluyordum. Birinde sıcak rüzgar tenime vuruyor ve beni iyi hissettiriyordu, yalnız olmak bile sorun değildi. Diğerinde ise soğuk bulutlar neredeyse tenime değiyor ve aşağıdaki şehrin kalabalığı beni mutsuz ediyordu.

Sonra kollarımı açıyor ve kendimi aşağıya bırakıyordum.

Birinde bedenim havada süzülürken diğerinde başakların arasından sonsuz bir bataklığa batıyordum.

"Arin,"

İrkilerek gözlerimi açtığımda kendimi gökdelenin tepesinden yatağın üzerine sertçe düşmüş gibi hissediyordum. Bedenim hafifçe titriyordu.

"İyi misin?"

Uzandığım yatağın üzerinde oturan kişi Can'dı. Telaşlı gözleri beni süzerken elini alnıma bastırdı, "ateşin yok ama sürekli kontrol etmekte fayda var." dedi.

"Sen burada napıyorsun?" diye sordum. Hala Teoman'ın odasındaydım ama kokusuna alışmış olacağım ki çok hafif duyumsuyordum.

"Yanında olmak için geldim," dedi. Gözlerimi ovuşturarak sırtımı yastığa yasladım. "Hiçbir şey yapamıyorum en azından burada kalmak istedim."

"Teoman gitti." dedim mırıldanarak.

Yüzünde benimki gibi üzgün bir ifade kendini gösterdi. Başını onaylar gibi salladı. "Olaylar ne ara bu kadar karıştı anlamadım." dedi.

"Keşke şu kasabaya hiç gelmeseydim." dedim yorgun bir şekilde. "Yurtta kalmak daha iyi bir fikirdi."

Meraklı gözleri yüzünde dolaşırken anlamaya çalışıyor gibi baktı. "Her şeyin bir sebebi var derler." dedi ama bence buna kendisi bile inanıyordu. "Hem biliyor musun ben her şeyin düzeleceğine inanıyorum."

KÖTÜLÜK KELEBEKLERİWhere stories live. Discover now