27- İlk Büyü

7.2K 642 717
                                    


Bugün uyandım yine.
Bir kuyunun dibinde buldum kendimi.
Bir şarkı mırıldandım, bir ağıt süzüldü dudaklarımdan.
Kelimeler saplanıp kaldı göğsüme.

Yüzün nerede, yüzün yok zihnimde.

27- İlk Büyü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

27- İlk Büyü

"Kendinizin dışında, yine siz olan başka bir varlık vardır ya da olmalıdır. Eğer ben yalnızca bu beden içinde var olsaydım, yaratılmamda ne yarar olurdu..."

Emily Bronte

Yağmur devam ederken Bora eve geldi. Yanında kız kardeşi Peri ve en yakın arkadaşı Evren de vardı. Durumu öğrendikleri suratlarındaki şaşkın ifadeden belli oluyordu. Bora, Evren ile beraber dış kapıyı onarmayı başardı ama Derin'in odasının kapısı kırılmıştı, yenisini almak gerekiyordu.

"Isındınız mı?" diye sordu Bora, petekleri kontrol ederken. O konuşmadan önce içerisi sessizliğe gömülmüştü. Oturduğum koltukta hemen Derin'in yanındaydım. Peri de Derin'in yanına geçerek sessizce oturuyordu. Solun yüzü, hüzünlü derin mavi gözleri ve saçlarındaki narin sarı ton; onu soğuk bir kız günü gibi gösteriyordu.

Karşı koltukta oturan Evren bana iyi olup olmadığımı anlamak ister gibi bakıyordu. Sıcak kahverengi gözlerini yakaladığımda usulca çekiliyor ve bakmıyor gibi yapıyordu.

Bora peteklerin sıcak olduğuna karar verince geçip Evren'in yanında oturdu. Arkasına yaslandı ve derin bir nefes alarak bana baktı. "Anlatmak ister misin?" diye sordu.

"Dediğim gibi, evde kimse yoktu çıktığımda. Sonra içeri girdim, ses duydum. Üç kişi üst katta biri de alt kattaymış. Alara denen şu kız bana saldırırken Derin'in odasındaydım, kendimi ondan kurtarıp alt kata indim ama orada da biri vardı... Sonra şu yeşil gözleri olan okçu girdi içeri, ne zaman içeri girdiler anlamadım bile..."

"Yankı'ya okçu dedi..." dedi Peri. Ardından küçümser bir kahkaha atınca bir an için dikkatler ona yöneldi. Derin dik dik baktı ve "komik bir şey göremiyorum Peri, ne gülüyorsun?" diyerek tersledi.

Peri arkasına yaslı bir şekilde karnını tuttu. Beyaza çalan sapsarı saçları, koltuğun üzerine dağılıyordu. "Yankı'yı tanısan sana da komik gelirdi Derincim, ne demek istediğimi anlardın."

"Doğru, tanımıyorum." dedi Derin iğneli bir tonda. "Yıllardır yanınızda olmama rağmen hiçbir şey anlatmadığınız için ben de hiçbir şey bilmiyorum ve bu çok normal."

Peri'nin yüzündeki gülümseme indi, yerini asık bir surata bıraktı. Bora,b"Derin," dedi usulca. "hiçbir şeyi anlatma hükmümüz yoktu, dünya üzerinde ailesinden ve arkadaşlarından bunları saklayan o kadar çok kişi var ki..."

KÖTÜLÜK KELEBEKLERİWhere stories live. Discover now