24-Yabancı

7.6K 638 831
                                    

Yukarıdaki müziği açın ve mutlaka dinleyin. Keyifli okumalar dilerim💋

෴෴෴

Neden en karanlık sırlarımızı başkalarına söyleriz?
Çünkü beynimizde yanmaya başlar ve harlı cehenneme dönerler.
Ama kimse sır tutmaz.
Hiç kimse sır tutmaz.

🕷️

"Hayat, eğer bir gün uçurumlarından kayıp düşersem; beni onun kollarına yavaşça bırak

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Hayat, eğer bir gün uçurumlarından kayıp düşersem; beni onun kollarına yavaşça bırak.

Huzuru orada bulabilirim yalnızca."

🕸️

O gece yağmur durmadan devam etti.

Saat gece yarısına yaklaştığında ve hatta ondan sonra bile Teoman ile konuşmaya devam ettik. Hangi ara yerde oturmaktan vazgeçip pencerenin karşısına geçtik hatırlamıyorum bile. Ay ışığı bulutların arasında saklanmıştı ve cam tamamen damlalarla doluydu. Karşımdaki gözlerin güzelliği yanaklarımın al al kızarmasına sebep oluyordu, göz bebeklerini çevresindeki sıcacık çizgiler, içindeki buzlarla birlikte geriye çekiliyordu. Ve sesi dünya üzerindeki her şeyden daha güzeldi.

Tıpkı Evren'in söylediği gibi, hiç farkında bile olmadan; aptal bir av gibi ona çekiliyordum.

Her şeyi anlatıyordu, kendinden çok fazla bahsetmiyor ve ayrıntıları gizli tutmayı tercih ediyordu ama olan biteni anlamam için her kelimesini özenle seçiyordu. Onca şeyi anlatmış olmasına rağmen onun hakkında asla tam olarak fikir sahibi olamamıştım. Sanki kalın, eski bir kitabın solgun sayfaları arasında geziniyordum, sanki bunları yaşayan ben değildim.

Kelimelerinden ve ses tonundan anladığım kadarıyla, Vampir olmaktan nefret ediyordu, içindeki öldürme dürtüsü ne kadar güçlü olursa olsun, Teo ondan daha güçlüydü. Hayatı soğuk buzdan duvarlarla çevrilmişti ve kaçabileceği hiçbir yer yoktu.

"Ben senin kadar kolay hastalanamam, sana zarar veren küçük bir kesik beni etkilemez. Silahlar, bıçaklar ve zehirler..." duraksayıp bana bakınca bunun gerçekliğini anlar gibi sarsıldım.  "kimse bana o kadar kolay zarar veremez ya da öldüremez. Ben bile kendimi öldüremem." dedi. Bakışlarından ölmek için derin bir arzu hissettiğini sandım. Her şeye sahipti ama bir ruhu olduğunu düşünmüyordu. "Bir ruhunun olmaması, kocaman devasa bir araziye sahip olmak gibi. Zamanla o arazinin tamamen bataklıktan oluştuğunu fark ediyorsun."

Onun için ruhun olmaması böyle bir şeydi. Kurak topraklar, verimsiz adalar, kara dumanlarla dolu semalar...

Ve ruhu olduğunu düşünmeyen adam, uyumayayım diye bütün gece gitmedi, çünkü benim için endişeleniyordu.

KÖTÜLÜK KELEBEKLERİWhere stories live. Discover now