Koparılmış Kalpler 31

2.9K 1.4K 159
                                    

Selam dedektifler, kitabın Instagram hesabı @koparilmiskalpler takip edebilirsiniz

İyi okumalar

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pınar;

Keskin bir koku ciğerlerimi delip geçerken karanlığa esir düşmüş gözlerim yavaşça aralandı. Savaş'ın endişeli yüz ifadesinin altında korkunun gizlendiğini görebiliyordum. Kanepeye yatırıldığımı fark edince kalkmak için doğrulmaya çalıştım ama şiddetli baş dönmem izin vermedi ve başımı yavaşça tekrar yastığa bıraktım.

"Hastaneye gitmek ister misin?" dedi Savaş hâlâ aynı ifadeyle.

"Hayır, ne oldu bana?" dediğimde başında dikilen diğer adamlarda gezindi gözlerim.

Burhan tekdüze bir ses tonuyla
"Bayıldın." derken beni inceliyordu. Hasar kontrolü yapıyordu belli ki.
Aklıma düşen notla, yerimden fırladım. Baş dönmem bile korkumu engelleyememişti.

"Babam, babamla konuşmalıyım."

Savaş gözlerini kaçırıp "Sonra, şimdi kendi sağlığını önemsemelisin Pınar. Bir şeyler yedikten sonra konuşuruz." diyerek ayağa kalktı. Babamla konuşamayacaktım, hissediyordum. Onu benden çoktan almıştı katil! Kurtulamamıştık işte. Biz kaçmıştık ama o kendine yeni hedefler bulmaya devam ediyordu. Hiç sonu gelmeyecek miydi bu ölümlerin? Bu kadar kayıp fazla değil miydi? Sıra ne zaman babama gelmişti? Onu çoktan benden almış mıydı? Bu da bir oyun muydu yoksa? Babamın sesini duymak zorundaydım. İçimden sadece hâlâ hayatta olmasını umuyordum. Tüm bunların beni geri getirmek için yaptığı bir düzmece olmasını. Oysa sıkışan kalbim düşüncelerimin aksini iddia ediyordu. Yemek yemek falan istemiyordum, bu haber üzerine nasıl yiyebilirdim ki zaten? Babasını kaybetmiş bir kız acıkır mıydı bir daha? En sevdiği yemeği sevmeye devam edebilir miydi? Hayır! İçimden söylediğim yanıtı dışarı da ilettim.

"Hayır!" dedim sesimin tahminimden çok daha yüksek çıktığını sonradan fark ederek.

"Babamın sesini duymam lazım."

Burhan bana doğru bir adım atınca Savaş, onu eliyle durdurdu. Gözlerini gözlerimin içine odaklayarak "Pınar lütfen yapma bunu. Bana yapma, kendine yapma lütfen." dediğinde gözlerimde hazırda bekleyen yaşlar hızla yanaklarımdan akmaya başladı.

"Bedenini teşhis etmem gerek Savaş, gitmeliyiz." diyerek koltuktan kalktığımda, Savaş da benimle kalkıp elleriyle omuzlarıma bastırdı ve geri oturttu. Burhan, bizi bırakıp güvenliği dışarı çıkarttığında yalnız kalmıştık.

"Pınar, lütfen mantıklı düşünmeye çalış, anlıyorum çok zor ama sakinliğini korumak zorundasın." 

"Hayır, babam olup olmadığını teşhis etmek zorundayım. O değildir belki, Doktor korkutmak için kaçırmıştır babamı sadece."

Yine gözlerini kaçırdı. Başını öne eğerek "Annen, baban olduğunu doğruladı." diyince dudaklarımdan bir hıçkırık kaçtı. Sessizce süzülen göz yaşlarım beni hıçkırıklara boğmaya başladığında, karşımdaki adamın kolları arasındaydım. "Ağla." diyordu bana, "Ağla ki rahatla."

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin