Koparılmış Kalpler 49

1.8K 997 94
                                    

Selam, bölüm şarkınız medyada hazır, bekliyor. Ve ben de sizin oy ve yorumlarınıza hazırım, bekliyorum 😊

İyi okumalar

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pınar;

Hayata karşı kardelenler kadar güçlü durabilmek isterken, kır papatyaları gibi çığ altında kaldım...

Gerçekler soğuktu. Buzdan bile keskindi soğuğu. Donduruyordu insanı. Tüm düşüncelerim, duygularım, hayatım donmuş gibiydi. Sadece şuan vardı. Akıp gitmekte olan  ve benim asla, ucundan bile yakalayamadığım zaman...

Bana kalan sayılı şeylerden biriydi hayatım ve onun da yalan olduğunu öğrenmiştim. Ne babam gerçek babamdı, ne annem beni önemseyen bir insandı. Bana bakmak zorunda olduğu için bakmış, gerisini umursamamıştı. Tüm hayatı boyunca yaptığı gibi...

Gözlerim kuruydu. Artık ağlayamayacak kadar yorgun hissediyordum kendimi. Yatağa girerken tek isteğim bugünün bitmesiydi. Bu hayatın bitmesi...

Gözlerimi ölüme kapadım. Uzun bir süre açmamak umuduyla...

İsteğim sabah aptal bir alarmla son bulmuş,ne yazık ki bu karanlığa gözlerimi açmıştım. Yatakta doğrulduğumda Savaş'ın hâlâ uyuduğunu gördüm. Alarm onun uyanması içindi güya. Uyku sersemi alarmı kapatıp uyumaya devam etmişti.

Nasılsa bir tane daha çalar diyerek yataktan çıktım. Üstüme sabahlık benzeri, bornozumsu şeyi geçirip yatakodasından çıktım. Tam da tahmin ettiğim gibi, sözde evin güvenliğini sağlayacak polis memurumuz koltuğa uzanmış, uyuyordu. Kapıdaki ekip çoktan gönderilmişti. Sadece Zeynel kalmıştı bizi koruyacak olan ekipten. O da uyuyordu.

Savaş görse çocuğa dünyayı dar ederdi. O yüzden bilerek ses çıkarmaya çalıştım mutfağa giderken. Esnerken sesli esnemiş, su ısıtıcısına su doldururken, fincanları tezgaha dizerken gürültüler çıkartmıştım. Sonunda Zeynel sıçrayarak uyandı ve hemen doğruldu. Buruk bir gülümseme ile ''Günaydın.'' dedim. Ne ara gülümseyecek motivasyonu bulduğumu ben de bilmiyorum. Belki de bıkmıştım artık melankolik takılmaktan. Tek istediğim biraz umursamaz olmaktı. Sadece anın tadına vararak yaşamak. Başka da elimden bir şey gelmiyordu zaten.

Zeynel hızlıca selam verip kapının önüne attı kendini. Uzun zamandır etrafa bakınmıyordu sanırım. Kapının önünde bir iki dolanıp yine içeri girecekti nasıl olsa.

Ona da bir fincan çıkarıp sallama çayı bardağın içine koydum. Sıcak suyu üzerine döktüğümde, Zeynel yedek anahtarla kapıyı açıp aceleci bir şekilde kapıyı çarpmıştı. Endişeli bir şekilde yanıma geldi.

''Başkomiserim uyanmadı mı?''

''İstersen öperek uyandır. Alarm pek işe yaramıyor.''

Başını aşağı yukarı hızlıca sallayıp yatak odasına gitti. Gerçekten de öperek mi uyandıracak diye aptal bir merak duygusu sarmıştı beni. Peşinden gittim. Odanın kapısını açık bırakmıştı zaten içeri girdiğinde. Önce ismiyle seslendi, sonra kolundan dürtükleyerek uyandırdı Savaş'ı.

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin