Koparılmış Kalpler 36

2.5K 1.2K 135
                                    

Selam canlar, bölüm şarkınız medyada. İyi dinlemeler ve iyi okumalar💐
Satır arası yorum ve oyları unutmamanız dileğiyle 💜

Pınar;

Düşünecek o kadar çok şey vardı ki...
Yanıtlanacak yüzlerce soru...

Her geçen gün artan soru işaretlerine bir yenisi daha eklenmişti bugün. Savaş, telefonda benimle konuşan yazarın kartını istediği an içimde bir huzursuzluk hissi yeşermişti. Telefon kapandığında artık yerimde duramıyordum. Ne bitki çayı, ne kahve. Hiçbiri sakinleştirmiyordu artık beni. Bir şeyler oluyordu, bir işler dönüyordu ve benim hiçbirinden haberim yoktu. Neden bu kadını sormuştu mesela? Bir yazar niye bu kadar önemli olmuştu birden?

Buse odanın içinde bir o yana, bir bu yana dolandığımı görünce karşıma çıkıp beni durdurdu.

''Biraz sakinleşebilir misin Pınar? Ne konuştunuz telefonda?''

''Bilmiyorum. Bana montumu getirebilir misin, cebinde bir kart olacaktı. Onun fotoğrafını yollamam gerek.''

Hızla yanımdan ayrıldı. Bir dakika geçmeden elinde kartla gelmişti bile.

Kartın fotoğrafını çekip Savaş'a yolladığımda Buse de benden bir yanıt bekliyordu.

''Kim bu Ayça? Sende kartı ne arıyor?''

''Savaş anlatacak. Tek bildiğim benim hayatımı yazmak isteyen bir yazar olduğu. Detayını, neden önemli olduğunu bilmiyorum. Akşama öğrenince sana da söylerim Sherlock.''

Cevabımdan tatmin olmasa da çaresiz susup, kabullendi. İki dakika geçmeden masanın üzerinde duran kartı eline almış, evirip çevirmeye başlamıştı.

''Savaş'ı beklemesek de bir arasak mı, ne dersin? En azından kimmiş, neymiş öğreniriz.''

''Arayıp ne soracağız Buse Allah aşkına? Peşimdeki katilin ortağı sen misin mi diyeceğiz? Hadi dedik, sence evet yanıtı alabilir miyiz?''

''Hayır, sadece ağzını yoklayacağız canım sen de. Neden senin hayatını yazmak istiyormuş, daha önce ne gibi kitapları yayımlanmış falan.''

''Yok, hiç uğraşamam. Kafam yeterince dolu zaten. Ha sen çok istiyorsan benim adımı karıştırmadan ara. Ben ararsam bir de Savaş'ın laflarını çekmek zorunda kalırım.''

Buse sinsi bir gülümseme gönderip cebinden telefonunu çıkarttı. Önce internette kadının adını aratıp, bir şey bulamayınca numarayı tuşladı. Kısa bir bekleyişin ardından hoparlörde kadının alo diyen sesi yankılandı.

''Merhabalar Ayça Hanım. Sanırım yeni bir kurguya başlamak için hikaye arayışındaymışsınız. Elimde tam size göre bir şey var. Vaktiniz varsa bir buluşup görüşmek isterim.''

''Pardon kiminle görüşüyorum acaba?'' dedi kadın bir süre sessizliğin ardından. Neler döndüğünü anlamaya çalışıyordu sanırım.

''Ben İpek Tangöz. Size hayat hikayemi anlatmak istiyorum ama ismim saklı kalmalı. Bu şekilde yaşadıklarımı kaleme alabilirseniz sevinirim. Polisin peşime düşmesini istemiyorum.''

''Bakın İpek Hanım, böyle bir hikaye arayışında olduğumu nereden çıkarttığınızı bilmiyorum. Şu sıralar üzerinde çalıştığım bir çalışmam mevcut zaten. Şansınızı başka yazarlarda denemenizi tavsiye ederim.''

''Hikayemi dinlemediniz bile. Ben eşimi zehirledim. Bence yaşadıklarımı tüm kadınlara duyurmalısınız. Lütfen sadece bir buluşma istiyorum.''

Buse, ısrarla kadını ikna etmeye çalışırken sessizce köşede onları dinliyordum. Buse'nin ısrarları üzerine karşı taraf derin bir iç çekip; "Anlıyorum hanımefendi ama ilgimi çekmiyor hikayeniz. Polise haber vermeden görüşmemizi sonlandırsak iyi olacak. İyi günler." diyerek telefonu kapattı. Buse hayretler içinde bana dönünce omuz silktim.

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin