Koparılmış Kalpler 26

3.4K 1.4K 259
                                    


İşte geldim buradayım, nasılsınız dedektifler?

Medyada oynak şarkımızdan da anlayacağınız gibi eğlenceli bir bölüm bekliyor sizi, iyi okumalar

Medyada oynak şarkımızdan da anlayacağınız gibi eğlenceli bir bölüm bekliyor sizi, iyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pınar;

Hayattan kaçmaya çalıştıkça kovalandığınızı hisseder misiniz? Ne yaparsanız yapın kurtuluşunuzun olmadığını...
Kaçmaya çalıştıkça, etrafımda olmaya devam eden aksilikler bir türlü peşimi bırakmazken, ben nasıl rahat nefes alabilirim ki?

Titreyen ellerim, zihnimden geçen tonlarca düşünce eşliğinde salonda oturmuş, annemlerin hazırlanmasını bekliyordum. Gidiyorlardı, onlar benim aksime kaçabiliyorlardı.

Ayağımda görünmez prangalarla oturup, yeni bir olay bekliyordum ben de. Selim, yanımdaki tekli koltukta oturmuş, elinde telefonuyla gündemi takip ediyordu. En azından o gitmek istememiş, polisin dediğine itiraz ederek güvende olmam için kalmak istemişti. Ona fazla mı önyargıyla yaklaştım acaba, diye sorgularken buldum kendimi. Bana gerçekten değer vermese, kendi canını hiçe sayıp yanımda kalmak istemezdi, öyle değil mi?

Gözlerimi üzerinde hissedince, başını hafifçe telefonundan kaldırıp bana gülümsedi.

"Yakışıklılığımı izlemelere doyamıyorsun ha?" derken parmaklarını geçirdiği turuncumsu saçlarını düzeltti.

"Ya ne demezsin." diyerek gülümsemeye çalıştığımda annem ve babamın seslenmesiyle yerimden fırladım.

Kısa, duygu yüklü denilebilecek bir vedalaşmanın ardından babam, beni Selim'e emanet edip evden ayrıldı. Koca evde bir ben, bir de Selim kalmıştık işte. Savaş'ın telefonda anlattıklarını düşünecek durumda değildim. Evimden bir yere ayrılmak istemiyordum. Sürekli yer değiştirmek zorunda olmaktan, basit kurulu bir düzenimin olmayışından iyice sıkılmıştım.

Selim halimi görüp kibarca kahve isteyip istemediğimi sorunca cevabım evet oldu. Kahveye asla hayır diyemezdim. Üstelik düşüncelerimle baş başa kalacaksam eğer, bir fincan kahvenin bana eşlik etmesini isterdim.

Mutfağa yöneldiğini duyduğumda Buse'nin art arda attığı mesajlar silsilesine kapıldım. Güvende olduğunu, eve geldiğini, benim nasıl olduğumu sormuştu. Yeni bir gelişme var mıydı?

Cevap olarak; 'Ben iyiyim.' yazıp telefonu koltuğa fırlattım. Doktor'un amaçladığı şey bu muydu? Ailemi benden aldı, Savaş'ı uzaklaştırmaya çalıştı. Belki de yalnız kalmamı istiyordu. Belki de yalnız kalıp ona mecbur olacağımı düşünüyordu, kim bilir?

İç çekip hayatımdaki dibe batışı düşünmemeye çalıştım. Başka ne düşünebilirdim ki? Eskiden olsa nasıl para kazanacağımı, kiramı nasıl ödeyeceğini düşünürdüm. Oysa şimdi para kazanacak bir işim var mı, onu bile bilmiyordum. Tek düşünebildiğim; 'Sıradaki kalp kimin olacak? Katil kim?' gibi cevapsız sorulardı.

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin