Koparılmış Kalpler 51

1.9K 1K 93
                                    

Selaaaaaam dedektifler, okuyan herkesten minnak bir ricam var. Bir oy verip bir tanecik yorum yaparsanız polisiye kategorisinde yükselip, dedektifte 1. Sırada yer alabiliriz. Finale sayılı bölümler kala zirvede bitirmek istiyorum da 😅

Şimdiden hepinize teşekkürler, iyi okumalar 🥰💐

Savaş;

Büyük bir stres altında hissediyordum. Benim evin içinde olmam bile engellememişti katilin hediyesini bırakmasını.  Cesarete bak! Ne benim varlığım, ne koruma görevlisinin varlığı durdurabilmişti onu. Hoş koruma görevlimiz uyumuştu. Görev başında içi geçmişmiş! Oracıkta ağzını burnunu dağıtmadığım için çok şanslıydı. Yine de sadece uyarı ile bırakmayacaktım onu. Bu kabul edilir bir davranış değildi ve Polat Amire gerekli bilgilendirmeyi yapacaktım.  Bunu yapacaktım ki işini ciddiye almayı öğrensin!

Salonda bir aşağı bir yukarı dolanırken kapı çaldı ve düşüncelerime ufak bir ara verdim.

Necdet ve Burhan hızlı içeri girmiş, eldivenli elleriyle gelen nota ve kutuya göz atmışlardı. Burhan çıkıp olay yeri inceleme ekibini ararken, Necdet pencerenin önüne gidip dışarı bir göz attı.

"Aşağıdaki evi gözleyen ekip geri yollanmıştı değil mi?"

"Evet, sen gelince merkezin masrafı arttı tabii, kapıma adam dikmeyi gereksiz masraf olarak gördüler."
İğrenen, buz gibi ses tonum Necdet'in suratını buruşturmasına sebep oldu.

"Bak Savaş, benimle sorunun ne anlamıyorum. Senin düşmanın değilim ve en az senin kadar ben de bunları yapan pisliğin yakalanması için uğraşıyorum. Benimle ne sorunun varsa buna biraz mola ver ve davaya odaklan."

Oflayarak koltuğa bıraktım yorgun bedenimi. Haklıydı bir yerde. Böyle davranarak işini kolaylaştırmıyordum. Necdet de yanıma oturup ceketinin iç gözünden siyah kapaklı not defterini çıkarttı.

"Kutuyu saat kaçta, kim buldu?"

"Saatinden kesin emim değilim. Evin güvenliğinden sorumlu polis memuru buldu ve beni uyandırdı."

"Tamam, nerede bulan arkadaş? Önceliğim onunla konuşmak."

Bu söyleyeceğimden hiç hoşlanmayacaktı. Aptal gibi onu Pınar ile yollamıştım. Kendim gitmediğim için sinirlendim. Zeynel öncelikli tanıktı. Benim ifadem ikinci planda kalacaktı.

Necdet sorusunı yinelediğinde "Onu Pınar'ın dairesine gönderdim. Pınar'ın burada bulunması gözüme riskli gelmişti."
Pınar'ın ruh hali için endişelendiğimi söylemek güvenliği için endişelendiğimi söylemekten daha zordu. Aslında bebeği düşündüğümü söylemedim.

Necdet kaşlarını çattı ve sinirli bir şekilde ayaklandı. Kalktığında koltukta kalan izine, derin çukura bakakaldım.

"Bizim geleceğimizi, ifadesinin önemli olduğunu biliyordun!" Dedi öfkeli bir şekilde.

"Evet, temelli gitmedi zaten. Bir saate merkeze gelip ifade verir. O da Pınar da."

"Zaman kaybından başka bir şey değil!" diyerek yanımdan ayrıldı. Ardından sadece bakmakla yetinmiştim. Kendimi onun yerine koyduğumda ona hak veriyordum çünkü. Beni bu dosyadan almakla doğru kararı vermişlerdi belki de. İşleyiş umrumda değildi. İfadeler, tanıklar. Tek düşündüğüm Pınar ve bebeğin sağlığıydı.

Ben koltukta öylece otururken olay yeri inceleme ekibi de gelmiş, işe başlamıştı. Beyaz astronot kılıklı herifler kapı kolundan parmak izi almaya çalışırken Burhan'ı köşede kıstırdım.

"Bilmediğim bir gelişme var mı?"

Etrafa bakınıp Necdet'in ortalıkta olmadığını görünce anlatmaya başladı.

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin