holberg suite

551 86 86
                                    

"you are falling in and out through a sunset,

and i just wanna know if you are in love yet, girl."

...

-!tüm mekanlar ve kişiler kurgusaldır!-

...

         Marinette gerginlikten dolayı oluşan bir gülümseme ve elinde iki adet davetiyeyle araçtan çıktı, ardından onu bekleyen genç adamın koluna girdi. Tahmin ettiğinden çok daha hızlı bir şekilde Cuma gününe ulaşmışlardı. Şimdi, tüm bağlantılarını kullanarak ayarladığı sürprizi Adrien'a sunmanın vakti gelmişti.


Kalbinin yerinden çıkacağına yemin edebilirdi.


        "Marinette," diye fısıldadı genç adam, ardından hafifçe eğildi. "Neden gerginsin? İstersen, otele geri dönebiliriz."


        Lacivert saçlı genç kız kafasını kaldırdı ve Adrien'a baktı. Genç adamın endişe ile çatılan kaşlarını ve yüzüne düşen sarı bukleleri inceledi. "Sadece, süprizimi beğenmemenden korkuyorum. Ya da bir şeylerin ters gitmesinden."


       "Boşa endişeleniyorsun, seninle olduğum bir ânı beğenmemem imkansız." dedikten sonra tatlı gülümsemesi ile önüne döndü Adrien. Takım elbisesinin içerisinde bir model gibi görünüyordu, kırmızı halı üzerinde kedi yürüyüşü yapmaya hazır gibiydi.


         Aklında oluşan görüntüye karşı kıkırdadı ve tekrar Adrien'a döndü genç kız. "Senin gibi birini hak etmiyorum, gerçekten."


"Saçmalıyorsun. Neden yavaşladın?"


"Hangi taraftan gitmemiz gerektiğine karar vermeye çalışıyorum."


        Birlikte geçirdikleri süre içerisinde, Adrien'ın merdivenleri sevmediğini fark etmişti Marinette. Yüzünün aldığı gergin ifadeden ve odaklanmak için kaşlarını çatışından bunu çıkartmış, durumu kendi zihnine not etmişti.


        Dolayısıyla, sarışın genci basamaklara götürmek yerine hemen yandaki rampaya doğru yürüdü. Attığı her küçük adımın ikisini sürprize yöneltmesine izin verdi. Birlikte geçirecekleri akşam, kendisini çok da alakadar eden bir temaya sahip değildi. Ama Adrien'ın mutluluğunun kendisini de memnun edeceğini biliyordu.


       Binanın girişindeki takım elbiseli kişiye davetiyeleri uzattı ve adamın yüzündeki şaşkın ifadeyi izledi. Diğer tüm konukların, ellerinde koltuk numaralarını belirten biletlerle girdiğini biliyordu. Kendisi de iki adet bilet almayı çok isterdi, ancak boş yer bulamamıştı.


Biricik dedesi burada araya girmiş, özel konuklar için ayrılan davetiyeleri almalarını sağlamıştı.


         "Hoşgeldiniz, Matmazel Marinette ve Mösyö Adrien. Lütfen davetiyelerinizi içerideki meslektaşıma gösterin. O sizi koltuklarınıza yönlendirecektir." Dedi ve profesyonel bir gülümseme ile ikiliyi selamladı adam. Fransızcasının akıcılığına bakılırsa, iyi bir eğitim almış olmalıydı.

color of the scream [adrienette]✅Where stories live. Discover now