forbidden colours

787 112 153
                                    

 "eksik bilgi yanlış empati doğurur."

...


       Adrien'ın yerden kalkması için yardım ettiği o birkaç saniyelik an, aklında herhangi bir düşünce yoktu genç kızın. Ellerindeki küçük taşları silkeleyip tacını geri takarken de aynı boş zihniyle hareket etmeyi sürdürmüştü.


Ancak bakışları etraftaki insanlara kaydığında, refleksleri onu korkutucu düşüncelerle yalnız bırakıvermişti.


       Yalnızca bir dakika önce sakinliğinin tadını çıkarabildiği sokak, şimdi bir sinema salonuna dönmüştü. İnsanlar arada belli bir mesafe bırakarak Adrien'a bakıyor, kendi aralarında fısıldaşıyorlardı. Sarışın gencin güneş gözlüğü düştüğü için kör olduğunu anlamak zor değildi, ve bir anda herkesin dikkati bu konuya çevrilmişti.


      Yüzlerce göz, aynı duygu ve düşüncelerin ağırlığı altında hafifçe kısılmıştı. Acıma mıydı? Hayır, acıma daha kısa süreli ve hafif bir etkiye sahipti. Bu insanlar daha tehlikeli ve bencil bir düşünce ile bakıyorlardı.


"Ya ben de bu durumda olsaydım? Ya ben de kör olsaydım?"


        Marinette daha önce başkalarının bakışları ve düşünceleri altında ezilebileceğini hiç düşünmemişti. Şimdi ise o kadar büyük bir sosyal baskının altındaydı ki, midesinin bulandığını hissedebiliyordu.


      Fazlasıyla saygılı, düşünceli, neşeli ve güçlü biriydi Adrien. Bu yüzden onun görme engelli olduğunu neredeyse unutmuştu genç kız, ta ki gerçekler yüzüne tekrar vurulana dek. Ve göğsünde yer edinen anlamsız ağırlık geçen her saniyede daha da canını sıkıyordu.


Adrien, normal değildi.


İyi de, tartışmalı sosyal kurallar üzerine kurulan bu normallik neden kapsayamıyordu Adrien'ı?


Neden Marinette, aniden Adrien'dan uzaklaşma isteği hissediyordu?


      En sonunda düşüncelerini arka plana attı ve sarışın gencin omzuna dokundu. Sahte bir neşeyle "Gidelim mi?" dedi, ancak sesinin kendisini ele vermesinden deli gibi korkuyordu. Bir anda her şeyin bu kadar değişmesine anlam verebilmiş değildi yetişkin tarafı. Duyarlı bir vatandaş değil miydi Marinette? Dışarıdaki insanların sözlerine kulak asmayan, insanları dış görünüşlerine göre yargılamayan...


Kendisi de hiçbir şeye anlam veremiyordu.


      Annesinin elini sıkıca tutan bir çocuğun yanından geçerken, kızın annesine 'Neden herkes böyle bakıyor? Bu insanlar hasta mı?' diye sorduğunu duyarak hafifçe duraksadı. Kadın da yüzünde görgü kurallarının getirdiği bir utançla kızını susturmuş, hiçbir şey yokmuş gibi yürümeye devam etmişti.


...

Marinette, düşüncelerinin ve anlam veremediği korku hissinin altında boğuluyordu.

color of the scream [adrienette]✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin