none but the lonely heart

751 109 143
                                    

         Ortamın gerildiğini fark eden gençlerden biri parmakları arasındaki şişeyi bıraktı ve ellerini kaldırdı. "Sakin olun," dedi gülerek, ardından sağ elini sarıya açtırılmış saçından geçirdi. "Lila bizden önce geldi, biraz kafası güzel."


        Kahverengi saçlı kız da dudaklarını büzdü ve bakışlarını yere indirdi. "Özür dilerim, sadece şaka yapmak istemiştim." dedi kısık bir sesle. Ancak bu hareketinde Marinette'in canını sıkan bir şey vardı. Her şey sahteymiş gibi hissediyordu, ve geçen saniyeler tedirginliğini arttırıyordu.


     Adrien ise yüzünde küçük bir tebessüm ile geriye yaslandı, "sorun değil, kötü bir niyetin olmadığını tahmin etmiştim zaten." diye yanıtladı. Yüzüne yansıyan loş ışıkta kilisedeki melekler gibi görünüyordu. Normalde olsa Marinette hayranlıkla bu görüntüyü izleyebilirdi, ama Lila'nın yüzünde tekrar yer edinen sırıtışı görünce cehenneme düşmüş gibi hissetmişti.


      Omzuna dokunan elin sahibine döndü ve aklındaki düşünceleri dağıttı. Chloe yüzünde haylaz bir ifadeyle gülümseyip odadakileri tek tek tanıtma görevini üstlenmişti. "Yanında gitar duran arkadaşımız Luka, bir müzik grubu var. Bu tarafa birkaç kez baktığını gördüm ama sanırım seni  rahatsız etmekten çekiniyor." dedi ve kıkırdadı sarışın kız. Sonra bakışlarını başka bir tarafa yöneltti. Sırayla herkesi tanıtıyor, kısa cümleler kurarak Marinette'i güldürüyordu. "Sağındaki de Kim, zaten az önce konuştuğunda fark etmişsindir. Birkaç ismi daha var ama o kadar uzun zamandır tam adını duymadım ki ne olduğunu hatırlamıyorum."


"Eğlenceli birine benziyor," diye karşılık verdi Marinette.


       "Bazen çok inatçı olabiliyor, onun dışında iyidir. Şuradaki de Felix, Adrien'ın uzaktan bir akrabası sanırım. Arkadaşlık olarak da pek yakın değiller doğrusu. Adrien ile küçüklüğünden beri tanışıyorum, ama onunla on beş yaşına geldiğimizde falan karşılaşmıştım sanırım."  Duydukları üzerine bakışlarını Felix'in üzerinde hızlıca gezdirdi Marinette. 


       Adrien'ı andırıyordu, ama aynı yumuşak yüz hatlarına ve nazik hareketlere sahip değildi. Aklında bir şey varmış gibi elindeki bardağı döndürüp yere bakıyor, ara sıra etrafındaki konuşmalara kısa cevaplar veriyordu.


      Yanında oturan kıza kaydı bakışları ve hafifçe yutkundu. Kızın üzerinde iki parçalık siyah elbise vardı, bakır rengi saçları omuzlarında bitiyordu. 'Kum saati' olarak sınıflandırılabilecek bir vücudu vardı, bu da kıyafetin daha güzel görünmesini sağlamıştı. Fazlasıyla neşeli bir kız izlenimine sahipti, Lila ile sohbet ediyor ve Kim'in şakalarına dil çıkartıyordu.


        Chloe de nereye baktığını tahmin etmiş olacak ki düşüncelerini böldü. "Felix'in sevgilisi Celine. Her buluşmamızda buraya gelir ama benimle daha önce hiç konuşmadı. Düzelteyim, Lila ve Kim dışında hiçbirimiz ile konuşmadı."


       "Neden?" diye fısıldadı Marinette. Sarışın kız ise cevap olarak 'bir fikrim yok' dercesine omuzlarını silkmiş ve şişeden bir yudum daha alarak tanıtma görevine devam etmişti.

...

       Saatin geç olduğunu fark etmesiyle telefonunu çıkartıp Adrien'ın şoförüne mesaj attı ve ayağa kalktı genç kız. Alkolün ve kısık sesli müziğin etkisi ile herkes kafayı bulmuş gibi görünüyordu, bu yüzden diğerlerini rahatsız etmemeye karar verdi.

color of the scream [adrienette]✅Where stories live. Discover now