evening prayer

519 90 66
                                    

"i look over at you and see sunshine."

...

         "Gece uyumamak eğlenceliymiş, kendimi sarhoş gibi hissediyorum." dedi ve kahvesinden bir yudum daha aldı Adrien. Hediyelik eşya alışverişi yapmak için küçük dükkanların olduğu bir ara sokağa girmişlerdi, ve sabahın erken saatlerinden dolayı kendi seslerinden başka bir şey duyulmuyordu.


       Birkaç metre çevresinde dolanıp duran Marinette, ara sıra nerede olduğunu belli etmek istercesine elini tutuyor ya da küçük cevaplar veriyordu. Bu sefer, genç adama daha da yaklaştı ve koluna girerek kulağına vurdu. "Sessiz ol," diye fısıldadı. "Zhou Sheng duyarsa azar yiyebilirim."


"Merak etme, ben senin kulaklarını kapatırım. Böylece Zhou Sheng'in söylediklerini duymana gerek kalmaz." 


         Aldığı cevap karşısında kafasını Adrien'ın omzuna yasladı ve kıkırdadı genç kız. Ardından, yüzüne vuran sabah güneşinin tadını çıkartmak için gözlerini kapattı. İkilinin son gününü güzelleştirmek istercesine Sicilya'daki hava bile en iyi hâline bürünmüştü.


       "Marinette hanımın duymayacağı şey neymiş bakalım?" Telefonunun ekranını kapatıp ikiliye baktı Zhou Sheng. Birkaç adım arkalarından yürüyor ve önemli bir mesaja cevap veriyordu, bu yüzden konuşmanın tamamını duyma şansını elde edememişti.


        "Önemli bir şey değil!" Genç kız suçluymuşçasına ellerini havaya kaldırdı ve gergin bir gülümseme sundu. Bu sırada, duraksayan Adrien Marinette'in önüne geçmişti. Bir şey için izin isteyecekmiş gibi görünüyordu.


"Bu akşam deniz kenarına gidebilir miyiz?"


"Ne?"


"Ne?"


          Hem Marinette hem de Zhou Sheng aynı tepkiyi verince, gülmekten kendini alamadı Adrien. Aniden konuyu değiştirmesi ve bu tarz bir soruyu öne sürmesi garip karşılanmış gibiydi. "Sahile gitmek istedim sadece, neden bu kadar şaşırdınız?"


        'Gece yaptığı ziyaretin' bir sır olarak kalmasından memnun olan Marinette kafasını sağa sola salladı. "Hiç şaşırmadım, çok iyi bir fikir bu!" dedi ellerini biririne vurarak. "Zhou Sheng izin vermezse bile dedemi arayabilirim."


Zhou Sheng ise iç çekip saçlarını geriye yatırmakla yetindi.


       Tek başına Marinette ile uğraşmak yeterince zordu, şimdi Adrien da gruba katılmıştı. Ve garip bir şekilde, ikisi bir araya geldiklerinde istedikleri şeyi elde etmenin yolunu bulmakta hiç sıkıntı çekmiyorlardı.

.

.

.

        Adrien için renkler veya tonlar bir şey ifade etmiyordu. Bu yüzden, hemen yanında heyecanla zıplayan kızın aksine, hissettiği yoğun duygu gördüklerinden kaynaklı değildi. Marinette'in çıkardığı sevimli ses, heyecanla ellerini birbirine vuruşu, büyük bir coşkuyla o tezgahtan öbürüne yönelmesi... 

color of the scream [adrienette]✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin