color of the scream [adrienette]✅

messiah

"god gave me you to be my miracle."

...

"̶a̶n̶d̶ ̶n̶o̶ ̶o̶n̶e̶ ̶c̶a̶n̶ ̶e̶v̶e̶r̶ ̶h̶u̶r̶t̶ ̶m̶e̶ ̶l̶i̶k̶e̶ ̶I̶ ̶h̶u̶r̶t̶ ̶m̶y̶s̶e̶l̶f̶

̶'̶c̶a̶u̶s̶e̶ ̶I̶'̶m̶ ̶m̶a̶d̶e̶ ̶o̶u̶t̶ ̶o̶f̶ ̶s̶t̶o̶n̶e̶

̶a̶n̶d̶ ̶I̶'̶m̶ ̶b̶e̶y̶o̶n̶d̶ ̶h̶e̶l̶p̶,̶ ̶d̶o̶n̶'̶t̶ ̶g̶i̶v̶e̶ ̶y̶o̶u̶r̶ ̶h̶e̶a̶r̶t̶ ̶t̶o̶ ̶m̶e̶"̶

...

Marinette, ilk aile yemeklerinin böyle olacağını hiç düşünmemişti.

Kendi babası mayonezin ambalajını açmaya çalışıyor, Gabriel Agreste ise hamburgerin içerisindeki malzemelere bakıyordu.

En azından anneleri durumu umursamamış ve sohbet ederken hamburgerlerini yemeye başlamışlardı.

       Sevgili olduklarını açıklamak fazlasıyla kolay bir süreçti, çünkü aileleri zaten Nino'nun annesinden her şeyi öğrenmişti. Geziye kızmalarının ve agresif sorular sormalarının sebebi de buydu. Çocuklarının böylesine büyük bir haberi onlara söylemeye tenezzül bile etmemesi, iki babayı açıkça sinirlendirmişti.

       Dolayısıyla yaptıkları gergin konuşmadan yalnızca bir dakika sonra, her iki taraf da sakinleşmiş ve birbirlerini ne kadar özlediklerini söylemeye başlamıştı. Marinette ailesinden genelde azar yemediği için her zamankinden daha da duyguluydu. Adrien ise durumu umursamış gibi görünmüyordu, annesinin 'Ne kadar da büyümüşsün!' temalı konuşmasına odaklanmıştı.

        Sarılmalar ve sevgi dolu sözcüklerden sonra, Sabine Cheng yemek yemeye gitmeleri gerektiğini önermişti. Sonuçta hem Adrien hem de Marinette akşam yemeği yeme fırsatı bulamamıştı ve aç bir mideyle yatağa gitmeleri iyi olmazdı. Ebeveynleri de bu gecelik onlara eşlik edebilirdi.

Evet, oldukça iyi bir fikir gibi görünüyordu.

Ama, gecenin 2'sinde açık olan yerler gece kulüpleri ve 7/24 çalışan McDonald's ile sınırlıydı.

       Adrien'ın üzerinde kot pantolon ve beyaz tişört vardı, Marinette ise kot bir tulum giyinmişti. İkisinin de kıyafetlerinin üzerinde bir marka işareti ya da ismi yoktu. Dolayısıyla, sıradan birer genç gibi görünüyorlardı.

       Ancak, aileleri için aynı şey söylenemezdi. Emily ve Gabriel Agreste çifti açık renk birer takım elbise giymişti. Sabine'in üzerinde geleneksel beyaz bir elbise vardı, Tom ise koyu renk bir takım ile göze çarpıyordu. Hepsinin kıyafetleri marka isimleri ve amblemleri ile doluydu, McDonald's yerine bir galaya gelmiş gibiydiler.

       Yine de, herhangi bir sorun çıkarmadan oturuyorlardı ve çocuklarının iyiliğini düşündükleri için buraya gelmişlerdi. Bu yüzden genç kız küçük bir gülümseme ile babasının elindeki mayonezin ambalajını açtı, kendi patateslerinden birini batırdı ve Adrien ile konuşmaya başladı.