pelléas et mélisande

737 111 224
                                    

kitabımızın 20. bölümünü okuyorsunuz! (kitabımız =okuyucularımın ve benim kitabım. sizler her yorum yaptığınızda bu kitaptan bir parçayı paylaştık bence^^)

ilk taslaklarıma bakıyorum da, planlarıma göre bu kitap sadece 17 bölümden oluşacaktı.

buraya kadar benimle birlikte geldiniz, hepinize çok teşekkür ederim. iyi okumalar!

...

"to some, the mere existence of a certain person in this world is, in itself, hope."

...

        Boş olan elini kaldırdı ve bekleme odasının kapısını üç kere tıklattı sarışın kız. Arkasında bekleyen arkadaşlarının da onun kadar şaşkın ve endişeli olduğunu hissediyor, bu da gerilmesine sebep oluyordu. Nino'nun ağzından kaçırdığı "Marinette hastanede" sözü üzerine küçük çaplı bir kavga etmiş, ardından toplanıp genç kızı ziyarete gitmeye karar vermişlerdi.


Gerçi, ziyaretçi kabul edip etmediği hakkında esmer genç de dahil olmak üzere kimsenin bir fikri yoktu.


      Düşünceleri, kapının açılması ve arkasından uykulu gözlerle onlara bakan takım elbiseli adamın görünmesi ile bölündü. Yüzünde 'ne istiyorsunuz?' der gibi bir ifade vardı, kaşlarını şaşkınlıkla çatmıştı.


      Üzerindeki gergin havayı dağıtmak istercesine sarı ceketini düzeltti ve tebessüm etti Chloe. "Marinette'in durumunu öğrenmek için gelmiştik, bizler Adrien'ın arkadaşıyız." diyerek bakışlarını adamın yüzüne çevirdi. Asyalı kimliği dış görünüşünden belliydi, bu yüzden Fransızca'yı anlayıp anlamadığından emin olamamıştı.



       "Ben de sizinle birlikte odaya gireceğim," Koruma, cümlesinin yarısını tamamladıktan sonra derin bir nefes aldı ve saçlarını geriye yatırdı. "İyi dileklerinizi iletmeniz için yarım saat verebilirim. Zaten ziyaretçi kotasını Adrien dolduruyor, sizi odaya aldığım için hemşireden azar işiteceğim kesin."


        Chloe duyduklarının üzerine geniş bir gülümsemeyle teşekkür etti ve korumayı takip ederek odaya girdi. Bekleme odası on kişiyi ağırlayabilecek bir yapıdaydı, küçükken Adrien'ı ziyarete geldiğinde deri koltuklarda oturup beklerdi sarışın kız. Doktor onun içeri girebileceğini söyleyene kadar, elektrikli şömineyi ve sehpanın üzerindeki dergileri gözden geçirir, bazen de pencerelerden yoğun trafiği izlerdi.


        Hastanenin bu odası, hem genişliği hem de dekoru açısından en lüks yerdi, ve Adrien'ın özel izni olmadan kimse içeriye alınmazdı. En son ziyaretinde hatırladığına göre içeride, genç adamın çocukken çaldığı piyano ve oyuncak peluşları bile duruyordu. Yıllar sonra bu odanın tekrar hasta kabul etmesi, Marinette'in ne kadar özel bir konumda olduğunu kanıtlıyor gibiydi.


      Ses yalıtımlı odaya girmesiyle bakışlarını boş yatağa çevirdi, ardından piyanonun başındaki ikiliyi fark ederek duraksadı. Adrien'ın piyanolarına kimse dokunamazdı; müzik, genç adamın kişisel alanıydı.


Şimdi ise, tuşlara basmaya korkan Marinette'e gülüyordu.


color of the scream [adrienette]✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin