scenes from childhood

748 107 117
                                    

"Uyanması için daha ne kadar bekleyeceğiz?"


"Birazdan uyanır, kafasına fazla sert vurduk herhalde."


       Genç kız başının arkasında hissettiği ağrı ile uyanmış, kıstığı gözlerinin ışığa alışmasını bekliyordu. Konuşmalara bakılırsa, herhangi bir kişiliğe bağdaştıramadığı seslerin sahipleri onu fark etmemişti. Bu yüzden dikkatleri üzerine çekmemeye daha da büyük bir özen göstererek ortamı incelemeye başladı.


       Bir garaj... hayır, daha çok konteyner gibi bir yerdeydi. Metalden yapılma duvarlar sesin yankılanmasına sebep oluyordu, ayrıca tek bir çıkış vardı. Ortam müstakil evlerin bahçelerini aydınlatmada kullanılan fenerlerle aydınlatılmıştı. Bir sandalyeye bağlanmıştı, ancak ağzı kapatılmamışt-


"Aha, uyanmış işte!"


        Tüm maskeli yüzlerin kendisine dönüşünü izlemek, testere filminde rol almak ile eş değer özelliğe sahipti. Bu yüzden yutkunup, nefeslerini belli bir ritimde düzenledi. Eğer panikler ve yanlış bir adım atarsa başına gelecekleri tahmin edebiliyordu.


       Saçlarında hissettiği el ile gözleri kocaman açılmış, aynı anda kafası geriye yatırılmıştı. Acıdan dolayı bağırmak istiyordu ama durumu stabil olarak devam ettirmesi için herhangi bir tepki vermemesi gerekirdi. Bu yüzden dudağını ısırmakla yetindi, ve diğerleri ile aynı maskeyi takan kişiye göz gezdirdi. Siyah işçi tulumları giyiyorlardı ve konuşurken seslerini değiştirdikleri belliydi. Boyları dışında herhangi bir şeyi anlaması mümkün değildi Marinette'in. 


       "Neden konuşmuyorsun? Dilini mi yuttun?" diye alayla sordu ayaktakilerden biri. Seslerin bu kadar değişebilmesinin tek yolu maskelerde bir mekanizma bulunmasıydı, bu yüzden içinden küfretti genç kız. Olur da buradan kurtulabilirse kimseyi teşhis edemeyecekti.  "Beni neden kaçırdığınızı anlamaya çalışıyorum." dedi sakince, ardından bakışları ile içeridekileri saydı. Toplamda 4 kişi vardı: ikisinin boyu oldukça kısaydı. Bu yüzden onların kız olabileceği tahmininde bulundu.


"Belki sadece canımız sıkılmıştır."


"Ya da hayatını karartacak birilerini arıyoruzdur."


        Marinette saçını tutan ellerin gevşemesi ile rahat bir nefes aldı ve gülümsedi. "Eğer benden bir kazanç elde etmeyi planlıyorsanız, boşa vakit harcamayın. Kimse beni aramayacaktır."  Sesindeki kesinliği fark edince kendisi  de şaşırdı. Gerçekten kimsenin onu aramaya geleceğini düşünmüyordu. Adrien ile kavgalı olduğu için genç adam yüksek ihtimalle yokluğunu uzun bir süre fark etmezdi. Anne ve babasının ise haberi olması imkansızdı.


Çin'de Marinette, ünlü iş adamının torunuydu. Korumaların 5-6 metre çevresinde dolaştığı, herkesin kâr elde etmek isteyebileceği bir kızdı.


Fransa'da ise, basit bir yabancıdan fazlası değildi.


       Bir süre önce saçını çekmiş olan kişi, önüne geçti ve ellerini birleştirdi. Siyah deri eldivenler ışığın altında parlıyor, odaklanmayı zorlaştırıyordu. "Daha iyi. Uzun bir süre elimizde kalacaksın çünkü." diyerek volta atmaya başladı.  Siyah botları zemine her çarptığında çıkan ses yankılanıyordu.

color of the scream [adrienette]✅Where stories live. Discover now