dream of a witches' sabbath

458 74 115
                                    

"you have a place in my heart,

no one else ever could have."

-f. scott fitzgerald-

...

"̶f̶o̶r̶ ̶t̶h̶e̶ ̶t̶o̶m̶o̶r̶r̶o̶w̶ ̶t̶h̶a̶t̶ ̶i̶'̶m̶ ̶u̶n̶a̶b̶l̶e̶ ̶t̶o̶ ̶d̶r̶a̶w̶ ̶n̶o̶w̶

̶a̶n̶d̶ ̶f̶o̶r̶ ̶t̶h̶e̶ ̶p̶a̶s̶t̶ ̶t̶h̶a̶t̶ ̶c̶a̶n̶'̶t̶ ̶g̶o̶ ̶b̶a̶c̶k̶,̶ ̶

w̶e̶ ̶b̶o̶t̶h̶ ̶c̶l̶o̶s̶e̶ ̶o̶u̶r̶ ̶e̶y̶e̶s̶.̶.̶.̶"̶

...

         "Çok hızlı geri döndük, keşke biraz daha oyalansaydık." Marinette dudaklarını büzdü ve dairelerin üzerindeki numaralara baktı. Akşam yemeği vakti gelmişti ve ailesi masada onu bekliyordu, dolayısıyla Adrien ile geçirdikleri süreyi kısıtlamak zorunda kalmışlardı.


       "En azından evlerimiz karşı karşıya olduğu için son ana kadar birlikteydik." Adrien kıkırdayarak cebindeki anahtarları çıkardı ve Marinette'e döndü. "Yarın hem annem hem de babam evde olmayacak, gelip seni kaçırırım. Şimdi git ve dinlen."


       "Yaşasın!" Genç kız ellerini heyecanla havaya kaldırdı ve kendi dairelerine ait zile bastı. "O zaman yarın görüşürüz, Adrien! Annene ve babana benim için selam söyle! Ah, dur-"


       Aklına gelen şey ile kapının önünden ayrıldı ve sarışın gence yaklaştı, ardından hızlıca yanağını öptü. "Seni seviyorum," dedi fısıldayarak.


      Adrien'ın şaşkın bakışları, yerini kızaran yanaklara ve neşeyle parlayan gözlere bıraktı. Yukarıya kıvrılan dudaklarını saklama gereği duymadan, hafifçe eğildi ve Marinette'in saçını okşadı. Sonrasında sevgilisinin alnına küçük bir buse kondurdu. "Ben de seni seviyorum, Marinette. Uyumadan önce mesaj at lütfen."


      Genç kız hızla kafasını aşağı yukarı sallayarak onaylarken, evin kapısının açılmasıyla o tarafa yöneldi. "Noir'i benim yerime sev, olur mu?" dedi ve elindeki tatlı poşetini annesine uzattı. Yemek yedikleri restoranın yanında bir pastane olduğunu öğrenince, eve götürmek için ekler almaya  karar vermişti.


"Dün akşam bana sinirliydi," Adrien tek elini ensesine atarak güldü. "Eğer bugün de öyleyse söz veremem."

...


        Marinette çantasını boş olan bir sandalyeye bıraktıktan sonra, hem annesini hem de babasını yanağından öptü ve masadaki yerine oturdu. Kendisini uzun bir süredir bekledikleri belliydi, yemekler çoktan soğumuştu. Ama ne babası ne de annesi sinirli görünmüyordu.


       "Hoşgeldin kızım," dedi babası çatalını eline alırken. Ardından kocaman gülümsedi ve kısılan gözlerinin arasından Marinette'e baktı. "Günün nasıl geçti?"


        "Çok güzel geçti! Gabriel'a ait en yeni tasarımları gördüm, bir sürü fotoğraf çektim, ayrıca Adrien'ın arkadaşlarıyla da görüştüm! Size dışarıda yiyeceğimi söylemiştim, keşke beni beklemeseydiniz."

color of the scream [adrienette]✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin