color of the scream [adrienette]✅

salut d'amour

"any day spent with you is my favourite day."

-winnie the pooh-

...

         Nino yağmurdan dolayı tamamen ıslanmış bir şekilde eve girdiğinde, annesi ve Alya koltukta oturmuş gülüşüyorlardı. İkili Adrien'dan gizli bir şekilde besteleri dinlemeye gitmiş, program biter bitmez de yakalanmamak için kaçmışlardı. Sarışın gencin planını bozmak istemiyorlardı, ama bu programı kaçıracakları anlamına da gelmiyordu.

        Esmer genci fark eden ilk kişi Alya oldu, ve genç kız sevgilisini görür görmez ayağa kalktı. Ardından, tek elini ağzına götürerek kahkahasını bastırmaya çalıştı. "Aman tanrım," dedi gülmemek için kendini tuttuğunu belli eden bir ses tonuyla. "Bu hâlin ne, Nino? Gelmeden önce Seine Nehri'nde yüzmeye karar verdin sanırım."

"O kadar kötü mü görünüyorum?"

        Annesi elindeki fincanı sehpaya bıraktı ve kafasını sağa sola salladı. "Kötü değil, berbat görünüyorsun. Duş al ve gel. Neler olduğunu merak ediyoruz!"

       "Chloe de arkamdan geliyordu, birazdan burada olur. Her şeyi ondan öğrenebil-" Cümlesini tamamlamasına fırsat vermeden kapı üç kere tıklatıldı. Sarışın kız saatin geç olduğunun farkında olduğu için zili çalmamıştı.

       Nino yağmurluğunun cebinden çıkardığı telefonu koltuğa fırlattı ve geri dönerek kapıyı açtı. Onun aksine, uzun bir yağmurluk ve dizlerine kadar gelen botlar giyen Chloe hiç ıslanmamış gibi görünüyordu. Genç kızın saçında bile yalnızca birkaç su damlasının izi vardı.

      "Merhaba hanımlar~" dedi neşeli bir şekilde içeri girerken. Yalnızca birkaç kez Nino'nun evinde bulunmuştu ve esmer gençle çok yakın olduğu söylenemezdi. Ancak, söz konusu 'Adrienette çifti' olduğu için genç kızın rahat tavrını kimse garip karşılamamıştı.

       At kuyruğunu geriye savurdu ve yavaşça koltuğa oturdu, ardından yan bir gülüşle karşısındaki ikiliye baktı. "Size anlatacak çok tatlı bir hikayem ve gösterecek mükemmel videolarım var. Ama, kimse Marinette ve Adrien'ın ailesine haber vermeyecek!"

Nino alayla kollarını göğsünde birleştirdi. Annesinin bu sözü vermesi imkansızdı-

        Kırklı yaşlarının başında olan kadın güldü ve çayından bir yudum aldı. "Emilie bana çok kızacak," diye kıkırdadıktan sonra koltukta geriye yaslandı ve sarışın kızın devam etmesi için elini ileri uzattı.

       Nino'nun annesine gönderdiği bakışlar öylesine şaşkınlık ve hayal kırıklığı doluydu ki, kadın dedikoduyu dinlemeden önce ona döndü. Ardından, ellerini havaya kaldırarak kaşlarını çattı. "Ne yapabilirim? Sen bana 'Adrien eve kız atmış' dediğinden beri bu ikilinin bir araya gelip gelmeyeceğini merak ediyordum. Şimdi izninle, neler olduğunu öğreneceğim. Sen de parkeleri daha fazla kirletme ve duşa gir."

...

       

          Sarışın genç sandalyede geriye yaslandı ve dudaklarını büzerek sevgilisine baktı. Aralarında yaklaşık iki dakikadır devam eden sessiz bir savaş vardı, ve Nathalie henüz evde olmadığı için onları durduracak hiçbir şey yoktu.