venus the bringer of peace

453 80 130
                                    

"i don't care if we talk about absolutely nothing, i just want to talk to you."

...

"̶g̶i̶v̶e̶ ̶m̶e̶ ̶y̶o̶u̶r̶ ̶f̶o̶r̶e̶v̶e̶r̶,̶ ̶o̶r̶ ̶a̶t̶ ̶l̶e̶a̶s̶t̶ ̶j̶u̶s̶t̶ ̶f̶o̶r̶ ̶a̶ ̶w̶h̶i̶l̶e̶ 

g̶i̶v̶e̶ ̶m̶e̶ ̶n̶e̶v̶e̶r̶ ̶e̶n̶d̶i̶n̶g̶,̶ ̶ ̶o̶r̶ ̶a̶t̶ ̶l̶e̶a̶s̶t̶ ̶g̶i̶v̶e̶ ̶m̶e̶ ̶a̶ ̶m̶i̶l̶e̶̶̶

g̶i̶v̶e̶ ̶m̶e̶ ̶h̶a̶p̶p̶i̶n̶e̶s̶s̶,̶ ̶o̶r̶ ̶a̶t̶ ̶l̶e̶a̶s̶t̶ ̶g̶i̶v̶e̶ ̶m̶e̶ ̶a̶ ̶s̶m̶i̶l̶e̶̶̶

g̶i̶v̶e̶ ̶m̶e̶ ̶f̶o̶r̶e̶v̶e̶r̶ ̶f̶o̶r̶ ̶a̶ ̶w̶h̶i̶l̶e̶,̶ ̶g̶i̶v̶e̶ ̶m̶e̶ ̶f̶o̶r̶e̶v̶e̶r̶ ̶f̶o̶r̶ ̶a̶ ̶w̶h̶i̶l̶e̶"

...

        Marinette termosun kapağını yanına koyduktan sonra kahveyi iki bardağa paylaştırdı ve kafasını kaldırıp manzaraya baktı. Adrien'ın şoförü, Nice'ta bir çiftliğe sahip olduklarından ve annesinin orayı işlettiğinden bahsetmişti, ancak ziyaret etme şansını elde edeceğini hiç düşünmemişti genç kız. Sadece bir günlüğüne Paris'ten uzaklaşma fikrini Adrien'a sunmuştu. Sarışın genç ise tüm planı kendi başına kurmuş, şoförü ile konuşmuş ve çiftliğin bulunduğu alanda piknik yapmakta karar kılmıştı.


Aslında, Nice çok güzel bir yer gibi görünüyordu ve Marinette burayı da gezmek isterdi, ancak yeterince cesareti yoktu.


Daha uzun bir süre evden uzakta kalırsa, babasının onu bulmaya geleceğine yemin edebilirdi.


        "Ah, keşke yağlı boyalarımı yanımda getirseydim..." diye mırıldandı ve kafasını Adrien'ın omzuna yasladı. Sarışın genç büyük bir ağaca yaslanmış, bir şarkının melodisini mırıldanıyordu.


       Sevgilisinin cümlesini duyduktan sonra sessizleşti ve küçük bir gülümseme ile kendi kafasını Marinette'inkine yasladı. "Ama o zaman ben çok sıkılırdım."


"Sıkılmana izin vermezdim."


"Bunu nasıl başaracaksın?"


        "Hiç insanların üzerine resim yapıldığını duydun mu?" Merakla gözlerini Adrien'a çevirdi ve sarışın gencin yüzünde oluşan şaşkın ifadeye baktı. Kendisi küçüklüğünden beri hastanede ya da müzik aletlerinin başında vakit geçirmişti, görsel herhangi bir etkinlik ile ilgisi olmaması gayet normaldi.


        "Ben küçükken, resim sınıfımdaki kişiler kardeşlerinin veya diğer aile üyelerinin üzerinde resim yapıyorlardı. Sırtında, kolunda... hatta yüzünde!" diye devam etti ve bakışlarını ellerine çevirdi. "Ben... biraz utangaçtım ve resimde çok kötü olduğumu düşünüyordum, bu yüzden hiçbir aile üyeme teklif edememiştim. Eğer kabul edersen senin üzerinde resim yapmayı çok isterim! Hem, fırçalarım yumuşak olduğu için hiç canın yanmaz!"


       "Böyle bir teklife hayır diyemeyeceğimi biliyorsun, ama," Adrien kafasını kaldırdı ve çapkın bir gülüş ile Marinette'e döndü. "Beni çıplak görmek istiyorsan buna ihtiyacın yok, prenses~"

color of the scream [adrienette]✅Where stories live. Discover now