Raunchy Alpha // larry

six

Merhabah!

Bu bölüm bir an önce iyileşmesi için izzywithdrugs 'a ithaf edilmiştir
(ﾉ◕ヮ◕)ﾉ*.✧.

Kontrol edemiyorum,

İyi okumalar!

×××

Louis aynanın önünde ceketini düzeltirken annesi arkasından yaklaşıp onun aynadaki yansımasına gülümsedi.

"Sence, en azından orada göze batmayacak gibi giyinebildim mi?"

"Harika görünüyorsun Louis, ne giyersen giy orada göze batacaksın. Çünkü neden senin podyumda değil de seyircilerin arasında olduğunu düşünecekler."

"Sen ve abartılı iltifatların." Omega dönüp annesinin yanağını öptü. "Teşekkür ederim."

"Rica ederim oğlum." Jay de öpücüğün karşılığını vererek geri çekildi ve onu bir tur süzdü. "Belki de daha az özenmeliydik, bu gidişle Harry gözlerini senden alamayacağı için bir sahne kazasına kurban gidecek."

"Anne!"

Jay kıkırdayarak odanın dışına ilerledi ve yakışıklı oğluna son kez baktı. "Hadi bir an önce çık da geç kalma, yalnız gitmek istediğinden emin misin? Arthur'dan seni bırakmasını rica edebilirdin?"

"Gerek yok anne, taksi beni kapıya kadar götürür zaten. Ayrıca Harry'yi gelmemesi için zor ikna ettim, eğer Arthur'u duyacak olursa defileyi bırakıp beni almaya gelir."

Muzip bir şekilde gülümseyerek baktı Omegaya. "Hem yakışıklı hem de centilmen bir Alfa buldun kendine."

"Anne..."

Sonunda onu rahat bırakıp aşağı inen annesinden sonra aynaya geri döndü. Bu sefer saçlarını kaldırmak yerine yana taramıştı ve aşırı kararsızdı, bu yüzden eğer biraz daha inceleyecek olursa tekrar tarağı saçlarına geçirecekti başka bir model için. Hızla parfümünü de sıkıp kendine son kez baktıktan sonra cüzdan ve telefonunu da kaptığı gibi aşağı indi. Kardeşlerinin tebrikleri ve yoğun bir şekilde kameraya kalması hakkındaki istekleriyle onlarla vedalaştığı gibi kapıyı kapattı arkasından.

Flörtünüze ya da sevgilinize kız kardeşleriniz tarafından bir hayranlık besleniyorsa eğer özeliniz diye bir şey kalmıyordu...

Yola dönüp bir taksi çevirmesine ya da çağırmasına kalmadan evin önüne parkedilmiş siyah bir jipten inen bedenin kendisine doğru bir adım attığını görüp durdu. Merakla bekleyip adamın gecenin karanlığında kullandığı güneş gözlüğünü çıkarışını izledi.

"Merhaba," dedi derin sesiyle. "..seni almaya geldik, bizi Harry yolladı. Adım Zayn."

İsmin tanıdıklığı aklına Fizzy'yi getirince, onun favori şarkıcısı olduğunu hatırladı. Çoğul konuşması üzerine yolcu koltuğundan indiğini hatırlayarak direksiyondaki kişiyi de kastettiğini düşündü. "Louis, ona kendim gelebileceğimi söylemiştim."

"Ve bunu söyleyerek Harry'yi tanımak için biraz daha yol katetmen gerektiğini kanıtlamış oldun." Zayn arka kapıyı açarak eliyle Louis'yi buyur etti. "Gel de seni Louis'nin kollarına bırakalım, hadi."

Louis yarı mahçup bir gülümsemeyle ilerleyip binmeden önce de birbirlerine gülümsediler. Yerleşip, Zayn arkasından kapıyı kapatıp yerini alınca şoför koltuğundaki adamla aynadan göz göze geldiler.

"Hoşgeldin dostum!"

"Hoşbuldum."

Zayn kemerini takar takmaz elini sevgilisinin koluna koydu. "Bu benim alfam, Liam."