Raunchy Alpha // larry

nineteen

Merhabalar efenim,

Yazım hataları olursa üzgünüm,

İyi okumalar~

×××

"Bir saniye, bir saniye... Harry sana teklif yaptı, yüzük verdi, sen de kabul ettin ve taktın... Ve biz de bunu bir buçuk hafta sonra mı öğreniyoruz!?"

"Nasıl bir abilik bu ya!?"

"Hainlik resmen!"

"İlk bizim haberimiz olmalıydı!?"

"Alfanın o halini çekip bize atmalıydın!?"

"Anne duyuyor musun!?"

"ABİM GELİN OLUYOR~!"

Louis bütün kardeşlerinden önce Doris ve Ernest'in tezahüratına dönüp, "Hey!" demiş, ardından ona kaşlarını kaldırıp bakan annesine dönmüştü. "Kızların gazına gelme, büyütülecek bir şey değil."

"NE-"

"OH ANNE BAK, ABİM ALT TARAFI EVLENMEK ÜZERE!"

"Louis, bunu söyleyemezsin." Jay onun yüzüklü elini tutup havaya kaldırdı. "Bu yüzük çok şey anlatıyor."

"Harry için taktım... Hemen yarın düğünümüz olacak değil ya?"

"Öyle mi?" Diyerek içeri giren ve bir yandan arkasını gösteren Lottie'ye döndüler. "O zaman bu ne tam olarak?"

Louis ve Jay ona anlamsızca bakarken duyulan hafif müzik sesini bastıran bir sesleniş Omeganın ayaklanmasına neden olmuştu.

Önde Omega, arkada annesi ve kardeşleri olmak üzere camlardan sızan ışıklandırmaları gördüler önce. Saat akşam sekizken evlerinin önünde ledle süslenmiş, içinden romantik bir müzik sesi yükselen araba, ev ile araba arasında tek dizinin üstüne çökmüş bir Harry vardı.

"OMEGAM! DUY SESİMİ!"

Louis hızla kapıyı açıp ona bakarken Alfanın gözleri arkaplanındaki ışıklandırmaları geçecek düzeyde parlıyordu.

"Ne yapıyorsun!?"

"Louis, ruh eşim, BENİMLE EVLENİR MİSİN?"

"Zaten kabul ettim ya!?"

Derken aracın iki yanından çıkıp anlamsızca konfeti patlatan, kafalarında mavi ve yeşil peruklarla gizlenmiş Zayn ve Niall hızla Alfaya dönmüşlerdi.

"E kabul etmiş!?" Diye hırlar gibi fısıldayan Niall, en az Zayn kadar neden bunu yaptıklarını merak ediyordu.

"Eh- hehe evet, doğru kabul ettin. Ama buraya sadece sana teklif yapmak için gelmedim. Öhö, BAYAN TOMLİNSON!"

Jay merakla oğlunun arkasından izlemeyi bırakıp onun yanına geçti. "Evet Harry?" Dedi keyifle.

"Bayan Tomlinson, SİZE ANNE DİYEBİLİR MİYİM?"

"Ah," dedi Jay heyecanla, bir elini dudaklarına siper etti ve oğluna baktı. "..kabul etsem mi? Hm?"

"Anne..."

Jay oğlunun bezmiş tepkisine gülerek Harry'ye döndüğünde Alfa elinde siyah, kadife bir kutu tutuyordu. Basamakların hemen dibine çökmüş bir şekilde kutuyu açtığında altın ve italik bir şekilde yazılmış 'Jay Anne' yazılı bir kolye görünmüştü.

"Aw, bu çok güzel..." Jay dudaklarındaki elini göğsüne indirdikten sonra genç bir kız gibi sesini inceltip, "Evet, evet, evet!" diyerek arkasındaki kızlarını güldürmüştü.