seven

987 83 111
                                    

Merhaba,

İyi okumalar,

İyi okumalar,

Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.

×××

Louis boru paça takım pantolonu ve ona uyumlu ceketinin içine giydiği krem rengi gömleğiyle okul bahçesinde oturuyordu. Bugün bahçeden sorumlu olan nöbetçi öğretmendi. Kağıt bardağındaki kahvesi ve okumak için yanında getirdiği kitabına rağmen bir gözü etrafta koşturan küçük kurtlardaydı. Kimisi birbirini koşturuyor, kimisi grupça oyunlar oynuyordu. İleride ip atlayan kızları, okuldan aldıkları topun peşinde koşturan oğlanları ve daha yumuşak bir topla yakan top oynayan kızlı erkekli çocukları izliyordu.

Bahçenin tam ortasında kalan yaşlı çınar ağacı etrafına büyük bir gölge oluşturuyordu. Ağacın etrafında çember oluşturmuş bankta otururken bacağını öbürünün üstüne attı.

Haddinden yüksek gelen çocuk çığlıklarıyla gözleri hızlı bir şekilde oyun alanlarının olduğu tarafa dönünce ise sadece çocukların birbirlerini koşturduklarını ve kaçarken gelen panikle seslerini yükselttiklerini farkedip rahatladı. Bakışlarını kahvesine indiremeden gözü bahçe girişine kaydığındaysa boylarının yarısına kadar gelen demir parmaklıkların ardındaki uzun bedeni farketmişti.

Gözleri hızlı bir şekilde birleşirken oturduğu yerde doğrulup burnunun ucuna doğru kaymış gözlüklerini düzeltti. Onunla gözlüklerinin ardından bakışmaya devam ederken git gide yaklaşan adım sesleriyle tekrar önüne döndü.

"Loueh! Benim favori nöbetçi öğretmenim, işte burada!"

"Dersin erken bitmiş Arthur?" Dedi alayla.

Tenefüsün bitmek üzere olmasını umursamadan dersini yeni bitiren öğretmen kınayeyi hiç umursamadan kaşlarını kaldırdı. "Dans asla yarıda kesilmez, müziğin ritmiyle bütünleşen bu bedenler ruh eşleri olan şarkıları bitmeden asla durmazlar!"

"Miniklerin yapabildikleri en büyük hareket zıplamak Arthur."

"Hiçbir dans figürünü küçümseme!" Louis pes ettiğini anlatırcasına ellerini havaya kaldırdığı sırada Arthur dudaklarını büzüp eğildi. "Şimdi alfana bir öpücük ver."

Omega onu durduramadan yanağına aldığı öpücükle ofladı. "Kes şunu Arthur!"

"Kendimi tutamadım, ne yapayım?"

Louis iç çekerek kitabını ve bardağını alarak ayaklandı. Bahçe kapısına attığı kısa bir bakışla Harry'nin orada beklediğine emin oldu ve elindekileri kıvırcık alfaya verdi. "Al bunları, masama bırakırsın."

"Ne? Nereye-" Arthur kaşlarını kaldırarak kapıda dikilen bedene baktı. "Ooo! Tamam! Arthur gider!"

Omega ona aldırmadan acelesiz adımlarını Alfaya yöneltti ve kapıya yaklaştıkça yavaşladı istemsizce. Sürgülü demir kapının öbür yanına da o yanaştığında Alfa ona sessizce bakmaya devam etti.

Raunchy Alpha // larryOnde histórias criam vida. Descubra agora