sixty-six

259 33 5
                                    

Hey,

Özel bölümümüz beklediğimden daha iyi gidiyor sanki kdjdkdl

Ama daha bitmedi, yarıladım gibi bir şey.

O sırada bu minnoş bölümü okuyun,

İyi okumalar~

×××

Okulun önüne geldiğimizde kayıt gününe kıyasla çok daha kalabalıktı.

"Hazır mısınız çocuklar?"

"Hayır." Diyerek Harry onlardan önce cevapladığında gözlerimi devirdim. Aracı otoparka yer bulma ümidiyle sokup uygun bir yere park etti.

Ben onu umursamadan dönüp çocuklara baktığımda daha çok somurtmuştu. Üçüzler buraya üçüncü gelişimiz olmasından biraz daha rahat görünüyor olsalar da okula girerken gördükleri kalabalık ve bizim yanlarında olmayacağımız gerçeği onları geriyor olmalıydı.

"Uslu olup öğretmenlerinizi dinleyeceksiniz, tamam mı?"

Valeria'nın gözleri dolmak üzere olduğunu anlatacak şekilde parladı. "Babişko da bizimle dursun..."

"Olmaz bebeğim, bunu konuştuk defalarca. Hem arkadaşlarınız da yalnız olacaklar, tanışıp birbirinize destek olacaksınız."

"Alfa arkadaş istemiyor, anneyi istiyor..."

"Axel lütfen. Birlikte çok eğleceksiniz. Hem uslu durunca o oyuncakların hepsiyle oynayabileceksiniz değil mi?"

"Ben kendi oyuncaklarımı istiyorum..."

"Adrius sen yapma en azından..."

Yorgun bir şekilde koltuğa yaslanırken bana surat asan Alfama döndüm.

"Harold..." Dedim sessizce hırlayarak.

Karşılık olarak sessiz kalıp arabadan indiğinde iç çektim. Çocuklar yetmiyor bir de Harry'yle uğraşıyordum. Bana her seferinde asla büyümeyeceğini kanıtlıyordu.

Ben de arabadan inince beklemeden çocukların kapısını açtım ve çözmeye kenardaki Axel'den başladım. Bu sırada Harry çoktan arka kapıyı açmış çözdüğü Valeria'ya sıkı sıkı sarılmıştı. İkisinin vedalaşmasına göz devirip Axel'i indirdiğim gibi Adrius'ı da çözüp indirdim. İkisinin ellerinden tutup kapıyı kalçamla kapatırken iki şımarık sarılmalarını hiç bozmadan bizden uzak bir yerde duruyorlardı.

"Hah..." İkisinin de tiribi çekilmiyordu.

"Hadi bakalım." Otoparktan kalabalık okul bahçesine geçerken çocuklar ellerimi çekiştiriyordu. "Artık kaynaşma vakti."

Göz ucuyla bizi takip eden, neredeyse karşılıklı ağlayacak olan, ikiliye baktım. Kafamı iki yana sallarken bahçeyi doldurup taşırmasalar bile, belli aralıklarla dikildikleri veya binaya girip çıktıkları için yoğun bir kalabalık görüntüsü veren kurtları kısaca süzdüm. Çocukların kimisi üçüzler gibi huysuzluk yapıyor, kimisi sakin ama çekimser duruyor, kimi enerjisini atamayan çocuk da çoktan diğerleriyle kaynaşmış, ortalıkta koşturup duruyordu.

Velilerin özellikle konuştuğu, simasını anımsadığım dişi ya da erkek kurdun öğretmenler olduğunu anlarken okul binasına girmeden önce bahçede bulduğum boş banklardan birine ilerledim. Arkamızdan gelen Harry banka otururken kucağından inip kardeşlerinin yanına geldi Valeria.

"Gördünüz mü?" Dedim banka oturmadan, hafifçe eğilerek. "Bahçede bir sürü yaşıtınız var. Onlar da sizin gibi burada ders görecekler."

Üçüzler yarı asık suratlarıyla ve merakla diğerlerini incelerken dizlerine dirseklerini, ellerine de çenesini yaslamış memnuniyetsizlikle okulu süzen Harry'ye baktım.

Raunchy Alpha // larryWhere stories live. Discover now