seventeen

882 68 282
                                    

Merhabalar,

Diliyorum ki kimse kalpten gitmeden yetiştirebildim,

3limoncu3 Umarım bu ithaf seni bir müddet canlı tutabilir kdkeksksl

İyi okumalar,

×××

Louis iki alfayı birbirinden uzaklaştırdığına ve kendisi de uzaklaşmış olmasına seviniyordu, evet. Düello faciasını başlamadan bitirmişti.

Ama acaba gerçekten bitmiş miydi?

O günün kalanında hazırlanıp sadece bir şeyler atıştırarak annesine açıklama yapmadan okula gitmişti. Orada ise bıraksın konuşmayı dönüp bakmamıştı bile Arthur'a. Arkadaşı da iki denemeden sonra onun ne kadar ciddi olduğunu anlayıp iletişime geçme çabalarını bırakmıştı. Ama bu önemli değildi, Arthur'un bu konularda sabıkası vardı ve Alfayı kim bilir neler söyleyerek tahrik etmişti. Bunu bir an önce öğrenmeliydi, ancak asıl sorun Harry'ydi.

Gün boyu ne mesaj atmış, ne aramıştı.

Ders aralarında onunla iletişime geçmeye nasıl alıştığını telefonunun sessizliğiyle daha iyi anlamıştı. Öğrencilerine odaklanabilmek için kendisi yazmamıştı, çünkü bütün ders boyu cevap verip vermediğini düşünecekti. Bu yüzden gün sonunu bekledi, böylece ikisi evlerine geçmeden bir yerlere gidip bu konuyu konuşabilirlerdi.

Fakat çıkış saatinde de gelmemişti.

Ne ondan, ne beta şoförden bir iz bulamayan Louis ise şunu anlamıştı; Alfasına son derece bağlanmıştı. Gözü her yerde ve her şeyde onu arayınca eksikliğini hissediyor, hissettikçe de Omegası kan ağlıyordu özlemle.

Kendisini kaldırımda öylece dikilirken bulunca kaşlarını çatma fırsatını bulamadan servise binerken onu tanıyıp vedalaşan minik kurtlara karşılık verdi. İç çekerek otobüs durağının yolunu tutacakken yanından gelen gürültülü motor sesine çevirdi kafasını.

"Hadi gel Louis! Seni bırakayım, bugün motorla geldim!"

Gözlerini kaskını elinde tutan alfaya çevirirken herhangi bir mimik sergilemedi. Sergileyemedi daha doğrusu, Omegası ona sesini ulaştırmaya çalışıyordu.

Onun yüzünden Alfamız şuan burada değil.

"Omega, lütfen! Sana kendimi affettirebilirim!"

Sesini ulaştırdığında ise Louis'nin gözleri yavaşça aşağı inmiş ve gördüğü egzoz borusuna, kendisini engelleyemeden, Omegası tarafından sertçe tekme atılmıştı.

"Ah, ne!? Louis ne yaptın!? Benim Asil Atı'mın ne suçu var!?"

Hemen arkasından onu motorunun yanına çökmüş yamulan egzoz borusuna bakan bir şekilde bırakıp durağına sert adımlarla ilerledi. Sokağın başında duran arabanın içindeki Harry'nin ise kafası daha da karışmıştı.

Eğer alfanın dedikleri doğruysa, şuan Harry aralarında değilken hallerinden gayet memnun olmaları gerekmiyor mu?

O zaman neden Omegası berbat görünüyordu?

Ayakları pedallarda, eli direksiyonda sıkıca tutunmuşken Louis'nin arkasından sürmeyi, ona yetişmeyi çok istiyordu. Ama yapmadı, bir U dönüşüyle evine dönerken kaşları çatıktı ve içi daralıyordu.

Raunchy Alpha // larryWhere stories live. Discover now