Raunchy Alpha // larry

fifty-one

Merhaba~,

Her şeyiyle emek harcadığım bir bölüm oldu jdmdkdls

Yazım yanlışları olursa affola,

İyi okumalar,

×××

Hava artık soğumakla kalmayıp karı karşıladığında sürülerine yeni bir neşe kaynağı gelmiş oldu. Sürü liderinin evindeki tek heyecan ise yağan kardan dolayı değildi.

Omega artık doğumun son aylarındaydı.

Her an doğum olacakmış gibi heyecanla etrafında koşturup duruyordu Alfa. Aylarca bir dediğini iki etmediği Louis'nin üzerine mümkünmüş gibi daha da titremeye başlamıştı.

Ancak Harry'nin heyecanı da sadece bunlardan dolayı da değildi. Noel Arifesi yaklaşıyordu. Tıpkı Styles'ların evinde olduğu gibi sürünün kalanında da aynı heyecan vardı. Styles'ların farkı ise şuydu;

Noel Arifesi demek, Omegasının doğum günü demekti.

Harry Louis'nin olmadığı zamanlarda evde dört dönüyor, bazen atölyesine kapanıyor, bazen Tomlinson'larla iletişime geçiyor, Omeganın şimdiye kadar geçirdiği doğum günlerini ve aldığı hediyeleri öğrenip ona vereceği en muazzam hediye için araştırma yapıyordu.

Öğrendiği tek şeyse doğum gününü kutlamayı sevmediği gibi kutlanmasın diye de elinden ne geliyorsa yaptığıydı.

Harry onun adam akıllı bir doğum günü geçirmediğini öğrendiğinde daha da heyecanlanmıştı.

Nedeninin yaşlanmaktan kaçmaya çalışması olduğunu öğrenmişti. İnsanların neden her sene biraz daha yaşlanıyor olmalarını kutladıklarını anlayamadığını söylemişlerdi kızlar.

Bu Harry'nin işini kolaylaştırdığı kadar zorlaştırmıştı da. Ona sunabileceği yüzlerce şey vardı, ancak bunu kutlayarak onu kızdırmadan nasıl yapabilirdi önce bunu çözmesi gerekiyordu.

Aralık ayına girdiklerinden beri kafasında dönüp duran bu fikirleri kısa bir süreliğine arka plana atıp, salonun bahçeye açılan yerden başlayan cam kapısının önünde, bahçelerini doldurmaya devam eden kar yağışını izleyen eşinin arkasına geçti.

Elindeki polar şalı onun omuzlarına bırakırken elindeki kahve fincanından tüten buharı içine çeken Omegaya baktı.

"Kahvemi yapmışsın."

"Evet, sen gelene kadar biraz koklayayım demiştim."

Yavaşça eğilip Omeganın elindeki kahveyi kokladı onun gibi. "Çok güzel kokuyor," Doğrulurken gözlerini mavilere çevirerek muzip bir gülümseme takındı. "..tıpkı senin gibi."

Louis karşılık olarak onu kendini beğenmiş bakışlar atarak süzünce Harry kıkırdayarak yanağını öptü, sonra da koklamasına biraz daha müsaade edebilmek için fincanı elinden almadı.

"Konuştun mu?"

"Evet! Artık evin son dokunuşlarını yapıyorlar. Yani~!" Elindeki katoloğu uzattı Louis'ye. "Artık eşya beğenmeye başlayabilirsin!"

Omega fincanı tek eline geçirirken katoloğu aldı. "Demek sıra buna geldi ha?"

"Aynen! Bu arada annem farkederse biliyorsun ki abartılı bir zevki var." Bulundukları kristal işlemeler ve benzeri ayrıntıları olan salonu eliyle gösterirken. "Benden sana tavsiye; ya annemi kendi zevkine ikna et, ya da ondan gizli bak. Çünkü görürse karışmadan dayanabileceğini sanmıyorum."

Louis gözlerini kataloğun kapağında gezdirirken güldü. "Gizli iş yapmaktansa onunla konuşmayı tercih ederim." Alfaya yan bir bakış attı. "Eminim onunla anlaşabiliriz."