Raunchy Alpha // larry

fourty-four

Merhaba,

İyi okumalar,

×××

Üçüncü aylarına giriş yaptıktan bir hafta sonra daha fazla beklemeden doktorlarının kapısına dayanmışlardı.

Louis'nin hamileliğinin farkında olmayan yoktu. Ancak onlar o kadar çok birbirleriyle uğraşmaya odaklanmışlardı ki yavrularını farketmeden arka plana atmışlardı.

Yani, Louis'nin karnının izin verdiği kadar.

Şimdi ise Amber'ın odasının boşalmasını büyük bir heyecanla bekliyorlardı.

"Tanrım," diye mırıldanan Harry'ye baktı Louis. "..lütfen hepsi kız olsun, lütfen hepsi kız olsun, lütfen hepsi kız olsun..."

Omega onun gözlerini kapatıp, ellerini birleştirerek tekrar tekrar sayıkladığı istekle onu taklit etti ve gözlerini kapattı.

"Tanrım, lütfen Harry'yi duyma, lütfen Harry'yi duyma."

"Omegam!?"

Louis gözlerini açıp, ellerini indirirken Harry'nin itiraz eden suratına baktı.

"Ne var? Otuz yılımın en az yirmisini dört kıza verdim ben! Erkek çocuk istiyorum. Kızların içinde durmaktan sıkıldım!"

"Beni kız çocuktan mahrum bırakamazsın Omegam!"

Louis onun sanki bu Omeganın elindeymiş gibi konuşmasına göz devirdi.

"Göreceğiz ne olacağını."

"İyi," Harry hızla ciddileşerek serçe parmağını kaldırdı. "..önümüzde dört ihtimal ve yüzde elli şans var. Ya hepsi kız, ya hepsi erkek, ya çoğu kız, ya da çoğu erkek olacak. Yani çoğunluk kız olursa ben, erkek olursa sen kazanacaksın. Var mısın!?"

Louis bir saniye düşünmeden serçe parmağını Harry'ninkine taktı. "Varım. Kazanan?"

"Eğer ben kazanırsam," Harry bu anı bekliyormuş gibi sırıttı. "..sadece gün içinde değil, geceleri de ne giyeceğine karar vereceğim..."

Louis tek kaşını kaldırarak boğazını temizledi ve hatırlatmak ister gibi boştaki eliyle oturunca daha da belirginleşen karnını gösterdi.

Harry ise buna, "Hah," diyerek karşılık verdi. "..onlar hep orada kalmayacaklar Omegam."

Louis de onun sapıklığına gözlerini kısarak karşılık verdi. "Kabul." Dedi ardından da. "Ancak ben kazanırsam ne isteyeceğime daha karar vermedim."

"Hey! Bu haksızlık!"

"Öyle mi? Senin kazancın bitmeyecek bir süreci başlatıyor ama."

Homurdandı Harry. "İyi tamam, nasıl olsa ben kazanacağım. Senin de o güzel beynini bunun için yormana gerek kalmayacak."

Tam Louis ona göz devirirken önlerindeki kapı açıldı ve hastalarıyla birlikte Amber da gözüktü.

"Oh, gelmişsiniz. O zaman zaman kaybetmeden ultrason odasına geçelim mi?"

İkili parmaklarını bir anlaşmayla ayırdıklarında beklemeden ayaklanmışlardı. Doktorlarının peşine takılırlarken Harry eşinin belini desteklemeyi unutmadı.

Amber'ın kilidini açtığı odaya peşlerinden girdiler ve ara ara yaptıkları kontrollerden alıştıkları için Louis'yi hazırladı Harry. Uzanmasına yardımcı olup karnını açmak için tişörtünü onunla birlikte sıyırırken gülümsemekten alamıyordu kendini.

O sırada makineyi çalıştıran Amber ultrason cihazına jelini sürüp açık ekrana bakarak Louis'ye yaklaştı.

"Heyecanınızın kokusunu alıyorum resmen. Ee, beklentiniz ne?"